Tecavüz

24 6 0
                                    

Kısa bölüm yazmayı özledim ya. Kırk bölüme sıkıştırmayı takmıyorum artık. Uzun bölümler benim tarzım değil.

Medyadaki şarkı öylesine. Dinleyebilirsiniz.

Kısa fakat o kadar da güzel bir bölüm oldu. Devamını merak edin. 😼

Öbür bölüm hazırda. Atmayı Unutmazsam sizi merakta bırakmam.😉

Yıldıza basıp oy verirseniz çok sevinirim.

İyi okumalar.📚📖

〰️〰️〰️

***İki gün sonra

Hayat devam ediyordu. Korkum hala devam etse de. En azından Rhee Hee'nin yanımda olduğunu biliyordum. Rhee Hee yanımda olamasa bile artık bir çok kişiye sahibim. Bir sürü arkadaşım var. Kimsesiz değilim.

Sıramda arka tarafıma dönerek "Tae Kyung." diye seslendim bakması için.

"Ne oldu?"

"Performans ödevi nasıl gidiyor. Son haftaya girdik."

"Benim tamam. Seninki."

"Tamam gibi."

Konuşma bitince önüme döndüm. Mi Young "Bitirdiniz mi?" diye sordu performans ödevini kastederek.

"Aslında benim tam hazır değil. Yani diyaloğu aklımda planladım ama yazıya geçirmedim."

"Ayrı ayrı mı yapıyorsunuz?"

"Evet. Onun hayalinden benim haberim yok. Benimkinden de onun. Ödevi teslim edeceğimiz zaman bizde ilk kez duymuş olacağız hayallerimizi."

"Değişik. Düşük not almamaya gayret edin."

"Peki."

***Ertesi gün

"Bak. İnsanice söylüyorum. Sen benimle arkadaş olmak istiyor olabilirsin ama ben, ben seninle arkadaş olmak istemiyorum."

"Ben iyi anlaşacağımızı düşünüyorum."

"İnsanice söylediğimi söylemiştim. Galiba aynı türden değiliz. Başka herhangi bir dilden söylememi ister misin?" dedim alayla ve yanından geçerek gittim.

Bu çocuk tam anlamıyla takıntılı. Takıntılı üstü. Ultra takıntılı. Hatta onun da üstü.

"Ne oldu?"

Sorusuyla Rhee Hee'ye dönüp baktım.

"Ayyy! Sinir oldum ya!"

"Taktı sana değil mi?"

Kendimi işaret ederek "Hayır, neden ben? Neden yani? Bütün manyaklar beni buluyor. Neden?" dedim.

"Manyak manyağı çekiyor olmasın."

Bir anlığına öldürücü bakışlar gönderdikten sonra "Anlamıyorum ya. Kendimi zor tutuyorum doğrudan hakaret etmemek için." dedim.

"Afferim sana. Kendini tut. Başına bela almak istemezsin. O dev VIP holdingin Mi Young'un tabiri ile veliahtı."

Yanımıza varmış olan Mi Young "Evet, bazen önceki hayatında bir prens miydi diye düşünmeden edemiyorum." dedi.

"Bir prens ise çok masum öldürmüş olmalı." diye düşünce sundum.

"Neden? Ne alaka?"

"Benimle karşılaştı. En büyük şanssızlık."

Mi Young "Evet ya. Bende önceki hayatımda ne günah işledim de arkadaşım oldun diye düşünüyorum da hala cevabı bulamadım." dedi alayla.

Seven TimesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin