Mesajlar

26.9K 758 92
                                    

Düzenlendi☑️

Pazar gününe kadar bekleyemedim.

Selim hoca 11. sınıflardan sorumluydu.(yani benimde bulunduğum sınıf ) Bu yüzden bize numarasını vermişti. Tabi bu benim beklediğim fırsattı. Ne kadar çok muhabbet edip, onunla vakit geçirirsem o kadar iyiydi benim için. Ben de numarasını bir şekilde istemeyi planlıyordum ama gerek kalmadan o vermiş oldu. Kaç gündür hangi bahaneyle isteyeceğimi düşünüyordum böylelikle bu yükten de kurtulmuş olmuştum.

O akşam dersleri bahane edip mesaj atmıştım. 'Hocam nasılsınız size bir soru sorabilir miyim?' demiştim. Bu mesajı en az 10 kere kontrol ettikten sonra gönderebilmiştim çünkü sonuçta edebiyat öğretmeniydi. İmla hataları onun için önemli olsa gerek. Aradan 5 dakika geçmeden mesaj atmıştı.

Heyecandan ellerim titriyordu. Şifreyi girememiştim bir türlü. Kalbim az sonra yerinden fırlayıp avuçlarıma düşecekti. Alt tarafı iyiyim sor yazan bir mesaj gelecekti neydi bu heyecan şimdi. Sanki evlenme teklifi edecek adam alt tarafı sıradan bir mesaj atacak.

Yine bütün kibarlığıyla 'İyiyim canım sen nasılsın? Tabi ki sorabilirsin' demişti. Canım mı? Yine mi? Acaba benden başka öğrencilerine de canım diyor muydu? Tabiki diyordu, özel değildim sonuçta. O beni sıradan bir öğrencisi olarak görüyordu, ben onu her ne kadar öyle görmesem de. Bu durum duygularımın önüne geçmemi gerektirsede bir türlü başarmıyordum. Ben istemez miydim kendi yaşımda birine aşık olmak ama bu elimde değildi. Duygularıma engel olabilmek için ilk önce onlara hakim olmam gerekiyordu ama ne mümkün. Mesajlaşmamız bu şekilde devam etmişti. Baya uzunca bir süre aralıksız konuşmuştuk. İlk önce derslerle başlayan konular yavaş yavaş birbirimize dair merak ettiğimiz sorulara dönüşmüştü.

En sonunda saat 12 gibi 'Canım geç oldu. Sen uyu istersen.' demişti. Adama bak ya resmen yeter artık konuştuğun demişti. Hayır bunların hepsi odun ya. Bir tane de kibarı denk gelse. Ben de durur muyum? Tabi ki durmam. Hemen belli ettim tepkimi. 'Sıkıldınız herhalde? Neyse ben uyuyayım malum geç oldu zaten.' Anında mesaj atmıştı. Aferin şöyle yola gel. Ne yapıyorum ben öğretmenim o benim. İpek kendine gel! 'Ben öyle demek istememiştim. Yani seni düşündüğümden. Sadece yarın uyanamayacaksın diye söylemiştim. Yoksa ben halimden memnunum :)' Resmen yavşadı. Halinden memnunmuş, ben de memnunum ama...

Sonra ben de kendimi suçluyorum hocama karşı bir şeyler hissediyorum diye. Hangi kız ona bu kadar yakın davranan bir erkeğe karşı bir şeyler beslemez ki ? Daha fazla kendimi kaptırmamak için mesafeyi ben korumalıydım. 'Neyse ben uyuyorum hocam size iyi geceler.' iyi olmuştu mesaj, kendine gelsin. Aşığım ama o da fazla hızlı ben ağırlığımı koyayım. Hem ben kendimi ağırdan satayım. Yine saçmalıyorum. O benim için asla o şekilde düşünmeyecek. Adam gayet normal bir şekilde mesajlaşırken durumu başka tarafa çeken bendim. Bir de üstüne üstlük adamın arkasından demediğimi bırakmamıştım. Sadece 'İyi uykular' yazmıştı. Çok mu ayıp ettim. Sinirli mi acaba ? Yok yok, gayet normaldi yaptığım. Biraz düşündükten sonra ben de dediği gibi yapıp iyi bir uyku çekmiştim.

...

Ertesi gün okuldakilere anlatmaya karar vermiştim olayı. Söylediğimde kızlar koro halinde 'Ohaa adam seni düşünüyor ne öküzsün.' demişlerdi. Yine ben haksızım tabi ya, hep öyle olur zaten. Hayır işin enteresan tarafı kimse onun öğretmenim olmasına tepki göstermemişti aksine gayet normalmiş gibi davranıyorlardı.

"Siz nasıl arkadaşsınız?" dedim.
Dilşad hemen "Gayet iyi arkadaşız canım. Haksız olan sensin" dedi. Bunlar nasıl arkadaş? Benim tarafımda olmaları gerekirdi. Hem zaten haklıydım, haklı bile olmasam benim tarafımda olup onun arkasından atıp tutmaları gerekirdi. Her ne kadar bozulsamda tepki vermedim ama haksız olmadığımdan emindim.

...

Sonunda okul bitmiş, dersaneye gelmiştim. Selim hoca girişte bir hocayla bir şeyler konuşuyordu. Ben de hiç pas vermeden yukarı çıktım. Zaten hocalar yanında olduğundan gidip selam verecek halimde yoktu. Servis yüzünden hep erken geliyordum. Yine kimse yoktu. Ben de sınıfa girip kapıyı kapadıktan sonra çantamı yerime bıraktım. Selim hoca peşimden gelmiş olmalıydı ki ben daha yerime oturamadan kapı açılmıştı.

Sınıfa girip kapıyı kapatırken "Hala bozuk muyuz?" dedi.

Ben de takmıyormuş gibi davranarak "Sizce ?" dedim. Hemen açıklama yapmaya başladı. Yok o öyle dememişmiş de ben yanlış anlamışmışım da.

"Tamam" dedim. Tam çıkacakken kolumu tuttu ve

"Beni dinle ve bana cevap ver" dedi.

Ben de "Dinledim ve tamam dedim duymadınız mı?" dedim tabi sesim biraz yükselmiş olmalıki kolumu daha da sıktı. Öylece kalakaldık çünkü...

Hocama Aşık Oldum (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin