14.Bölüm: 'Oyun'

24.3K 1K 66
                                    

🎶Bora Duran/Gül Senin Tenin🎶

🎶Bora Duran/Gül Senin Tenin🎶

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

İyi okumalar...

14. Bölüm; 'Oyun'

≈Irmak'tan≈

Mahalleden bir çocuktan sonra, sıra bana gelmişti.
Herkesin meraklı ve beklentili gözü benim üzerimdeyken, son bir bakış atıp, elimdeki kutudan bir kağıt çektim. Kağıdı açmadan önce, bir de besmele çektim

"Acun Ilıcalı'nın dişi versiyonu sanki." Kaşlarımı çatıp, çirkefleştim anında.

"Kıvranmayın be açıyoruz işte!"

Kağıtlarda, ya bir şey yapmamız isteniyor, ya da soru soruluyordu. Kağıt da yazılanları yapmazsak da, kağıdın arkasında yazan ceza uygulanıyordu. Daha fazla bekletmeden kağıdı açtım.

"Eğer kızsan, içimizden bir erkeğin yanağını öp ama erkeksen içimizden bir kızın yanağını öp. Unutmadan, kan bağın olan bir kişiyi öpersen geçersiz sayılır." Cidden mi? Ben de daha ne kadar klişe olabilir, diyordum. Yok şunu öp, yok şuna sarıl, hoşlandığın kişi, bilmem ne bilmem ne! Düzgün soru sorun bir kerede anasını satıyım be.

"Kim hazırladı bunları? Sesi yeni kalınlaşan bizim Cafer mi?" Cafer mahallemizin bir veletiydi. 14 yaşına ve ergenliğe yeni girmişti.

"Bu ne biçim şey? Irmak kimsenin yanağından falan öpemez!" Abimin gözlerinden, ateş fışkırıyordu. Kendince o da haklıydı.

Zaten bir avuç ergenden de ne beklenirdi, ya birine sarılmanı ister, ya da öpmeni.

"Aynen öyle, cezayı oku bakalım." Burak'a başımı sallayıp, arkasındaki cezayı okudum.

"Eğer istemiyorsan, sıkıntı değil. Bizim istediğimiz kişiyi öpersin." Kurtuluşum yoktu anlaşılan. Abime döndüğümde sinirlenmişti. Elini sıkıp, yanağından öptüm ve bana güvenmesini ister gibi baktım. Ne kadar becerebildiysem artık. Abimde hafifçe gülümseyince, bende ona gülümsedim. Zaten bizimkilerin yanına gidecektim,onlardan bir şey olmazdı.

Ailem dışındaki insanlara gereksizce sarılmayı ya da öpmeyi sevmezdim ama bu gereksiz oyunun kuralı buydu. Öpeceğim kişi, tabikide tayfadan olacaktı. En azından onlara abim kızmaz ve bende rahatsız olmazdım. Onlarda abim, bir kardeşimdi sonuçta. Beraber büyümüştük.

Gözlerimi gezdirdim bizimkilerde ve en sonunda aramızda iki, üç kişi olan Aras abiye takıldı. Meraklı, sinirli ve birazda korkuyla bakıyordu sank. Ya da ben ifade okumada berbattım. Bu daha olasıydı, evet. Düşünmeden kalktım ve içimden geleni yaparak ona doğru ilerlemeye başladım. Düşünürsem çıkamazdım içinden. Düşün düşün boktur işin diye boşa dememişler. Bilmiyordum açıkças, illa birini öpeceksem, bu kişi o olmalı gibi geliyordu. Aras abi şaşırsada, hemen eski haline döndü. Ya da dönmeye çalıştı. Asuman ablanın sinsi bakışlarını ve kızların anlamsız bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Aras abinin önünde durunca, Asuman abla göz kırpıp sinsice gülümsedi ve biraz yana kaydı. Aras abinin önünde çömelip, yanağına uzandım. Kalbim zaten son hız atmaktan, atmayı da bırakmıştı sanki ve nefesimi de tutuyordum ya da alamıyordum. Aras abide gerilmiş gibiydi.

Tomurcuk Mahallesi| Tamamlandı.Where stories live. Discover now