32

10.7K 597 238
                                    

Bölüme geçmeden önce oy vermeyi unutmayıııın. Oy ve yorumlar bölüm yazma isteğimi arttırıyor jdhsksjxowjzljalskakq.


2 GÜN SONRA

Yektanın cenaze töreninin ardından Diyarbakıra geri dönmüştük. Görev beklemiyordu malum. Hala kimse Yektanın ölümünü kabullenemiyordu. Hala kimse onu toprağa verdiğimize inanamıyordu.

"Berna Teyzeler ne zaman geliyormuş?" Diyen Asenaya döndüm. Omuzlarımı silkip

"Bilmiyorum. Onların buraya taşınma fikri zaten başlı başına bir saçmalıktı. Ne işleri var sanki burda." Dedim ve yatakta sırt üstü döndüm

"Masaj yapsana bana Asena." Dediğimde Asena

"Üşeniyorum kanka ya." Diyerek yatmaya devam etti

"Lan hadi işte her tarafım ağrıyor zaten." Dediğimde oflayarak kalktı. Yanıma gelip masaj yapmaya başladığında

"İçimde çok boktan bir his var Umay. Cidden ne olduğunu anlamlamdıramıyorum." Dedi.

"Aslana olan aşkın şahlanmıştır." Dedim dalga geçerek. Cevap vermeyince ciddi olduğunu anlayıp birden yatakta doğrulup yüzüne bakmaya başladım

"Sen ciddisin. Ne oldu Asena? Aklında ne var? " dedim

"Bilmiyorum. Ne düşüneceğimi bile bilmiyorum. " dedi ve duraksadı. "Umay şehit ol-" dediğinde sözünü bitirmesine izin vermeden susturdum

"Kes sesini gerizekalı. Gidersen dayanamam. Beni bırakamazsın." Dedim kafasına vurarak.

"Dur sözümü kesme. Şehitler önceden hissedermiş öleceklerini. Eğer o mertebeye ulaşırsam ailem ve Aslan sana emanet. Üzülmelerine izin verme olur mu." Dediğinde gözümden düsen bir damla yaşı elimin tersiyle sildim

"Konuşma öyle sana bir şey olmayacak." Dedim ve sarıldım. 5 dakika kadar öylece yatakta oturduktan sonra uyuyamayacağımızı anlayıp nöbet klübelerine doğru yola çıktık. Nöbetçileri hala bizi farketmediğini görünce Asena bana dönüp

"Gel şunlara ufak bir ders verelim." Deyip güldü. Kafamı sallayarak cevap verdiğimde tabancalarımızı çıkardık. Kapıyı hızla açıp tabancalrımızı arkası dönük olan iki nöbetçinin kafasına dayadık. Onlar duraksarken kafama değen soğuk metalle bende donmuştum. Hızla atkamı dönüp kafama değen silahı çevirdim ve silahımı kafasına dayadım. Semih ve Turan şokla bakarken bizde onlara zaferle bakıyorduk.

"Ava giden avlanır aslanım." Dedim ve elimdeki Semihin silahını geri verdim. Bize gülümsediklerinde arkama döndüm ve

"Nöbetinizi adam gibi tutun lan sizi buraya boşuna mı dikiyoruz biz. İlla filmlerdeki gibi uyursanız ölürsünüz diye bağıralım mı?" Dedim

"Kusura bakmayın komutanım biz yani dalmışız." Dedi nöbetçi askerlerden biri

"Sıvıyorsun Erdinç sıvıyorsun."  Diyerek kafamı olumsuzca salladım

"Ne işiniz vae sizin burda? Nöbetiniz yok bu gün."diyen Turana döndük

"Uyku tutmadı tertip." Diyen Asenayı kafamla onayladım.

"Bizim nöbet bitti şimdi. Açız merkeze gideceğiz geliyor musunuz?" Diyen Semihe

"Yemekhanede yemek yok mu?" Dedim

"Olsa niye gidelim kanka gerizekalı mısın yoksa taklit mi yapıyorsun? Neyse geliyor musunuz gelmiyor musunuz?" Dediğinde Asenaya baktım. Olumlu bir şekilde kafasını salladığında

"Üniformamı değiştirmeye üşeniyorum siz de üşenin. Çıkalım şimdi." Dediğimde güldüler ve Turanın arabasına doğru ilerledik. Semih ve Asenaya baktığımda ön koltuğa baktıklarını gördüm.

UMAYWhere stories live. Discover now