47.bölüm🍂 son düello

3.7K 189 71
                                    

Saatlerdir Rüzgar , Uraz'ın kucağından inmemiş arada dönüp dönüp Uraz'ın yanağına öpücükler kondurmuştu. Saat geceye devrildiğinde Rüzgar , Uraz'ın kucağında uykuya daldı, herkes hayranlıkla onları izliyordu. Uraz hepsinin gözlerinin içine baktı. Birazdan bütün hesapları kapatacaktı.

Uraz kucağındaki Rüzgarın alnına minik bir öpücük kondurdu. Merdivenlere doğru yöneldiğinde Efsunda onun peşinden gitti.

Odanın kapısına geldiğiklerin de Efsun, istemsizce kasıldı. En son vedalaşmaya gelmişti bu eve. Odaya girdiğinde Uraz'ın önüne geçip yatağın üstündeki örtüyü kaldırdı. Uraz Rüzgarı yavaşça yatırıp , boynunun girintisini kokladı.

"Bebekken de mi böyle kokuyordu?"

Uraz'ın söylediği şey içini acıtmıştı. Efsun başını salladı , bir şey diyemedi ki.
Efsun odada asılı olan gelinliği farketti. Nasıl yani hâlâ onun bıraktığı gibi miydi? Uraz, Efsunun bakışlarını farketti. Parmağıyla gelinliği gösterdi,

"Bıraktığın gibi..."

"Neden bunca sene"

"Çünkü bir gün gelirsin diye bekledim"

"Bekleme"

Efsun odadan çıkıp , aşağıya koşar adım indi. Merdivenlerin sonunda Oğuz'la karşılaştı. Oğuz Efsuna kızgındı, hem de çok.

"Hoş geldin Efsun"

"Hoş bulduk Oğuz, sen de hoş buldun"

"Pek hoş bulmadım gelişini Efsun"

Oğuz , Efsun tam yanından geçecekken karşısında durdu ve içindekini diline vurdu.

"Sana kızgınım"

Oğuz kelimelerini tek tek seçerek konuşuyordu. En kötüsü de neydi biliyor musun hesaplaşma.

"Neden Oğuz?"

"Rüzgarı bizden nasıl saklarsın?"

Bu Efsunun duyduğu en saçma şeydi. Efsun ellerini yanda tutarak, Oğuz'un yanından geçti. Oğuz arkasından Efsunu izliyordu . Efsun salonun tam ortasında durdu, hepsine baktı. Ellerini hafifçe açtı işaret ettiği Oğuz'un ta kendisiydi.

"Sizin sakladığınız gibi mi? Uraz'ı yaşarken öldü demeniz gibi mi Oğuz!"

Efsun nefes alamadı, camın önüne gitti. Açık olan cam dan derince bir iç çekti. Artık soğuk havalar yerini biraz daha ılıklaştırmaya başlamıştı...

Oğuzla , Uraz da salona girdiğinde gergin bir atmosfer onları ele geçirmişti.

Oğuz sinirle karşısına geçti, sesindeki hiddeti ilk defa Efsuna duyurmuştu, ilk defa Efsuna sinirle , öfkeyle bakıyordu Oğuz .

"İkisi aynı şey değil"

Aynı öfkeyle Efsunda onlara döndü.

"İkisi aynı şey değil mi?"

Efsun yalancı kahkahasını gülüşüne yaydı. Bu gece herkes içindekini dışa vuracaktı, bu gece son düello oynanacaktı.

"Ben burada bu evde, sizinleydim gördünüz halimi , bitişime şahit oldunuz . Biriniz çıkıp da demediniz Uraz yaşıyor. Hepiniz sustunuz , Uraz kadar hepiniz suçlusunuz"

Oğuz elini beline koyup , çatık kaşlarını efsuna dikti.

"Defalarca Uraz'a söylemesi için yalvardım istemedi"

Artık SeninimWhere stories live. Discover now