61.Bölüm: 'Plaj'

Start from the beginning
                                    

Güneş: Aman Tuğçe abla, ha senin ha onun ne farkeder?

Seher: +1 :)

Cansu: BSNMSKSKDKKDKDKDKKD

Cansu: O sırada yemek yiyordu salak, öksürmekten ciğerleri sökülecek.

Asu Abla: Nsmmsmsösldkdk

Tuğçe: Bsna diywne bskın hwle!

Tuğçe: Sakinim...

Tuğçe: Daha demin sürahiyi devirende bendim zaten.

Cansu: Nw alska?!

Ben: ULAN BİR SUSUN!

Ben: Yarın denize gidelim diyecektim be altı üstü.

Seher: Baştan söylesene kız! Neyse, ben geliyorum ve Asu sende geliyorsun.

Seher: Sen gelirsen abimde gelir ve işim kolaylaşır.

Sohbetten çıkıp,grubu sessize aldım ve oturduğum dönen sandalyede odayı amaçsızca tavaf etmeye başladım.

Bunu yapmayan yoktur herhalde?

Tekrar telefonumu elime alıp, 'Sevdiceğim❤️' yazan numaraya tıkladım ve telefonu kulağıma dayayıp, beklemeye başladım.

4. Çalışta anca açmıştı sevdiceğim.

"Alo?" Çatallı, tatlı ama yorgun sesiyle beni bile mayıştıran sevdiceğimin etkisinden, kendimi zor da olsa kurtardım ve saate baktım. Saat 8.30'du. Aras yorgun bir gün geçirmişti sanırım ve benim yüzümden utanmıştı.

"Aras? Uyandırdım mı, çok özür dilerim."

"Sorun yok güzelim, bugün biraz zor bir gündü. Gelir gelmez uyumuşum. Seni de arayamadım. Uyandırdığın iyi oldu aslında." Birkaç hışırtı sesinden dolayı, yataktan kalktığını anlamıştım.

"Eee, günün nasıl geçti bakalım?"

"Aman, işte normal bir gündü. Seninki?"

"Benimkide her zamanki gibiydi, hastalarla geçti." Aras birden sessizleşip, gülmeye başladığında kaşlarımı çattım.

"Artık bir hayranın var. Bugün küçük bir erkek çocuğu geldi. Senin masamdaki çerçeveli fotoğrafını görmüş, bir dahaki sefer geldiğimde beni bu kızla tanıştırır mısın dedi."Duyduğum şeyle bende gülmeye başladım.

Ayrıca... Masasında çerçeveli fotoğrafım mı vardı? Vicdansızın oğlu, düşürüyordu da, düşürüyordu.

"Eee, sen ne dedin?"

"Küçük Beyle, pazartesi günü okuldan çıktıktan sonra bir randevunuz var Bücür Hanım. Bu randevuda beni unutmamanı rica ediyorum."

"Söz veremem." Hatırladığım şey ile, avuç içimi alnıma vurdum. Neden aradığımı unutuyordum neredeyse.

Bu adamla konuşurken, herşeyden soyutlanıyordum.

"Bu arada, abimleri de alıp, parka gidelim mi? Maç falan yaparız. Yalnız bende oynarım ha." Deniz konusunu açmak için, hepimizi bir araya toplamaya çalışıyordum aslında.

Aras, gitmek istemese bile, balık tutma iddasında onu yendiğim için, kabul etmek zorunda kalırdı.

"Tamam da, pek bir heveslisin hayırdır?"

"Sana öyle gelmiştir. Hadi hadi oyalanma. Ateş abi, şikayet edip duruyordu. Kaçtır maça gelmiyorsun, eksik adam oynuyoruz diye." Yayıldığım sandalyeden kalkıp, dolabıma doğru ilerledim.

Tomurcuk Mahallesi| Tamamlandı.Where stories live. Discover now