KORKAK

Korkak | Özel Bölüm

Bölümün teması, christmas goals olsun. Bölüm parçasıyla okuyabilirsiniz. Bölümde Our Destiny karakterleri de mevcut. Herkese iyi yıllaaar. ❤️

-------------------

"Bu deri tayt olur mu peki?"

Oğuz, Poyraz ve ben bıkkınca, Elif'in dokuzdan sonra saymayı bıraktığım kıyafet denemelerine jürilik yapıyorduk. Adeta bir 'bu tarz benim' jüri kadrosu gibi. Bu fikirle kıkırdadım.

Poyraz, Elif'in üstündeki deri tayta -hayır aslında Elif'in her daim kendini belli eden kalçalarına- bakarken, "Of be, bad ass be," diyordu.

Kahkaha attığımda Elif ve Oğuz da bu gayet yerinde söze gülmüştü. Gerçekçi olmak gerekirse Elif'in poposu tartışılmaz mükemmeldi. Bir Kim Kardashian kadar olamazdı -hangi kız doğuştan öyle olabilirdi?- belki ama benim gözümde ona bün basardı, en azından doğaldı plastiklerle şişirilmemişti.

"Kardashian'larla yarışırsın bence," dediğimde hepimiz gülmeye başladık.

"En son gördüğüm Kim Kardashian capsinde, Miley Cyrus wrecking ball olarak Kim'in o devasa poposuna biniyordu." Oğuz'un cümlesinin yarısında gülmeye başlamıştım ve sonlara doğru gözümden yaş gelmişti. Sadece ben değil, diğerleri de bu durumdaydı.

"Sikeyim Kardashian'ını. Burada Elly var." Ben ve Poyraz hariç diğerlerinin isimlerinin kısaltması vardı; Elif'e Elly, Nil'e Nilly, Oğuz'a Ozzy, Buse'ye Belly. Bazen Poyraz'la kendimizi dışlanmış hissetmiyor değildik.

Elif, Poyraz'a öpücük yollarken gülmekten karın kaslarımın acıdığını fark ediyordum.

"Yani bu gece üstümdekileri giyiyorum." Elif memnunca üstündekilere göz gezdirirken kollarımı göğsümde birleştirdim.

"Umut gibi tatlı bir çocuğun hapis koğuşlarında çürümesine şahit olmak istemiyorum," dedim uyarırcasına. Elif omuzlarını düşürüp sıkıntılı ve bıkkın nefesini dışarı üfledi.

"Tamam, değiştiriyorum," dedi ve bizi yalnız bırakarak odadan çıktı.

Bu gece, Doruk'un yakın arkadaşı Atacan'ın çaldığı mekanda bir yılbaşı partisine gidecektik ve bugün de okula gitmemiş, Oğuz'ların evinde takılıyorduk. Aslında parti öncesi arkadaşlar arasında, ismini azıcık Sam&Cat'ten kopyaladığımız 'Yay Day!' kutlama adı altında toplanmıştık. Kardeşim sürekli Nickelodeon izlediği için arada ben de onunla izliyordum, Sam&Cat'i takip etmem söz konusu bile değildi. Fakat ne zaman Suponge Bob'a denk gelsem bayılarak izlerdim.

Akşam giyeceğimiz kıyafetleri buraya getirmiştik ama Elif çantasına bir sürü kıyafet koymuş, hala seçemiyordu.

"Sınav haftasından sonra şu parti mükemmel moral olacak," diyordu Oğuz. Tekli koltuğa yayvanca yayılmış ve ayaklarını koltuğun kenarından sarkıtmıştı. Saçları düzgündü ve yeni kestirilmişti, her zamanki gibi yakışıklı ama bir o kadar da çocuksu duruyordu.

Poyraz, "Siktiğimin YGS'inden önce moral olacak asıl," dediğinde kafamı salladım.

Bu dönem her şey çok daha farklı bir hal almıştı. Lisedeki son yıl olması, sınav stresi, hayatın bitmek bilmeyen getirileri. Doruk'la bazı günler sadece okulda görüşsek bile haftasonları ya da bazen hafta içi geceleri beraberdik ve birbirimizi özlememiz dışında bir sorunumuz yoktu.

Doruk'un annesiyle arası git gide düzeliyor ve yıllardır yaşayamadıkları anne-oğul olayını yaşıyorlardı. Onlar adım o kadar mutluydum ki. Doruk'un babası sürekli iş için yırt dışına çıkıyordu ve Doruk'la konuşmaktan işinin yoğunluğunu bahane ederek kaçtığını düşünüyordum. Bunun Doruk'un da işine geldiğini biliyordum. Artık Doruk'u iyi tanıyordum ve babasıyla bir daha eskisi gibi olamayacağını biliyordum.