GG-18.Bölüm

63.4K 2.4K 647
                                    

Gözlerimi yavaşça açtım. Güneş uyanmıştı bile benden önce. Perdeden gözlerime giriyordu. Sağıma baktım. Yanımda değildi. Neredeydi ki?

Kalktım.  Banyoya baktım. Orada da yoktu. Ama dün yanımdaydı. Cenk'in yanında mı acaba? Kapıyı açıp odadan çıktım. Odadan çıkmama muhtemelen kızacaktı. Ama o yanımda olmayınca korkuyordum.

Cenk'in odasına gittim. Kapıyı çaldım. Bir adam açtı. Ama bu Cenk değildi ki. Beni bırakıp gittiler mi yoksa?

''Buyrun.''

''Benim arkadaşım vardı burda. Adı Cenk. Siz onu gördünüz mü?''

''Hayır görmedim.'' dedi. Beni bırakmamıştır değil mi? O bunu yapmaz.

''Özür dilerim.'' dedim ve arkama döndüm. Belki de aşağı inmişlerdir. Merdivenler ne taraftaki?

''Aras.'' Onun güzel sesini duyunca arkama döndüm. Hızlı hızlı yanına gittim.

''Nerdeydin Sırma? Çok korktum.''

''Uyuyordun, uyandırmak istemedim. Cenkle Pınar odasını değistirdi. Eşyalarını yerleştirmesine yardım ediyordum.''

''Beni bırakıp gitme ama bir daha.''

''Düşünen de kabahat. Gel hadi.'' deyip kolumdan tuttu. Ama kızmamıştı. Tabi ya. O babam gibi değildi. Kızsa da bana iyi davranıyordu.

Bana kızdığı zaman üzülüyordum. O sapık kadınla beni gördüğünde bana çok kızmıştı. Bana vuracak sanmıştım ve çok korkmuştum. Ama o bana vurmamıştı. Sarılmıştı. Ona sarılmak çok güzeldi. Güvenli gibi hissediyordum. Bana kızsa da ben onu hep seviyorum.

''Bugün çok uyudun. Birşeyin mi var?''  deyip elini alnıma koydu. Neden bunu yapmıştı ki? Ne kadar uyuduğuma mı bakıyordu.

''Biz kahvaltı yaptık bile.'' dedi ve bir odanın kapısını açtı. İçerde Cenk ve Pınar vardı. Cenk'i çok seviyordum. Çünkü Sırma'ya hep yardım ediyordu. Pınar bana önce kötü davranmıştı ama sonra bana yüzme öğretti

Sırma ''Onlar sevgili oldu.'' dedi kısık sesle.  Nasıl oluyordu ki o. Biz karı kocaydık Sırmayla. Annem öyle demişti. Ama sevgili olmak nasıl birşey bilmiyorum. Biz de Sırmayla olabilir miydik?

''Oo prensimiz uyanmış.'' Cenk elini havaya kaldırıp benimkini tuttu. Hep birlikte clup dedikleri yere gittiğimizde öğretmişti bunu Sırma. Güzel bir hareketti ama. Ne diyorlardı ona? Bir beşlik çak.. Beşlik.. Ah evet. Çak bir beşlik.

''Prens mi? Koca bir bebekten başka birsey değil o.''

Pınar Cenkin yanına gelip ona sarıldı. Cenk de ona bakıp burnunun ucunu öptü. Pınar da bunun üzerine onun dudağını öptü.

''Sakın bir daha yapma.'' diye bağırdım. İkisi gözlerini kocaman yapıp bana baktı. ''Bir kadın bana bunu yaptığında Sırma bana kızmıştı.'' Bunu söylediğimde hepsi bana bakıp kahkaha atmaya başladı. Ama öyleydi. Sırma bana bunun yanlış olduğunu söylemişti.

''Onlar yapabilir Aras. Sevgili olanlar ve karı koca olanlar bunu yapabilir?''

''Ama biz hiç yapmadik.'' dedim. Kaşlarını çatıp bana baktığında Cenk ve Pınar kahkaha atarak yatağa oturdular. Pınar hem gülüyor hem de ayaklarını yere vuruyordu ve karnını tutuyordu. İlk defa böyle gülen birini görüyordum.

--------------♡♡♡♡♡------------

''Böyle nasıl oldum?''

Pınar girdiği küçük odadan üstünü değiştirip çıktı. Bu verişalış dedikleri çok ilginç birşeydi. İstediğin giysiyi o küçük odada deniyorsun ve kimse sana kızmıyor. Sonra güzel mi değil mi diye soruyorsun? Ve istediğini alıyorsun. Ben daha önce hiç böyle yapmamıştım. Bana hep annem ya da evdekilerden biri alıyordu.  Ben de giyiyordum. Rengarenk olanları severdim ama annem fazla giydirmek istemezdi. O sürekli büyü artık derdi. Bazen bunun için ağlardı.

GELGİTWhere stories live. Discover now