63.Bölüm: 'Tomurcuk Çiftleri'

En başından başla
                                    

"Vay anasını, cidden çok güzel oldun. Peri kızı gibisin."

"Faruk abinin dibi düşecek."

"Allah'ım nasip et."

Kızların iltifatlarına da sabahtan beri yaptıüım şeyi yaparak yine gülümsedim. Sadece gülümsüyordum.

Kalp atışlarımı düzene sokmak ve biraz olsun sakinleşip, heyecanımı bastırmak için derin bir nefes aldım.

Ama işe yaramadı. Gram sakinleşemedim.

Gözüm tekrar kızlara kaydığında, onların çok güzel olduğunu farkettim.

"Bana diyorsunuz ama, sizi görünce ne yapacaklar acaba?"

Kızlarda dahil hepimizin işi bittiğinde, Kısmet abla arabasının anhtarını aldı ve kuaförden çıktı. Bizde peşinden çıktık. Kısmet anla kuaförü kapattıktan sonra, Kısmet abla ve ben onun arabasına bindik. Eve yürüyerek de gidebilirdim aslında ama bayağı saçma olacağı için, Kısmet abla arabasını buraya getirmişti. Kısmet abla, kontağı çevirip, arabayı çalıştırdı.

Kızlar ise hem sığamayacakları için, hem de yürümek istedikleri için, yürüyerek gideceklerdi.

Kısmet abla, arabayı evin önğnde durduğunda, arabadan indim ve kapının önünde beni bekleyen kızlarla birlikte eve girdim. Kısmet abla ise arabayı, otoparka park edip, öyle gelecekti.

Nişan mahallede olacaktı ve mahalle bizimkiler tarafından süslenmişti. Daha samimi bir ortam olması için mahallede olmasını istemiştik.

Odama çıkıp, kalabalıktan kaçrım ve damat tarafının gelmesini bekledim.

~1 saat sonra~

Dışarıdaki çalan havadan, damat tarafının geldiğini anlamıştım ve heyecanım daha da artmıştı.

Faruk ile sözlüden, nişanlıya terfi ediyorduk.

Kızlarla birlikte odadan çıktığımızda, o sırada damat tarafından gelen, nişan bohçası da odama taşınıyordu.

Tüm misafirler dışarıda olduğu için, oturma odası boştu, bende hızlıca oturma odasına geçtim. Bir kaç dakika sonra da, içeri Faruk girdi. Faruk, beni baştan aşağı hayran ve şaşkın bir şekilde süzerkem, bende onu süzüyordum.

Bir takım elbise anca bu kadar yakışabilirdi.

Ben ona, o bana hayran bir şekilde bakıp durduk. Sadece baktık.

"Fazla güzel olmuşsun."

"Sende fena olmamışsın."

"Sizin gibi güzel bir kadına, layık olmaya çalışıyorum."

İkimizde gülerek, başlarımızı öne eğdik.

"E, çıkalım o zaman?"

"Çıkalım, aynen." Faruk kolunu uzattığında bende, kıyafetimin eteğini toplayıp, yanına ilerledim ve koluna girdim.

✨✨✨✨

Takı merasimi, gelinden giden ve damattan gelen bohça adetleri bitmişti. Şimdi ise oyun oynuyorduk.

Faruk ile karşılıklı oynadıktan sonra, Seher sıra benim diyerek karşıma geçmişti ve biraz da onunla oynamıştık. Seher'den sonra, müstakbel kayınvalidem ile oynamıştık. En son topukluları çıkarıp, normal terlikler ile oynamaya başlamıştım.

"Yeter be, kız öldürdünüz!" Demir ile oynayan Faruk kollarımdan tutup, sandalyeye oturttu ve kendiside hemen yanıma oturup,elimi tuttu.

"E, nişanlandık da, evliliğe ne kaldı şurada." Başımı Faruk'un omzuna yaslayıp, derin bir nefes aldım. Gülümsememe engel olamıyordum günlerdir.

Tomurcuk Mahallesi| Tamamlandı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin