Hocama Aşık Oldum (DÜZENLENİYOR)

Fazla Yakın

Evet sonunda yeni bölüm geldi. Umarım beklediğinize değer. Sona doğru yaklaştığımız şu zamanda bir karar aldım. Artık bölümlerimi en çok ve güzel yorum yapan 2 kişi için yazacağım. Bu bölümü hasibedrmnli ve coolholya için yazmış bulunmaktayım. Bu bölümde azıcık +18 bölümler var. Yorumlarınızı ve votelerinizi eksik etmeyin caniçlerim :)

Sabah yatağımdan kalktığımda içim huzur ve mutluluk kaplıydı. Hayatımda her şey yolunda gitmeye başlamıştı. Bunların yanı sıra içimde bir yerlerde ufak bir korku da vardı. Her şeyin bu kadar yolunda olması beni korkutuyordu. Benim hayatımda bir şeyler doğru ilerliyorsa bir şeylerde sıkıntı oluşurdu. Şimdi de öyle olmasından korkuyordum. Hiçbir şey ters gitsin istemiyordum. Bir şey bile ters gitse artık rayına koyacak gücüm kalmamıştı. Olumsuz düşünceleri zihnimin ücra köşelerine süpürüp Tuba'ya yaptıklarımız aklıma geldiğinde yüzümde kocaman bir gülümseme belirmişti. Elime telefonumu alıp tam müzik açacağım sırada Selim aradı. Her aradığında kalbimi bir süreliğine kaybediyorum. Tabi ki beynimi de kaybediyorum. Bu adam ve bana yaptıkları...

"Günaydın hayatım."

"Günaydın sevgilim."

"Yetiştim mi ?" dedi heyecanlı şekilde.

"Neye?" Dediğinden hiçbir şey anlamamıştım ve anlamamışlığımın yüzüme yansıdığına emindim.

"Bugün de ilk duyduğun ses benimki mi oldu, onu soruyorum."

"Evet yetiştin. İlk senin sesini duydum ama biraz daha geç kalsan herhangi bir şarkıcının sesini duyacaktım."

"Bu her sabah böyle olacak artık. İlk duyduğun ses ilk gördüğün yüz benim ki olacak. Gece yatmadan en son duyduğun ses ve son gördüğün yüz benimki olacak. Bu ben ölene dek böyle devam edecek." İşte edebiyatçı bir sevgiliniz olduğunda böyle sözlerle ruhunuzu şenlendiriyor. Tabi ölüm kelimesi geçene kadar.

"Şşş söyleme öyle. Ölmek yok, tamam mı ?"

"Perdeni açar mısın ?"

Hemen yatar pozisyondan kurtulup yatağın üstüne oturmuş ve saçımı güzel bir topuz yapmıştım. Ayağa kalkıp üstümü düzelttikten sonra hemen camın yanına gittim. Perdeyi çekeceğim sırada heyecandan elimin titrediğini farkettim. Bunu umursamayıp perdeyi açtım ve karşımda Selim'i gördüm. Bana gülümsedikten sonra bir süreliğine aşağıya eğilip bir kartonla beraber çıkageldi.

'Seni yarım saat sonra benim hazırladığım kahvaltıyı yemek üzere evime davet ediyorum.' İlk kartonda bu yazıyordu. Sonra bir kere daha eğilip başka bir kartonla karşıma çıktı.

'Eğer onaylamıyorsan bunu belli edecek herhangi bir hareket yap. Onaylıyorsan hemen perdeyi kapat çünkü ancak hazırlanırsın beklemek istemiyorum.'

Son cümleye okuduktan sonra perdeyi ışık hızıyla kapattım. Sonra bir an duraksadım. Perdemi tekrar açıp Selim'in orada olduğunu umdum ve hala camın başında benim camıma yüzünde şapşal bir gülümsemeyle bakıyordu. Bir süre sadece ona öylece baktım. Hayatımı tamamıyla değiştirip beni büyüleyen adama baktım. Sanırım bu şu ana kadar beklememin mükafatıydı. Biraz o şekilde bekledikten sonra parmaklarımla kalp işareti yaptıktan sonra onunda bana öpücük atarak karşılık vermesinden sonra perdemi kapattım. Hemen pijamalarımdan kurtulduktan sonra  üstüme düzgün bir şeyler giyinip makyaj masama oturdum. Hafif ama seksi bir yandan da doğal bir makyaj yapmaya çalışacaktım. Sanırım öyle bir makyaj türü yok ama ben yine de deneyecektim. Makyajımı bitirdikten sonra saçıma da şekil verip odamdan çıktım. Sıra annemi iknadaydı. Annem mutfakta kahve içiyordu.