GG-24.Bölüm

47.4K 2K 128
                                    

Eve geldiğimde Aras kapıda beni bekliyordu. Bazen bu ilgisi beni deli etmeye yetiyordu.

''Nerde kaldın?'' dedi ondan beklemeyeceğim sert bir şekilde. Afallamış bir halde ona doğru yürüdüm. Çatık kaşları altında parlayan gözlerine baktım. Sanırım yine o gelgitlerinde birini yaşıyordu.

''Geldim işte.'' deyip yanından geçmek istedim ama kolunu kapıya yaslayıp buna engel oldu.

''Neden bu kadar geç kaldın? Delirmek üzereydim.''

Delirmek üzereydim mi? Sanırım ben deliriyorum.

''Aras bağırmayı keser misin? Annem gildeydim ve geldim. Bunun için sana hesap verecek değilim.''

''Bundan sonra geç gelme.'' Sakin ol sert çocuk. Sert halinle dibimi düşürmeye çalışıyorsan az sonra başarılı olacaksın.

Ne diyorum ben ya?

''Bakarız. Şimdi şu kolunu çek eve girmek istiyorum.'' Dediğimde geri çekilip beni içeri aldı. Yukarı çıkıp kendimi duşa attım. Kapının tıklamasıyla ürksemde ses verdim.

''Evet.''

''Gelebilir miyim?''

''Ah Aras. Tabiki de gelemezsin. Bir insan banyo yaparken başka biri girmez.''

''Peki. Ben özür dilemek için geldim ama sonra mı geleyim o zaman?''

''Evet.''

''Tamam.'' Dediğinde gittiğini düşündüğüm anda yeniden kapı tıkladı.

''Ne var?'' Diye bağırdımm

''Şey..Ben çok acıktım ve yemek yaptım. Mutfak çok kirlendi. Sence bana kızarlar mı?''

''Kimse sana kızmaz Aras. Şimdi rahat bırak da banyo mu yapayım.''

''Tamam.''

Ve yine bir tık.

Çeşmeyi sertçe kapattım. Ve içimdeki bütün nefesi dışarı bırakıp başımı öne eğdim.

''Yine ne var Aras?'' Bu sefer bıkkınlıkla çıkmıştı sesim.

''Bu gece burda yatabilir miyim?''

''Aras çıkmamı bekle. Bunu o zaman konuşuruz.'' Dedim sabırlı olmaya çalışarak.

''Tamam.''

Nihayet tamamen gittiğinde duşumu tamamlayıp elime havlumu aldım ve vücudum sardım. Banyonun kapısını açtığım anda korkarak geri çekildim. Çünkü Aras kapıda dikilmiş beni bekliyordu.

''Ne yapıyorsun burda?'' deyip havlumu daha sıkıca kavradım.

''Çıkmamı bekle dedin.''

''Sana burda bekle demedim.''

''Ama bekle dedin.''

''Aras çık dışarı. Üzerimi giyineceğim.''

''Tamam.''

Çıktığında üstümü hızla giyinip kapıyı açtım. Kendimi yatağa bıraktığımda Aras da yanıma geldi. Ve kendini hunharca yatağa attı. Yatağın başlığına yaslanıp ona baktım.

''Noldu ayrı yaşayalım deyip duruyordun.''

Bana yine o şirin gülümsemesini yollayıp doğruldu ve benim gibi arkasına yaslandı.

''Ben özür dilerim Sırma. Valla bak. Bundan sonra seni üzmeyeceğim söz.''

''Şimdi de ben ayrı yaşamak istiyorum. Napcaz?''

''Ama özür diledim.''

''Herşey özür dilemekle geçmez. Bir kaç gün daha tek yat. Sonra birlikte yatacağız. Şimdi kendi odana git.''

''Tamam.'' Deyip dolu gözlerle odadan çıktı.

Onunla yatmayı özlüyordum. Sarılmayı. Kollarını belime dolamasını. Şirin şirin bakmasını.

Tüm bu düşüncelerle bacaklarımı ve kollarımı yatağın üstünde dört bir yana dağıtarak rahatça(!) kendimi uykunun kollarına bıraktım.

----------

Çığlık.

Ve yine o baştan aşağı yayılan tedirginlik dalgası.

Yatağın içinden çıkıp hızla merdivenlere yöneldim. Biri çığlık atıyordu ama bu sefer Aras'ın değildi. Yine de içimde çok kötü bir his vardı. Kapıyı açıp dışarı çıktım. Önümde Şahinaz ve güvenliklerden biri koşuyordu. Hızla onları takip ettim. Havuzun kenarında mutfaktaki hizmetli vardı ve hala çığlık atıyordu. Güvenlik ben daha ne olduğunu anlamadan kendini suya attı. Havuzun yanına gittiğimde elindeki cansız bedenle sudan çıkıyordu.

Ve o an ben de içimdeki çığlığı bıraktım..

GELGİTWhere stories live. Discover now