GG-3.Bölüm

127K 3.3K 1.3K
                                    

Kapıyı açıp merdivenlere baktığımda başında öylece duruyordu. Geri geri gitti ve duvara yaslandı.

Olamaz. Hızlanacak ve öyle atlayacaktı.

''Dur.'' Lanet olası beni dinlemiyordu bile.

Koridorda koştum. O ise ilk adımını atmıştı. İkinci adımızda daha çok hızlanıp onu itekledim. Sert zemine düştüğünde gözlerini korkuyla bana dikti.

''Onu lafın gelişi söyledim salak.'' diye bağırdığımda gözlerinde yaşların biriktiğini gördüm.

Ouw hayır ya. Kendimi resmen odasına misafir çocuğu gelenler gibi hissediyordum. Şimdi birde ağlamasın diye uğraşacaktım.

''Bak sakın ağlama. Tamam mı? Senin hayatını kurtardım.'' Hala boş gözlerle bana bakıyordu.

''Bunu kimseye anlatma tamam mı?'' deyip işaret parmağımı ona uzattım.

''Hayır anneme söylicem.'' Tam bir misafir çocuğu. Gözlerimi devirip ona baktım.

''Sen sır saklamanın ne olduğunu biliyor musun?'' Yerden kalkıp ayağa dikildi.

''Hayır ne demek.''

''En çok saklayan kazanır. Şimdi sen bunu kimseye anlatmayacaksın ve bende. Başkasına ilk söyleyen kaybeder.'' Eğer o bir çocuksa o ağızla yaklaşacaktık. Napalım kader..

''Hayır ben bunu sevmedim. Anneme diycem.''

''Peki sen kaybedersin.'' deyip arkamı döndüm.

''Bekle. Tamam kabul ediyorum.''

Sonunda..

Ama yine de onu onlarla yalnız bırakamazdım.

''Tamam benimle gel.''

Ne yazıkki ben üstümü değişene kadar benimle olması lazımdı.

Odama girdiğimizde etrafa baktı. Kolundan tutup

''Gel şuraya otur.'' deyip yatağın üstüne oturttum. ''Sakın burdan kalkma. Ben banyoda olacağım ve sakın peşimden gelme.''

''Tamam.'' deyip gülümsedi ve elinden hiç bırakmadığı gameboyuna döndü.

Normal açık yeşil dizüstü bir elbise ve makyaj çantamı alıp banyoya geçtim.

Bunu istemiyordum. Masum bir çocuktu o daha ve sadece ailesinin dediğini yapıyordu. Tamam yaşı 21 ama beyin olarak hala 6 yaşında.Babamdan ve ikimizinde hayatını mahvetmeye çalışan Atasoy ailesinden nefret ediyordum.

Önce kıyafetlerimi çıkardım. Yüzümü makyaj temizleyiciyle sildikten sonra 3 kere yıkadım.Normal elbisemi giydikten sonra hafif bir ruj ve rimel sürdüm.Odada çıktığımda bay salak elindeki bibloyu yere düşürdü. Olamaz ya. O Pınarın bana aldığı en sevdiğim şeydi.

''B-ben özür dilerim. Yanlışlıkla oldu.''

''Tamam çık şurdan.'' deyip yanına gittim. Tam eğilecektim ki beni omuzlarımdan tutup geriye itti.

''Ben geri yapcam onu.''

''Saçmalama bir yerine batıracaksın.Çekil.'' dediğimde bana aldırmayıp yere eğildi. Kırık parçaları aklınca bir araya getirecekti.Birbirine yapıştırmaya çalıştığı parçaları elinden almaya çalıştım ama bırakmadı. Ve daha da hırslandı. Sanki kemiği elinden çıkmış gibi ağzını açmıştı.

''Neden olmuyor?'' deyip bana baktı nefes nefese.

''Olmaz çünkü kırıldı.''

''Hayır yapıcam.'' deyip kırık parçalara geri döndü.

GELGİTWhere stories live. Discover now