38.Bölüm: 'Hasret Gidermek'

Start from the beginning
                                    

"Ama ben rahat durur muyum? Ne yaptıysa misli misli ödettim o karıya!"

"Helal sana kız! O gün o Şükriye cadısının saçlarını yolmamak için kendimi zor tuttum! Yiğidime bakıp durdu gözü çıkasıca!" Kader teyze muzip bir gülümsemeyle bana 'işte benim gelinim' bakışlarından attı. Utandığım için başımı önüme eğdim. Fazla açık sözlü konuşmuştum.

"O Hikmet karısını da solladım ya, ölsem de gam yemem gayrı." Zaferle bana baktı ve gülümsedi.

"O nasıl söz, bir daha duymayayım." Abim ve Kemal amca Türkiye'nin ekonomi durumunda derin bir mevzu açmışlardı.

"Ay nasıl özledim oğlumu, burnumda tütüyor." Sorma Kader teyzem... Hayvan gibi özledim vicdansızı! Allahım yine duygusallaştım! Dengem de iyice bozuldu, pislik kendine öyle bir alıştırmış ki!

"Sen özlemedin mi kız?" Kader teyzenin bana sorduğu soru ile ön tarafa kısa bir bakış attım ve başımı önüme eğip, salladım. Utanıyordum...

"Utanmana gerek yok kızım." Kader teyze beni kendine çekip sarıldı ve başımı omzuna yasladı. Böyle kaynanaya can kurban be!

Gözlerim git gide ağırlaşırken, Kader teyzenin omzunda uyuyakalmıştım. Başımda bir ağırlık hissedince onun da uyuduğunu anladım.

Anan artık benimdir Aras!
...

"Irmak? Irmak?"

"Hıığğ?"

"Uyan istersen kızım hadi geldik."

"Beş dakika daha." Kader teyzem narin narin dürterken uykumun açılmasında hiç yardımcı olmuyordu.

"Aras burada olduğunu bilse bir saniye bile yanından ayırmaz ama." Aras... Gelmek... Bir dakika... ULAN ARAS!

Hızla yerimde doğrulup saçımı düzelttim. Abim ve Kemal amca bagajdaki eşyaları indiriyorlardı. Kader teyze ise sırıtırak bana bakıyordu. Aras için hazırladığım yanımdan ayırmadığım şeyleri, elime alıp arabadan indim. Heyecandan ölmek üzereydim. 3 haftadır görmediğim sevdiceğimi görecektim.

'TABUR' Yazan yere doğru ilerlemeye başladığımızda, her adımda heyecanım ve kalp atışlarımın hızı artıyordu.

Nöbetçi asker eşyalarımızı ve kimliklerimizi en ince ayrıntısına kadar kontrol edip, emin olduğunda bizi içeri aldı. Ziyaretçi bahçesi yazan yere doğru ilerledik ve nizamiyeye haber verip beklemeye başladık.

Şaka gibi... Aras'ımı göreceğim! Kader teyze birden ayaklanınca başımı kaldırdım. Allahım... Ben bu adama daha ne kadar hayran kalacaktım? Kamuflaj bir insana anca bu kadar yakışabilirdi. Aras'ın bizi gördüğünde yaşadığı şaşkınlık ve mutluluk görülmeye değerdi. Kader teyze, Aras'a sarıldı ve yanaklarını öptü. Özlediği çok belliydi. Kader teyze, tipik duygusal bir kadındı. Kader teyze göz yaşlarını silerek oğlundan ayrıldı ve sırayı eşine verdi.

"Aslan oğlum benim." Kemal amca da oğluna sarılıp, hasretini giderdi. Sıra abime geldiğinde erkekçe tokalaşıp, sarıldılar.

"Çok yoruyorlar mı lan?"

"Bu kasları boşuna mı yaptık oğlum?" Abim, Aras'ın sırtına dostça vurup ayrıldı. Aras'ın bakışları bana döndüğünde ne kadar özlediğimi farkettim. Aras'ın da özlediği belli oluyordu gözlerinden.

"Irmak abicim, bizim bir iki saate yakın şehir merkezinde işimiz var. Biz geliriz."

"T-tamam abi."

"Kardeşim sana emanet." Aras, abime gülümseyip, başını salladı.

Abimler ziyaretçi bahçesinden çıktıklarında ben hâlâ anın gerçekliğini sorguluyordum.

Tomurcuk Mahallesi| Tamamlandı.Where stories live. Discover now