'Uyudun mu?'

Anında rüyam canlandı gözümün önünde. Telefonu tutan ellerim titremeye başladı. Bu gerçek olamaz. Gerçek değil. Sadece bir rüyaydı. Yine de etkisinden çıkamıyorum. Titreyen ellerimle cevap yazmaya çalıştım.

'Uyuyamadım.'

Göndere basıcaktım. Ama dayanamadım ve onu tekrar buraya çağırmak istedim. Çünkü içimdeki o kötü hisden bir türlü kurtulamıyordum. Aslında ben olsam garip karşılardım. Ne de olsa onu ilk önce yanıma çağırıp sonra kovmuş ve şimdi tekrar çağırıyordum. Onunla dalga geçtiğimi sanabilirdi. Yinede bunu yapmazsam tekrar uyuyabileceğimden emin değilim. Yazdığım mesajı silip yenisini yazdım.

'Kötü bir kabus gördüm. Korkuyorum. Acaba tekrar buraya gelebilir misin?'

Göndere basıp heyecanla beklemeye başladım. Tırnaklarımı telefona vurarak bir melodi oluşturmuştum aynı zamanda bacaklarımı yere vurarak titretiyordum. Tabii dişlerim de dudaklarımdaki yerini almış onlara işkence uygulamaktan geri kalmıyordu. Kısacası stresliydim. Bulut düzgün bir mesaj atana kadar veya yanıma gelene kadar da öyle kalıcaktım.

Bir süre bekledim. Sanırım yaklaşık 10 dakika oldu. Ama hala mesaj atmamıştı. Artık korkmaya başlıyordum. Bulut'u aramaya karar verdim. Hızlıca ara tuşuna basıp bekledim. Dııt...dııt...dııt... Açmıyordu işte. Aaron? Aaron'u da aramalıyım. Aceleyle bu kez de Aaron'u aramaya başladım. Dıııt...dııt... Lanet olsun. Bu sesten nefret etmeye başlamıştım. Neden ikiside telefonlarına bakmıyordu. Sadece bir rüyada olsa endişeleniyordum. En azından seslerini duysaydım. Beynimin bir tarafındaki ses yine kalk gece gece şu iki gerizekalıyı ara diyordu. Gerçi burada onların mı yoksa benim mi gerizekalı olduğum tartışılır. Ama bu kez böyle bir hata yapmak istemiyordum. Öncekinde az kalsın ölûyordum da. Ondan diyorum yani. Ama başka çarem de yok gibi gözüküyor. Hayır Kumsal bunu yapma. Yine aynı hatayı yapma. Geç saatte dışarıda ne işin var senin. Ama ya Bulut? Uff Salak beynim. Harbi salak. Tamam be. Gidiyorum. Ben tam bir salağım. Şimdi önceki gibi gidip onları arıycam. Umarım önceki gibi ölümle tekrar yüz yüze filan gelmem. Bir alkışı hak ediyorum. Kendi kendimin başına iş açmakta ustayım çünkü. Al işte salak ben, gidiyorum, mutlu musun?

Montumu hızlıca pijamalarımın üstünden geçirdim. Bir de pijamalarımı değiştirmekle uğraşamam. Üzerinde küçük küçük pandacıklar var. Dışarıya çıkmak için komik olsada dışarıda kimse yok sonuçta. Yani belki birkaç sapık ve organ mafyasından başka. Umarım hiçbirisini denk gelmem. Ölmek istemiyorum. Sadece Bulut'u görüp geleceğim. Belki de uyumuştur. Ondan duymuyordur ama yinede onu bir kez görüp içimi rahatlatmam lazım. Hem bir organ mafyasına denk gelirsem de Aaron beni mutlaka kurtarır değil mi? Sonuçta beni ondan başka kimse öldüremez. Kimse Aaron'un avına zarar veremez. Bir dakika ya. Aklımda çok değişik şeyler var şuanda. Nasıl desem?... Ya avına ben zarar verirsem? Yine beni kurtarmaya gelir mi? Belki de evden çıkmadan da onu buraya getirmenin bir yolu vardır. Evet şuan aklımdan geçenleri yapmakta kararlıyım. Umarım benim ne yapacağımdan haberi vardır. Beni şuanda da dinliyordum umarım. Ve gelip beni kurtarır. Boşu boşuna uğraşmak istemiyorum. Üzerimdeki montdan kurtulup banyoya girdim. Çekmeceleri karıştırmaya başladım. Hadi ama buralarda bir yerde olması lazım. Vee işte buldum. Jileti elime aldım. İşe yarar mı acaba? Beni duyuyor olsun lütfen. Kendime zarar verebileceğimden emin değilim. Ve ben bunu yapmadan gelmesi lazım. Lütfen gelsin, lütfen...

Banyonun bir köşesine oturdum. Önce jileti iyice inceledim. Çok keskin gözüküyordu ve bu benim tüm cesaretimin yerle bir olmasına yetiyordu. Her neyse daha fazla bekleyemem. Bulut ya da Aaron ikisinden birini görmeliyim. Cesaretimi tekrar topladım. Bu deli cesareti nerden gelmişti birden. Şu yaptığım şeye bak. Jileti sol bileğime yaklaştırdım. Gelmelisin Aaron.. gelmek zorundasın. Gel lütfen. Şimdi birazcık bastıracaksın Kumsal. Belki küçücük bir çizik atsan yeterli olur. Hatta belki.. bir ihtimal onu bile yapmana gerek kalmaz. Hadi birkaç saniye sürecek bir acıdan bu kadar korkma. Soğuk jilet tenime değdi. Yapabilirim. Azıcık, çok az bastırman yeterli olur. Jilet zaten çok keskin. Hem o hemen gelir zaten beni kurtarmaya. Ve jiletin tenimde bir yara açtığını hissettim. Acımıyordu ama korkuyordum yinede. Yaraya bakmadan devam etmeliyim. Yoksa hayatta yapamam. Biraz büyütürsem bu yarayı tamamdır. Biraz daha bastırıp ilerlettim jileti. Çok mu derin oldu acaba. Heyecandan bir şey hissedemiyorum ve yaraya bakmayı da reddediyorum. Biraz ilerlettikten sonra yeterli olduğunu düşünüp jileti çektim. Neredesin Aaron? Bir kere kestikten sonra ikincisi o kadar da korkunç gözükmedi gözüme. Açtığım yaranın hemen yan tarafına yeniden bastırdım jileti. Ve daha sonra onun da yanında yeni yaralar açtım. Gelene kadar bunu yapabilirim Aaron. Dördüncü kez jileti bileğime bastırdım. Artık başım dönmeye başlamıştı. Bağımsızlığını ilan eden kanların tenimden süzülüşünü hissediyordum ve bu beni daha da kötü yapıyordu. Midem bulanıyordu ve bayılacak gibi hissediyordum. Ama hala kimse yoktu. Aaron hala gelmemişti. Dördüncü yarayı da açtığımda jilet elimden düştü. O gelmiycek. Onun beni kurtaracağını düşünmek saçmalıktı. Saçmaladım. Tamamen saçmalayıp yapmayacağım şeyler yaptım. Aaron'ın gözünde ben nasıl biriyim ki? Sadece avı için dahi olsa hiçbir avcı sürekli kurtarıcı meleği gibi peşinden koşmaz onun. Ben neden bana böyle davranacağını düşündüm peki? Bana öyle hissettiren kendisiydi. Ama o şimdi yok. Ben belki de burada öleceğim ama o hiç umursamıycak ve hayatına devam edicek. Tam da olması gerektiği gibi. Bu yapmamam gereken bir şeydi.

Burada bırakıyorum. Aaron artık yok. Eğer hayatta kalırsam bir daha onu düşünerek vakit kaybetmiycem. Ayrıca Aaron ve Bulut'un kavgasına karışmıycam. Bundan sonra diyeceğim şey... umarım Bulut'a zarar gelmez. Aaron'ı düşünmeyeceğim artık ve Bulut'a istediği şeyi yapmasında izin vereceğim... Aaron'ı öldürmesine izin vericeğim.... ama onun güvenliğinden emin olduktan sonra. Aaron artık benim için yoksun...hayatımda olmıycaksın. Olmamalısın. Gözümden yaşlar firar etti.

Gelmeliydi.... Neden gelmedi?

MELEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin