30

13.8K 617 157
                                    

2 HAFTA SONRA


Operasyon haberi alır almaz teçhizat odası koşmuştuk. Hazırlıkları tamamlar tamamlamaz askeri araçlara ilerledik. 3 tim olarak gidiyorduk. Araçlara bindiğimizde hepimiz gergindik. Çık ses çıkmıyordu kimseden. Dayanamayıp

"Şu saçma suskunluğu ve gerginliği bir kenara atın. " dedim. Hepsi birden başlarını yerden kaldırdı

"Başınızı eğmeyin." Dedim ve silahımla oynamaya başladım.

"Komutanım görev ne?" Dedi Emir. Emirin sorusuyla Özgür Yüzbaşına döndük. O da Barana haritayı çıkarması için işaret verdi. Baran haritayı çıkardığında aracın ortasına haritayı serdi ve konuşmaya başladı.

"...... köyü şuan terör örgütü tarafından sarılmış bulunmakta. Esas görevimiz o köyden onları silmek. Bir kaç şerefsizi canlı alırsanızda kabulümüz. Arslanla Kaya  köyü sararken bizde önden ilerliyoruz. Kıskaca alacağiz onları. Daireyi küçülttüğümüzde zaten teslim olmak zorunda kalacaklar. Size güveniyorum kurtlarım. Kimsenin ailesine şehit haberi götürmek istemiyirum kendinize sahip çıkın. Özellikle sen Umay yaran yeni kapandı dikkatli ol." Dediğinde

"Emredersiniz komutanım." Dedik hep bir ağızdan. Bir süre hiç konuşmadıgımızda

"Komutanım Pars Timinin gittiği göreve bizi göndereceklerdi. Neden vazgeçtiler. Timi yeterince kıdemli görmediler mi?" Dedi Erdem. Ona döndüğümde öylece silahına bakıyordu

"Lan siz kafayı buna mı taktınız?" Dedim arkama yaslanırken. Özgür Yüzbaşı da önce bana baktı sonra da time dönüp

"Bakın biz askeriz. Bize verilen emirleri yerine getirir ve bu devlet için canımızı hiçe saymaktan çekinmeyiz. Biz göreve gideriz sadece. Asla sorgulamayız. Kurcalamayın bu kadar. Bizi bu operasyona uygun görmüşler ki buna göndermişler diye düşünün. " dedi. Tam o anda da araçlar durdu zaten. Hiçbirimiz konuşmadan araçlardan indiğimizde köye doğru ilerledik. Kaya sağ tarafa Arslan ise sol tarafa ilerlediğinde biz de köye yaklaşmaya başladık. 20 dakika sonra köye giriş yaptığımızda hepimiz dağılmaya başladık. Mehmet ve Gökhan yakınımdaydılar ve onları da kolluyordum. Bu gün şehit vermek istemiyorduk.

"Baran nişancı yada nöbetçi göruyor musun? " dediğimde Baran biraz bekledi ve

"Komutanım saat 4 yönünde 2 nöbetçi var size çok yakın. " dediğinde o tarafa doğru ilerlemeye başladım. Tabancamı çıkarıp susturucuyu taktım el çabukluğuyla.

"Komutanım yanınızdaki duvarın arkasındalar." Dedi Baran. Gülerek

"Tamam bende." Dedim ve aniden duvarın arkasından çıkıp bana daha yakın olan teröristin kafasına sıktım. Diğer teröriste ise bıçağımı fırlattığımda boğazından giren bıçakla yere devrilmişti bile. O yerde titreyerek geberirken ben ise hemen bıçağımı boğazından çektim ve pis kanına tiksinerek baktım

"Kanınız bile pis lan şerefsizler." Dedim ve bıçağımı üstüne sildim. Hemen ilerlemeye başladığımda karşıma çıkan 3 kadın teröristle durdum ve gülmeye başladım. Onlar silahlarını bana doğrultmuşken ben hala gülüyordum. Kadınlardan biri

"Sen esker misin lan? " dedi silahını karnıma bastırırken.

"Üniformamdan anlaşılacağı üzere askerim. Ama sıradan bir asker değilim. Birazdan canınızı alacak Türk Askeriyim." Dedim ve onlar daha ne dediğimi kavrayamazken yanımdaki kadının silahına ayağımla vurarak arkasına geçtim ve boynunu kırdım. Diğer iki kadın silahlarını sıkacakları sırada arkalarındaki Mehmet ve Gökhan kafalarına sıktı. Hayır bari dağa alıyorsunuz bir şeyler öğretin daha silah tutmayı bilmiyor gerizekalılar.

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin