Fark Edildim

53 10 3
                                    

Merhabaaa.❤

Öncelikle diğer bölümde söyleyeceğim bir şeyi unutmuşum. Önce onu söyleyeyim.

Bilmeyenler için Produce 101 nedir kısa bir özet geçeyim. Farklı şirketlerden 101 stajyeri yarıştı bir yarışma. Hepsi idol olmak için yarışmada yarışıyorlar. Sadece 11 kişi kazanabiliyor. Kazananlar bir grup olarak ortalama bir yıl birlikte çalışıyorlar. Daha sonra bu grup dağılıyor. Herkes kendi şirketine geri dönüyor. Bu stajyerleri seçen kişiler jüri değil Kore'nin yerli halkı uygulamadan oy vererek seçiyor. Bazen kız bazen erkek grup oluştururlar. Artık orası yapımcıya kalmış bir şey. Kısaca özetlersek böyle işte.

Bu arada belirtmek istediğim bir şey daha var. Kitabın senaryosunun belli olduğunu söylemiştim. Bu kurguyu yazıp bitirdikten sonra yeni bölüm atmaya devam edeceğim. Bu bölümler Beril'in anıları olacak ve onu daha iyi tanımamızda yardımcı olacak. Mesela idolleri nasıl VLive canlı yayınlarından, TV programlarından, çektikleri videolardan, yaptıkları röportajlardan, fan meetinglerden tanıyorsak öyle bölümler paylaşacağım.

Fikirlerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın.

Oylarsanız beni çok mutlu edersiniz.

Sizleri seviyorum.

İyi okumalar.

〰〰〰➰〰〰〰

Havaalanında temkinli bir şekilde etrafına dikkat ederek hızlı adımlarla ilerliyorum. Şapkamı da iyicene indirdiğim için yüzüm pek gözükmüyordu.

Bir taksi bulunca hemen atladım. Kalacağım otelin ismini söyledim ve taksi hareket etti.

Odama girince elimdeki bez spor valizi kenara atıp kendimi yatağa attım. Bugün ayın dördü. Yönetmen ile görüşmemiz öğleden sonra saat dörtte. Bu da demek oluyor ki sekiz saatim var. Önce kısa bir duşa girdim. Çok açtım. Ama otel yemeklerinden yemeyi sevmiyordum.

Pek fazla bilinmeyen sahibinin de Müslüman olduğu küçük bir restorana gittim. Buraya zaten sık gelirdim. Karnımı bir güzel doyurduktan sonra kısa bir süre yürüyüş yaptım. Tekrar otele dönüp dinlenmeye karar verdim. Fakat üstümü değiştirmeye üşendiğim için uyumadım. Sadece uzanıp dinlendim.

Saat dörde doğru gelince yine bir taksiye atlayıp görüşmeyi yapacağımız yere gittim. Görüşmeyi pek bilinmeyen bir lokantada yapacaktık.

Kapıdan içeri girmeden önce telefon ettim. İçeri girince el salladı. Ben de gidip masaya oturdum. Masa olarak en köşe ve en arkadaki masayı seçmesi içimi rahatlatmıştı.

Daha ayrıntılı bilgi aldıktan sonra teklifi kabul ettim ve gerekli evrakları imzaladım.

Biraz zaman geçirmek için Büşranın yanına gittim. Beni görünce şaşırdı. Ona neden Kore'ye geldiğimi anlattım. Bir iki saat sonra otel odama geri döndüm.

Çok yorgun olduğum için üstümü değiştirip yatağa uzandım. Her ne kadar erken olsa da uykum gelmişti.

Uyandığımda gece 12 gibiydi. Uyanmamın nedeni lavabo ihtiyacımdı. Gelip tekrar yatağıma uzandım fakat bu sefer uyuyamadım. Beni rahatsız eden bir şeyler vardı. Kalkıp odaları kontrol ettim. Daha sonra tekrar uyumayı denedim ama olmuyordu. Bu sefer ışığı açık bırakıp uyumayı denedim. Ama yine olmadı. Bu sefer yatakta oturup etrafı incelemeye başladım. Nasıl olsa uyuyamıyordum.

Hiçbir sebep yokken korkmaya başladım. Tek başıma olduğum için. Bir süre sonra oda üstüme üstüme gelmeye başladı. Fakat gecenin ikisinde ne yapabilirdim ki?

Seven TimesМесто, где живут истории. Откройте их для себя