Köy

17 6 0
                                    

Merhabalar.👋

Derslerimin yoğunlaşmasından kaynaklı bölümler sığlaşabilir. Bu bölüm hazırda vardı o yüzden atıyorum.

Sonraki bölümün az bir kısmı kaldı ama hiç yazmaya vakit bulamıyorum. Bir iki haftaya bölüm atmaya çalışacağım. Bölümlerin arasını pek açmamaya çalışacağım.

İyi okumalar.📚📖

〰️〰️〰️

Otobüse binmeden önce ingilizce öğretmenime mesaj atmıştım. Performans ödevimizin süresi bitmesine rağmen ben olmadığım için teslim edemeyecektik. Bundan dolayı hasta olduğumu ve ne zaman iyleşeceğimin belli olmadığını söyledim. Zaten şirketim tarafından hasta olduğum da duyurulmuştu.

Kendi telefonumu uçak moduna aldıktan sonra kapattım. Otobüse binmeden önce Jimin ağabeye vererek göz kulak olsun diye ona verdim. Yanımda o telefonu taşımak istemiyordum. Yeni aldığım eski telefon ile yetinmeye çalışacağım.

Çok fazla ağladığımdan bitkin düşmüş ve yolda hemencecik uyuya kalmıştım.

Uyandığımda daha varmamıza bir saat olduğunu öğrendim. Boş durduğum sırada tekrar ağlamaya başladım. Vücudum enerji toplayınca ağlama kararı alıyordu galiba.

Yanımdaki teyze "Neden ağlıyorsun yavrucuğum?" diye sormasıyla ona baktım. Sorusunu cevaplamadım. Bir süre sonra teyze tekrar konuşmaya başladı.

"Genç görünüyorsun. Benimde genç bir kızım var. 12. sınıfa geçti bu sene."

Pür dikkat teyzeyi dinlemeye başlamıştım. Bazen en tanımadığınız insanlar size en iyi ilaç olur. Ayrıca biraz aklım dağılmış olur.

"Ona sürekli ders çalışmasını söylüyorum ama o dans ediyor. Sevdiği bir grup vardı. Ben pek bilmiyorum eminim sen de biliyorsundur."

Teyze konuşup bir şeyler anlatmaya devam ederken ben de onu dinliyordum.

Busan otogarına geldiğimizde çantamı alarak otobüsten indim. Şimdi ne yapacaktım? Saat gecenin iki buçuğuydu. Otelde kalmak istemiyorum ve başka kalacak yer de bulabileceğimi hiç sanmıyorum. Galiba bugün otogarda kalacağım.

Ben ayakta dikilmiş düşünürken otobüste yanımda oturan teyze yanıma gelerek "Kızım seni alacak biri yok mu?" diye sordu.

Bakışlarımı teyzeye çevirdim. Bir süre baktıktan sonra "Yok." dedim.

"E biz bırakalım seni." dedi eski model olan bir arabayı göstererek.

"Teşekkürler." diyerek reddettim.

"Kalacak yerin var mı yavrucuğum?"

Her cümlede her soruda kadının yüzüne bir süre baktıktan sonra cevap veriyordum.

"Yarın kendime kalacak bir yer bulabilirim umarım."

"Bugün dışarıda mı yatacaksın?"

Kafamı sallayarak onayladım.

Samimi bir şekilde "Öyle olmaz ki. Seni bugün misafir edeyim kızım. Olmaz mı?" diye sordu.

"Olmaz teyzeciğim daha sizi hiç tanımıyorum."

"Ama dışarda kalamazsın."

Üstün oyunculuk yeteneklerini sergileyerek "Teyzeciğim ailem izin vermez." dedim ve ekledim. "Siz kızınızın hiç tanımadığı birinin evinde kalmasına izin verir misiniz?"

"Benim kızım aklı başında biridir. Kimin güvenilir olup kimin güvenilir olmadığını anlayabilecek yaşta. Sadece bana haber verecekse ben bunu sorun etmem. Ayrıca yavrucuğum biz kötü insanlar değiliz. Busan'a en yakın köyde oturuyoruz. Küçük bir tarlamız var. Geçimimizi oradan sağlarız. Zengin de değiliz."

Seven TimesWhere stories live. Discover now