GG-33.Bölüm

58.8K 2.3K 279
                                    

Son 3 hafta bana gore Aras'ın anormal hali Aras'a gore kendisinin normal hali o kadar güzeldi ki. Yatağında oturmuş sadece duvarı izliyordu. Ama orda gördükleri sadece beyaz bir duvardan ibaret değildi. Bazen gözlerini kısıyor bazen ayırıyor bazense kapatıp açıyordu. En çok da kızarıyordu. Ağlamak istiyordu ama onu bile yapamıyordu. Eski halinden daha da kötüydü şimdiki hali. Şimdi bana göre onun normal halindeydi. Anormal halini cok mu cok isterdim ama artik sadece eskisi gibiydi.

Ama su son iki gündür ağzına bir lokma bile almamıştı. Yemiyordu içmiyordu. Sadece izliyordu. Tekrar tekrar yaşıyordu o anları kendinde. Bazen düşüncelerine girip aklından neler geçtiğini görmek istiyordum. Hatta müdahale etmek istiyordum. Belki de şuan ihtiyacı olan şey oydu. Beynindeki silginin tekrar harekete geçmesini istedim bir an. Hırslı bir çocuk tarafindan yönetilen bir silgi gibi bastırarak iyice temizlenene kadar, ardında ufacık lekeler bile kalmayana kadar silsin istiyordum. Ama ne yazıkki olmuyordu. Eskiden deftere yazılan anıları şimdi kayaya kazınıyordu. Kazınırken ruhunda bıraktıgı izler şimdi yüzündeki yansımaların sebebi oluyordu.

Dizlerine sardığı kollarına elimi koydum. Biraz sıktım ama bana bakmadı. Hiçbir tepki vermedi. Onu ilk gördüğüm haline dönmüştü. Tek eksik elindeki gameboyuydu.

Ailecek ziyarete geldiklerinde kendimi berbat ettiğim akşam onu ilk gördüğüm an kadar masum değildi şimdi belki ama bana göre bembeyaz bir sayfaydı o. Nerden bilebilirdi ki.

İlkinde küçük bir çocuk. İkincisinde aklı başında olmayan bir deli.

Efeyle bir hafta önce şirkette tekrar karşılaştık. Onunla konuşmak istemiyordum. O günden beri de gitmedim şirkete. Tezime evde devam etmek en iyisiydi.

Sahi ciddi miydi intikam konusunda? Bunu çok merak ediyordum ama yüzleşmekten korkuyordum. Kaçıyordum herseferinde.

''Sırma.'' Cenk'in sesiyle kapıya döndüm.

''Nasıl?'' dedi gözlerimin içine bakarak.

''Gördüğün gibi.'' dedim sadece.

Yanıma gelip beni biraz itekledi ve Arasla aramıza oturdu.

''Naber kaptan?'' deyip elini yumruk yaptı ve hafifçe Aras'ın omzuna vurdu.

Tepki...tabiki yoktu.

''Oooww.'' diye iç çekerek bana döndü. ''Kızım harbi uçmuş bu.'' Ayağa kalkıp karşıma geçti.

''Ben kaçıyo rum. Pınar sultanı dışarı çıkaracam daha.''

''Tamam selam söyle benden.'' derken koridora çıkmıştık. Bana döndü ve alnıma minik bir öpücük kondurdu.

''Tamamdır. Sende sakın yalnız bırakma onu. En çok yanında olması gereken kişi sensin. Hafızasında güzel kalan tek şeysin. Bunu unutma.'' deyip yanağımı sıktı ve aşağı doğru gitti.

Bir süre merdivenin başında bekledim. Karnım guruldayınca acıktığımı farkedip mutfağa indim. Bulaşık yıkayan Seher'e aldırmayıp buzdolabına doğru yürüdüm. Canım bol kaşarlı bir tost istedi ve Aras'ında sevebileceğini düşündüm. Tost yapmaya koyulduğum sırada Seher elimden almak istedi ama müsade etmedim. Kendim yapmak istiyordum. Evin sahibi olabilirdim, onlar benim için çalışıyor olabilirlerdi ama onlar kölem değildi. Basit bir tostu kendim de yapabilirdim.

Tostları hazırladıktan sonra küçük bir tepsiye koyup yukarı çıktım. Aras yatakta değildi. Tepsiyi yavaşça yatağa bırakıp terasa doğru yürüdüm. Çiçekleri ve bahçıvanı izlemeyi seviyordu. Kesinlikle orda olmalıydı. Kapıyı kaplayan perdeyi aralayıp baktım. Ama orda olduğuna dair hiçbir iz yoktu. Her zamanki o tedirginlik dalgası vücudumda yayılmaya başlamıştı bile.

GELGİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin