Geçmemiş Sadece Sekteye Uğramış

34 8 0
                                    

Merhabaaa.👋

Bunu söylemek üzücü ama bölüm yağmurlarının sonu.😢

Diğer bölüm en erken 1 hafta sonra gelir herhalde. Daha hiç başlamadım.

Hikaye zamanında 20 güne bir sürü olay sıkıştırmam gerek. Nasıl başaracağım konusunda bir şey demeyeceğim. Ama bu yüzden bölümler uzun olur muhtemelen.

İyi okumalar.📚📖

〰️〰️〰️

Başta tutar gibi oldum. Biraz daha sarkıp ayak bileğine uzandım. Ama tek yapabildiğim ayak bileğine tırnaklarımla birkaç çizik bırakmak oldu sadece. Ardından da büyük bir güçle geriye çekilerek fırlatıldım.

"DELİRDİN Mİ?! NE YAPIYORSUN?! AZ KALSIN DÜŞECEKTİN!" dendi sinirle. Ben ise hala kendime gelememiştim. Biri kolumdan tutarak beni ayağa kaldırdı.

Gözüm hiçbir şey görmezken Si Yoon'un düştüğü tarafa yavaş adımlarla kendimden geçmişçesine yürüdüm. Kenara iyicene yaklaştım. Yeri görmek için de birazcık sarktım. Çocuk da benim yanımda dize kadar gelen korumalığın üstüne yatmış aşağıya inmenin bir faydası olmadığını anlamışçasına ağlıyordu.

Yüzümü yere çevirdiği de ise bir facia gördüm. Yaşadığımız zaten neydi ki? Facia değil de neydi?

Gelen ambulans hızlı bir şekilde kızın yaşayıp yaşamadığını kontrol ettiler. Sonrada kızın bedenini örterek olay yeri inceleme ekibinin gelmesini beklemeye başladılar.

Yerden altı buçuk kat yüksekten atlayan birinin hayatta kalması ne kadar muhtemel.

Yanıma gelen arkadaşlarım kollarıma girerek beni aşağıya indirdiler.

Olaydan bir iki hafta sonra dava dosyası kapandı. Kurban Kang Si Yoon aynı okuldan olan başka bir kız öğrenciden zorbalık görüyormuş. Bunu da baskı uygulandığı ve tehdit edildiği için kimseye söyleyememiş. En son da intihar etmeyi seçmiş. Zorbalık yapan öğrenci başka okula transfer edilmekle kalmış.

***

"Bildiğimi biliyorsun. O gün sen de oradaydın."

"Evet."

"Ama onunla ne ilişkin neydi?"

"Niye senin bir ilişkin var mı?

"Hayır."

Gözlerimi kısarak Tae Kyung'a baktım. Sorularıma cevap vermiyordu. Gizlediği bir şeyler vardı.

Zil çaldı fakat ikimizde de herhangi bir kıpırdama yoktu. Ona doğru dönerek "Sen git ben arkandan gelirim." dedim.

Kafasını çevirmeden "Sen git ben geç kalacağım." dedi.

Şaşkın bir yüzle "Neden?" diye sordum.

Kafasını bana döndürüp baktıktan sonra geri çevirdi ve sorumu cevapsız bıraktı.

Tae Kyung'un beyninin içinde dönen gizemi her ne kadar merak etsem de umursamaz bir tavırla merdivene doğru yürüdüm. Merdivenlerden inerken hızlandım ve üçer üçer koşarak inmeye başladım. Sınıfımızın zaten 5. kattaydı. Koridorlardan da son hız geçerek sınıfın arka kapısından tazı gibi girdiğim anda hoca da ön kapıyı yeni açıyordu. Ben yerime oturup nefeslenirken hoca kapıyı yeni kapatmıştı.

10 dakika sonra arka kapıdan Tae Kyung sınıfa girdi. Hoca onu fark etsede ona bakmadı ve herhangi bir şey söylemedi. Ben ise kafamı ve gözlerimi ona sabitlemişçesine, performanslarımızda bizi çeken fancam kameraları gibi o sırasına yürürken onu izledim.

Seven TimesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin