17.Bölüm "Artık Özgürsün"

6.1K 287 17
                                    

Efsun sabah kalktığında başı çatlıyordu, hayal meyal bir şeyler hatırlasa da belleği her şeyi silmişti. Yataktan çıkıp dün geceden kalma kıyafetlerini üzerinden atıp, duşa girdi. Saat 11'e geliyordu. Hızla banyodan çıkıp üzerini giyinip aşağıya indi. Kalabalık bir masa hazırlanmıştı. Efsun masaya bakarken arkasından biri seslendi bu kişi, Uraz'dı.

"Günaydın cesaret bombası."

"Urazzz..." Efsun arkasını döndüğünde Uraz'ın bir elini cebine koyup diğerindede kupa bardağı tutuşunu izledi. Bakışlarındaki muzurluk ben burdayım diye bağırıyordu.

"Çok mu berbattım?"

Efsun bunu söylerken burnunu kıvırmıştı, Uraz sola doğru başını eğip oda burnunu kıvırıp o can alıcı gülüşünü yaptı.

"Öpüşseydik bari dedin... "

Efsun kızaran yanakları elleriyle saklamak istedi. Efsun bu kadar saçmalayamazdı. Elini göğsünün tam ortasına koyup kendini gösterdi.

"Ben mi dedim? Hem de sana!" kahkaha atıp suratına baktı, bu gülüşe karşı Uraz baya baya ciddiydi.

"Şaka yapıyorsun, ben.... Ben Sana öpüşelim diyeceğim hem de sana!"

"Dün geceki adama mı söylemek isterdin yoksa ? " Uraz'ın gözlerinin pırıltısı gitmiş karanlığa bulanmıştı.

Efsunun hafızası yavaş yavaş yerine gelirken, Uraz'a belli etmeden inkar noktasına geçti. Bu kez parmağını onun göğsünün arasına koydu.

"Sen kimsin de bana karışıyorsun? Ben dün gece gidecektim niye engel oldun bana?"

"Efsun! Beni delirtme." Uraz kaşlarını çatmış göğsünde duran parmağa bakıyordu. Arkalarından duydukları ses ikisinin de o yöne bakmasına sebep oldu.

"Oooo günaydın, kelebek dün gece baya uçtun bakıyorum."

"Dalga geçme Oğuz yaaa."

Oğuz, Efsunun Yanına gelip yanağından öptü. "içmeye devam ettiğini görmedim görseydim, bu kadar müsaade etmezdim içmene."

Efsun bunların arasından kaçmak için, ellerini havaya kaldırarak hem bağırıyor hem de mutfağa doğru yürüyordu .

"Benim bilmediğim ne çok dadım varmış ya."

Efsun, Aylaya yardım ettikten sonra, Mete ve Şebnem'in gelmesiyle masaya oturdular. Masada şen şakrak sohbet ederken, masanın ortasına düşen bir adet Alev vardı. Bu Alev kim miydi? Dün akşamki sarışın bombaydı. Üzerine giydiği süper mini siyah eteğiyle borda kazağı bütün vücudunu yine en iyi şekilde sergiliyordu. Dudaklarındaki bordo ruj her şeyi tamamlıyordu. Efsun çaktırmadan kendine baktı. Altında eşofman tarzı bir pantolon bilekleri lastikli, üzerine sweet tarzı bir bluz . Saçları gelişigüzel topluydu ve suratında bir damla makyaj yoktu. Uraz niye baksınki Efsuna? Olsun Efsun böyleydi; Sade, gösterişsiz.

Alev içeri girdiğinde bakışlarını direkt Efsunun karşısında oturan Uraz 'a yönelterek yanlarına geldi.

"Günaydın, umarım rahatsız etmemişimdir."

Uraz gülümseyerek oturduğu yerden kalktı ve ona doğru birkaç adım attı. Kadın kollarını Uraz'ın boynuna doladı, kadın Uraz'ın boynunu koparacaktı neredeyse. Efsun bakışlarını hiç çekmeden onlara bakıyordu. Kalbi deli gibi isyan ederken, gururu otur yerine kendini gülünç gösterme diye bağırıyordu.
Kahvaltı neyse ki sona yaklaşıyordu.

Artık SeninimUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum