Çanta

18 7 0
                                    

İyi okumalar.

〰️〰️〰️

"Ne yapıyorsun?"

Sorunun bana yöneltildiğini düşünerek sesin geldiği yöne baktım. Mi Young'du.

"Dolabımı düzenliyorum."

"Bari okul dolabını düzenli tut."

"Yapmayacağım bir şeyi söylüyorsun."

"Neyse, sınıfta görüşürüz." diyerek gitti.

Bir süre sonra Tae Kyung'un geldiğini gördüm. Yanımdan öylece geçip gidince ona seslendim. "Hey! Tae Kyung."

Dönüp bana baktı. "Notlarımı getiedin mi?" diyerek göz kırprım. Ceketimden bahsettiğimi anlamıştır herhalde.

Yanıma gelerek çantasını açtı ve bir poşet çıkarıp bana uzattı. Başımla onaylamamdan sonra yoluna devam etti.

Dolabımı düzenlemeyi bitirdikten sonra ben de sınıfına giderek yeriöe geçtim.

Mi Young'un "Düzenlemeyi bitirdin mi?" sorusuna elimle bir dakika işareti yaptıktan sonra derin bir nefes çektim içime sonrasında içime çektiğim nefes hapşırık olarak dışarı çıktı. Ve bunun arkasından beş tane daha geldi.

Hapşırmam bittikten sonra burnumu çekerek Mi Young'a döndüm. "Evet." diyerek az önce sorduğu sorusunu cevapladım.

"Ben bu hapşırmayı biliyorum. Soğuk kapmışsın. Yoksa sen bu denli güçlü ve çok hapşırmazsın. Ne yaptın yine dün."

"Gece üstümü açmışım." Gerçekten de öyle. Yoksa ben soğuk kaptığımı düşünmüyordum zaten.

"İyi yapmışsın. Hep böyle devam et tamam mı?"

"Tamam, hep böyle devam ederim."

"Sonra gelip bana dizlerim ağrıyor diye sızlanma."

"Biliyorsun ki sızlanacağım."

"Elbette." dedikten sonra hoca derse girdiği için konuşmamız sonlanmış, derse odaklanmıştık.

Öteki tenefüs Bit Na mesaj ile beni çağırmıştı. Sabrının son damlasını kullanarak sınıftan çıktım ve kullanılmayan, eski soyunma odasına geldim.

İçeri girince "Ne oldu?" diye sordum sakin bir sesle.

"Alışmışsındır diye çağırdım. Sonra şımarırsın falan."

Gözlerimi devirdim.

"Tekrardan yapman ve yapmaman gerekenleri söyleyeyim." diyerek kollarını bağladı. "Yapman gereken sıranda sessizce oturmak. Yapmaman gerekenler ise benden daha popüler olamazsın, şaka yapamazsın, öne atılmayacak-"

Odanın içinden gelen ses ile aniden duraksadı. Sesin geldiği yöne gitti ve çok geçmeden geri geldi.

"Sevgilinin olduğunu açıkladığında ne olacak çok merak ediyorum. Medya çok karışacak." derken hazla gülerken hızlı adımlarla odadan çıktı.

Duvarın arkasında saklanan Tae Kyung yavaşça göründü.

"Neden geldin?" dedim ürkütücü bir sesle.

"Üzgünüm."

"Neden geldin demiştim."

"Bit Na'nın sana herhangi bir şey yapmadığından emin olmak istedim." dedi kısık sesle.

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım ve verdim. Sakin olmalıyım. Öfke ile kalkan zararla oturur. Ona kızamam. Ablası bir zorba yüzünden öldüğü için bu konuda hassas. Anlayış göstermem gerek.

Seven TimesWhere stories live. Discover now