26

13.7K 688 201
                                    

Evet öncelikle ben araya girmek istiyorum. Kitabı sezon finali yap diyenler falan oldu bana özelden sizce yapmalı mıyım bir 10 bölüm sonra yoksa devam mı. 2. kitap olacak mı diye soranlar da var. Surun hele daha ilk kitap bitmedi. Ayrıca büyük ihtimalle ikincisi olmaz çünkü siz de sıkılırsınız bir yerden sonra. Neyse uzatmadan bölüme geçin djxjskmdxks

(Asena'dan)  *ilk defa farklı birinden yazıyorum heyecan yaptım aq kdndksnskskjswk*

Gelen silah sesiyle hemen çöktüm ve mevzi aldım. Etrafıma bakmaya başladığımda Umayın yere düştüğünü görmemle hemen onun yanına koşmaya başladım. Yanına geldiğimde gözleri kapalıydı. Hemen kafasını kucağıma aldım. Kuzeyden destek terörist ekip gelmiş olmalıydı. Timler çatışırken burda durmak cidden çok zordu ama Umayı da bırakamıyordum. Hemen çantamdan ilk yardım in birkaç malzeme çıkardım ve onu ters çevirdim. Yarası derindi ve kurşun tehlikeli yerdeydi. Yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Sadece kanamasını durdurmaya çalıştım. O sırada Acar Yüzbaşının sesi duyuldu

"Asena o iyimi?" Sesindeki acı ve öfke ağlama isteğimi daha da arttırıyordu. Yaşlı gözlerle ona bakıp

"Komutanım kurşun tehlikeli bölgede çok kan kaybediyor hemen hastaneye gitmesi gerek." Dediğimde

"Yekta siz araçla Umayı helikoptere yetiştirin hemen." Dedi soğukkanlılıkla ve çatışmaya devam etti. Nasıl böyle olabiliyordu ki bunlar.

"Komutanım Üsteğmenim tek gitsin burda zaten eksiğiz ve piçler bizi kıskaca almaya çalışıyor." Dedi Emir. Ben nasıl hem Umaya bakıp hem aracı kullanacaktım ki?

"Lan hem Umayla ilgilenip hem aracı nasıl kullansın? " dedi Acar Yüzbaşı. O sırada Özgür Yüzbaşı söze girip

"Emir haklı Acar kıskaca alınırsak esir düşeriz. Asena yapabilirsin hızlı ol helikopterin nerde beklediğini biliyorsun zaten. Hadi dişi kurt onun ölmesine izin verme. " dediğinde gözyaşlarımı silip ayağa kalktım ve tek hamlede dikkatlice Umayı ayağa kaldırdım. İlerdeki askeri aracın arka tarafına Umayı yatırdığımda yer hemen kanlarla dolmuştu. Onu böyle görmek içimi acıtsada pes edemezdim onun için. Hemen sürücü koltuğuna geçtim ve aracı sürmeye başladım.

💫💫💫

Helikoptere yaklaştığımızda Umayın sesi duyuldu.

"Acar..."

"Umay yorma kendini bak kurtaracağım seni yaklaştık sınıra ama sakın bırakma kendini olur mu?" Dediğimde cevap gelmedi. Bir süre daha bekleyip arkama döndüğümde acıyla kıvrandığını görmüştüm. 5 dakika sonra helikopteri gördüğümde aracı daha da hızlı sürmeye başladım. Helikoptere yaklaştığımızda aracı durdurdum ve aşağı indim. Helikopterin yanında bizi bekleyen askerleri çağırdım. Onlar gelene kadar ben de Umayı yavaşça araçtan indirdim. Acıdan bayılmış olmalıydı. Kalp atısları da normalden yavaş atıyordu. Askerler Umayı görür görmez onu kucağımdan aldılar ve hızla helikoptere taşıdılar. Ben de onların peşinden gidip

"Onu hemen hastaneye yetiştirin Teğmen. " dedim ve arkadaki askerleri işaret ettim. "Sizde geliyorsunuz. Pusuya düştük. Bize ihtiyaçları var." Dedim ve Umayın kanlarıyla ıslanmış araca bindim. Diğerleri de geldiğinde aracın hareket ettiğini hissettim. Bir süre sonra silah seslerini tekrar duymaya başlamıştık. Bizimkiler yavaş yavaş geri çekilmek zorunda kalıyorlardı. Hemen araçtan inip yanlarına gittik. Mevzilenirken Acar Yüzbaşı bana döndü

"Neden burdasın Asena? Umayın yanında olman gerekmiyir muydu." Dedi üstümdeki devremin kanlarına bakarken.

"Komutanım onu teslim ettim. Burda bize ihtiyacınız var. " dedim ve çatışmaya devam ettim. Biraz sonra Selim

UMAYDär berättelser lever. Upptäck nu