Akşamüstü

12 5 0
                                    

İyi okumalar.📚📖

〰️〰️〰️

"Eee ne yaptın bugün?"

"Ne yapayım; gezdim, paten kaydım, bir de yeni bir arkadaş edindim."

"Kim bu yeni arkadaş? Merak ettim."

"Bende çok tanımıyorum. Hukuk öğrencisi. 2. sınıf."

"Bir de üniversiteli mi?"

"Evet."

"Yüzünü gösterdin mi?"

"Hayır."

"Göstermeyi düşünüyor musun?"

"Hayır."

"Ha iyi."

Kanepeye otururken "Aayy!" diye acıyla inledim.

Hee Sun "Ne oldu?" diye sordu.

"Popom acıyor."

"Popona ne oldu?"

"Düştüm."

Diğer odadan çalan telefonumun sesi geldi.

"Ayyy şimddi kim getircek onu. Çalsın dursun."

"Dur ben getiririm." diyerek ayağa kalktı Hee Sun.

Telefonumu bana uzattığında "Teşekkür ederim." dedim ben de.

Kimin ardığına baktığımda ekranda bir 'Jungkook.' yazısı ile karşılaştım. Tuhaf. Onun numaarasını almıştım ama ona numaramı verdiğimi hatırlamıyorum. Daha fazla beklemeden telefonu açtım.

"Alo?"

"Alo?"

"Efendim?"

"Şeyy... Ben Jungkook."

"Evet."

"Öylesine aradım."

"Tamam."

"İtici geldi biraz. Cevapların."

"Olabilir."

"Mesela böyle konuşmayı bırakabilirsin."

"Başım ağrıyor, yorgunum ve kemiklerim sızlıyor. Bunlar da psikolojikmen beni etkiliyor. Kusura bakma."

"Önemli değil. Hasta mı oldun?"

"Hayır, sen telefon numaramı nereden buldun. Senin telefon numaranı almıştım ama kendi numaramı vermemiştim."

"Abimden aldım."

"O mu verdi?"

"Hayır, ben aldım."

"Ağabeyimin haberi var yani."

"Hayır, ben kendim onun telefonundan aldım."

"Hmmm yani ağabeyimin haberi yok."

"Evet."

"Hemen haber vermemem lazım."

Panikle "Dur! Hayır. Lütfen söyleme. Lütfen!" dedi.

Gülüsesem de düz bir sesle "Şaka. Zaten ben ispiyoncu değilim." dedim.

"Kalbime iniyordu."

"Yok yok inmemiştir."

"Sen öyle san. Neyse ne yapıyorsun?"

"Önenli mi ne yaptığım. Açıkçası ölüm şekilleri düşünüyorum."

"Neden?"

"İntiharım için."

"Delirdin mi?"

Seven TimesWhere stories live. Discover now