Pişmanlık

5.7K 271 115
                                    

Sizi çok beklettim biliyorum ama tabiki de geçerli nedenlerim var. Zaten kitabımız düzenlemede. Aslında düzenleme boyunca yeni bölüm yayımlamayacaktım ama çok ısrar ettiniz ve ben sizi kırmayı asla istemem. Neyse uzun lafın kısası finale az kaldı. Sizleri seviyorum :) Uzun yorumlar yaparsanız musmutlu bir yazarınız olur :) :)
Bu bölüm benden mltmkvkl22 huma973 bedriyeeeee golgede ye gelsin :)

"Bu kitabı yazma sürecinde büyük acılar çektim, beklenmedik bir anda en sevdiğim insan tarafından uğradığım büyük acılar... Başlangıçta bu kitap bana olan sevgisinin gücüne inandığım kadına düğün günü vereceğim bir hediyeden ibaretti ama sonraları her şey değişti. Şimdilerde ise içinde tutkunun yanı sıra tavsiyelerinde bulunduğu bir aşk kitabı halini aldı. Oysa yazılma amacı çok başkaydı. Hayatımı adadığım kadına unutulmayacak bir düğün hediyesi olacaktı. Yazarken hedeflediğim kişi sadece aşık olduğum kadınken şu an dünya çapında bir üne kavuştu kitabım."

"Peki kitabınızın bu kadar tutulmasını neye bağlıyorsunuz Selim bey ?"

"Çektiğim acıya. Bir yazar mutluyken çok iyi kitaplar çıkaramaz. Ben buna inanıyorum. Farkındaysanız insanlar kitabın başlarında çiftin birbirine aşık olup zorlukları aşmasından ziyade aşık olduğum kadının beni terk ettikten sonrasını daha çok beğendiklerini söylediler. Bu da demek oluyor ki toplumlar tarafından aşkdan ziyade acı daha çok ilgi görüyor."

"Toplum tarafından çarpık bir ilişki olarak adlandırılan öğretmen ve öğrenci arasındaki bu durumu nasıl normalleştirebildiniz ?"

"İnanın başlarda benim katlanamayacağım bir durumdu bu. Hiçbir öğretmen öğrencisine başka bir gözle bakmaz çünkü. Mesleği kötüye kullanmak olur aksi takdirde ama bütün bu etik anlayışı bir köşeye bıraktığı bir an oluyor insanın. İşte o an kalbinize bırakıyorsunuz vücudunuzun komutasını. Kitabımda da söylediğim gibi aklın yerini kalp büyük bir zevkle üstleniyor. Yani halk arasında aşk diyorlar buna. Ben ise kalbin beyinle olan savaşında galip gelmesi diyorum. İşte bu savaşta eğer etik olan şeyleri düşünebilseydim kazananım beyin olacaktı ama sanırım kalbimin taaruzu daha güçlüydü ve beyin teslim bayrağını çekti."

"Bildiğimiz kadarıyla kitabı yazdığınız kişiden ayrılalı 7 ay olmuş. Ondan hiç haber aldınız mı ? Ya da karşılaştınız mı ?"

Sorulan soruyla beraber nefes alıp vermem bir süreliğine kesintiye uğramış ve bir gazeteci ordusu ile birlikte kitabımı okumuş yüzlerce meraklı göz ağzımdan çıkacak sözcükleri dikkatle bekliyorlardı. Ben ise bir süre gözlerimi onlardan kaçırıp bir noktaya sabitleyip gözümün dolmasını engellemeye çalışıyordum. Oysaki buraya gelmeden böyle sorular sorulacağını bildiğimden kendimi hazırlamıştım ya da sadece hazırladığımı sanmıştım. Bir süre sonra derin bir nefes aldım ve mikrofondan yayılan ses salonda yankılandı. Aslında bu ses bir erkeğin çaresizliğinin sesiydi, duyulanın aksine. Boğazımı temizleyip söze başlamak için gücümü toplamaya çalıştım.

"Öncelikle evet sevdiğim kadınla ruhlarımız ayrılalı 7 ay 5 gün oldu ama benim hislerim devam ettiği sürece bu gerçek anlamda bir ayrılık asla olmayacak. Sonuçta o beni seviyor diye onu sevmedimki ben, o beni sevmeyince bırakayım onu. Bu süreç içerisinde o beni hiç görmedi çünkü onun da istediği buydu. Beni görüp halime acısın istemedim. Bu yüzden hangi saatte eve gelir, hangi saatte evden çıkar, hangi saatte nerededir bunların hepsini ezber ettim ve asla onun olduğu zamanlarda orada olmadım. Çünkü ben ona aşık gözlerle bakarken onun bana acıyarak baktığını görmek istemedim. Onu bana aşk dolu gözlerle bakarken hatırlamak istiyorum ve bu yüzden kötü anıları silip bana aşkla baktığı anı içlerinden seçip, gözlerimi yumuyorum ki onu hep severek hatırlayım. Beni terk eden kadın değil de beni aşkın varlığına inandıran kadın olarak hatırlamak istiyorum."

Hocama Aşık Oldum (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin