UMAY

41

Saçlarımı son kez düzeltip Asumana döndüm

"Bence olmadı lan. Elbisem çok kısa hem." Dediğimde uzattığım elime vurdu

"Şş sus. Gayet güzel kısa deģil. Ayrıca dizinin 4 parmak üstündeki şey seni niye bu kadar gerdi? " dediğinde ona şerefsizsin bakışı attım ve

"Acar gelmeden dönmezsem eğer bir de üstüne bu elbiseyi görürse günlerce trip yerim ve bir sürü laf söyler." Dedoğimde gözlerini devirerek bana baktı ve

"Saplık en iyisi demiştim. Neyse hadi saat 7 oldu çık artık seni bekliyirdur Buğra Yüzbaşı."  Dedi. Ona kafa sallayıp masanın üstindeki çantamı ve silahımı aldım. Odanın kapısını açarken bir yandan da silahımı çantamın içine yerleştiriyordum. Kapıyı açılınca karşımda bir adet Semih görmeyi beklemiyordum tabikii.

"Ne işin var senin o piçle partide? Acar Binbaşı gelmiyormu hem bu gün?" Dediğinde afallamıştım. Mesafeli konuşuyordu ama yine de sesindeki titremeden sinirlendiğini anlayabiliyordum.

"Geliyor ona yetişmeye çalışacağım zaten. Buğraya gelirim dedim Semih çocuğu ekersem ayıp olmaz mı?" Dediğimde ofladı ve

"Harbi gerizekalısın Umay. Sevgilin seni görmek için operasyondan sonra o yorgunlukla geliyor sen hala parti derdindesin. O Buğrada bir bokluk var da hadi hayırlısı bakalım." Dediğinde içerden çıkan Asuman

"Sen daha gitmedin mi Umay? Seni bekliyordur Buğra Yüzbaşı." Dediğinde ona kafa sallayıp Semihe döndüm

"Bir sorun olmahacak Semih merak etme. Acara gelecek olursak ona yetişmeye çalışacağim zaten. Neyse görüşürüz." Dedim ve karakolun kapısına doğru ilerledim. Kapıdan çıktığımda arabanın içinde beni bekleyen Buğraya doğru ilerlemeye başladım. Kafasını kaldırıp bana baktığında arabadan inmek için hamle yaptı. Onu elimle durdurup araca bindim.

"Beni kırmayıp geldiğin için çok teşekkür ederim Umay. " dediğinde gülerek kafamı salladım ve önüme döndüm. O sırada telefonum titredi. Elefonu çevirdiğimde Acardan mesaj geldiğini gördüm

'Eğer ben geldiğimde karakolda olmazsan fena bozuşuruz.' Tam c3vap yazacaktım ki tekrar mesaj attı

'Sakın geç kalma. ' gözlerimi devirerek mesaja cevap verdim

'Acar ufak bir partiyi ne kadar büyüttünüz ya. Geç kalmam merak etme.' Yazdığım anda cevap geldi

'Umarım öyle olur Yüzbaşım yoksa o herifin benden çekeceği var.' Mesaja gözlerimi devirip

'Tamam birtanem seviyorum seni.' Yazdığımda gördü ama cevap vermedi. Yaklaşık yarım saat sonra bir cafeye geldiğimizde Buğra bana döndü ve

"Çok kafa insanlardır. Eminim seni çok severler. " dediğinde kafamı salladım ve

"Umarım severler yoksa bu gün bir olay daha yaşamak gibi bir derdim yok. Bu arada sadece 2 3 saat kalabilirim biliyorsun dimi?" Dediğimde yüzü asıldı

"Ah evet biliyorum. Sorun değil geç kalmana izin vermem." Dediğinde gülümsedim ve arabadan inip Buğrayla kafeye girdim. Alkol ve parfüm kokusu birbirine karışmıştı. Buğranın yanında etrafta göz gezdirerek arkadaşlarının bulunduğu yere doğru ilerliyordum. Buğra tanıdıklarına hem selam verip hem de beni tanıştırıyordu. Zaten bir daha görmeheeğim insanlarla niye tanıştırdığıyla ilgili hiçbir fikrim yoktu. En sonunda kafenin sağ köşesinde bulunan büyük masanın önüne geldiğimizde durduk. Buğra hepsiyle selamlaştıktan sonra bana döndü ve

"Arkadaşım Umay. " dedi. Masadakiler gülümseyerek sıra sıra ellerini uzatmaya başladı.

"Burcu ben memnun oldum."