(Düzenlendi.)
(Final.)
Dram yok, üzülmek yok! Biz burada sadece gülüyoruz.
Çıtır çerez, belki bir tutam da klişe bir aşk hikayesi arayanları içeride cümbüş bekliyor!
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
🎶Mor ve Ötesi/Deli🎶
İyi okumalar...
12. Bölüm; 'Şah ve Mat'
"Eee...? Bir hoşgeldin yok mu? Ben sevinirsiniz sanmıştım." Dedi dudaklarını büzerek. Demir abinin sesinde, sahte bir üzüntü ve alay vardı.
"Demir?! Yavrum!" Biz daha ne olduğunu anlamadan, Cennet teyze yaşına rağmen hızla koşarak oğluna sarıldı. Hem ağlıyor, sarılıp, öpüyor, gerçekmi diye bakıp, tekrar sarılıp öpüyordu ve bir de üstüne azarlıyordu. Hem de ne azarlama! Ah be TC annesi...
"Nerelerdesin sen eşek sıpası?! Bıraktın gittin, gelmek bilmedin! Benide mi düşünmedin?!"
Demir abi mahçup bir şekilde gülümseyip, annesine sarılıp, başından öptü. Biz ise içten bir tebessümle onları izliyorduk. Onları böyle görmek unutturmuştu bize Demir abinin beş yıldır burada olmadığını. Demir abi günde en az iki kere arıyordu ama yine de özlüyordu işte, anne yüreğiydi.
Demir abi gülümsedi ve derin bir nefes aldı. Beş yıl öncesine göre daha iyi görünüyordu kesinlikle. Fiziksel olarakta iyi görünüyordu. Olgun ve daha yakışıklı duruyordu ama hayır, bahsettiğim kişiseldi. Ruhsal olarak daha iyi görünüyordu.
"Gitmek yok artık sultanım."
Cennet teyze,ağlayarak oğluna daha çok sarıldı. Cennet teyze, koala gibi sardığı kollarını gevşetip, sırayı Kenan amcaya verdi. Kenan amca kızgın ama mutlu bir şekilde Demir abiye bakıyordu. Demir abi ise mahçup bir şekilde babasına bakıyordu. Kenan amca, Demir abinin yurt dışına gitmesine, çok kızmış, karşı çıkmıştı. Demir abi gitmeden önce baya bir tartışmışlardı. Ortalık fena halde karışmıştı.
Biz öylece onları izlerken Kenan amcanın yaptığı şey ile hepimizin ağzından şaşkınlık nidaları yükseldi. Kenan amca, Demir abiye tokat atmıştı. Demir abi ilk şaşırsada yana düşen başını kaldırıp, gülerek Kenan amcaya bakmaya başladı. Bu görüntü bizide şaşkınlıktan çıkarıp, güldürdü.
"Sanırım bunu çoktan hakkettim." Demir abi öyle herkesin önünde bana tokat attın, beni rencide ettin muhabbetlerine girecek insan değildi. Bu tokat bir babamın oğluna olan sitemiydi. Özlemini anlatma şekliydi. Kabul, biraz tuhaftı. Ama burası da Tomurcuktu. Nornal olmasını bekleyemezdiniz ya da kimseyi sorgulamazdınız. Eşsiz mahallemizin, eşsiz insanlarıydık.
"Ulan kerata! Gel buraya!" Kenan amca da oğluna sarılarak, hasretini gidermişti ve çoktan azarlama aşamasına geçmişti.
"Özür dilerim baba."
"Bir daha böyle bir işe kalkışırsan bu kadar yumuşak olmam bilesin!"
"Yumuşak halin bu mu baba? Suratım yamuldu." Dedi yanağını sıvazlayarak. Demir abinin alayla karışık, sahte bir üzgünlükle söyledikleri hepimizin kahkaha atmasına neden olmuştu.
