Misafir Öğrenci

12 6 0
                                    

İyi okumalar.📚📖

〰️〰️〰️

Bugün yine kabus gördüm. Neyseki çok erken kalkmamıştım. Alarmdan sadece 10 dakika önce kalkmıştım.

Bu rüyam konusu aynı olsa da biraz farklıydı. Yine o vardı. Beni kovalıyordu. Yine Busan'da. Bu sefer ayağımda patenler vardı. Ne kadar hızlı kayarsam kayayım bana yetişiyordu. Hem de sadece koşarak. Çok uzun süre kaçmıştım ondan. O kadar çok kaçıyordum ki artık ayak bileklerim kanamaya başlamıştı paten kaymaktan. Çok fazla acıyordu bacaklarım. Ama buna rağmen bütün gücümle kaymaya devam ediyordum. Yine ağlayarak uyanmıştım. Neyse ki bu sefer sessizce ağladığım için Hee Sun uyanmamıştı.

Üstümü giyindim ve peruk taktım. Taktığım peruk kaküllüydü. Kemik çerçeve gözlük taktıktan sonra şapkamı çıkarsam bile tanınmazdım. Şapkamı çıkarmak zorunda olmak beni endişelendiriyor. Ama öğretmen sınıfta şapka takılmasına izin vermez. Sürekli acaba gitmesem mi diye düşünüyorum. Acaba gitmesem mi?

Offf. Öğrenirlerse öğrensinler ya. Ne olacak? Her şeyi kafama takmaktan bir gün öleceğim yeminle. En kötü ne olabilir ki. Ben her zaman bir şeyler bulabilirim. Başımın çağresine bakabilir ve her zaman kendi başıma ayağa kalkabilirim.

Yani umarım. Umarım Busan'da olma nedenimi de kısa sürede atlatabilirim. Umarım...

Kahvaltımızı yaptıktan sonra okul servisine bindik. Servisteki insanlar bana bakıyordu. Ben tekrar panik olmaya başladım. Acaba geri mi dönsem?

Öyle böyle okula geldik sonunda. Ben çekingen adımlarla servisten indikten sonra başkalarını engellememek için birkaç adım ilerledim.

Ürkek şekilde etrafına bakarken Hee Sun hızla koluma girdi. "Korkma. Ben yanındayım." diyerek bana destek olduğunu belirtti.

Okul bahçesini aşarak okula girdik. Sonra da Hee Sun'un sınıfına.

Sınıfa girince herkes bize odaklandı. Odak noktası olmaktan şu anda hiç hoşlanmıyordum. İki büklüm olmuştum resmen olduğum yerde.

Birkaç kişi gelip bana bir sürü soru yöneltiyordu. Hee Sun "Arkadaşlar kızı bir salın. Hoca gelince zaten kendini tanıtacak. O zaman sorularınızı cevaplar." diyerek soru soranları dağıttı. Çok geçmeden de koca gelmişti.

"Evet, sanırım bugün bir misafir öğrencimiz var. Gelip kendini tanıtır mısın?"

Tahtaya çıkıp selam verdim. Sonra derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.

"Benim adım Kim Eun Ji. Seul'de yaşıyorum. Birkaç şeyden kaynaklı kısa süreli buraya geldim ve okulumu aldatmak zorunda kaldım. Beni misafir olarak kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. İyi anlaşalım."

Hoca "Teşekkür ederiz Eun Ji. Derste şapkanı çıkarman gerekiyor ama." dedi.

Hee Sun sırasında ayağa kalkarak "Hocam bunu yapamaz." dedi. Ben dahil bütün sınıf ona bakıyorduk.

"Neden Hee Sun?" diye sordu hoca.

"Hocam şeyy... Şeyy... Onun cilt hastalığı var bundan dolayı."

Sınıftan birkaç kişi "Hastalığı varsa neden getirdin?" diye konuşuyorlardı. Bu sırada bende şapkamı çıkardım. Bununla birlikte tekrar bütün ilgiler bana dönmüştü ama bu sefer kendimden emin durdum.

"Sorun değil hocam. Hastalığım bulaşıcı değil zaten." dedim tek elimle kahkülümü ve şaçımı düzelttim. Bütün sınıf Hee Sun dahil bana şaşkınca bakıyordu. Arada Hee Sun'a bakıp göz kırptım. Ardından yerime geçip oturdum. Hala bana bakanlar vardı ama ben önüme bakıyordum.

Seven TimesWhere stories live. Discover now