GELGİT

GG-21.Bölüm

Sabah erken saatlerde kalktım. Ama Aras ortalarda yoktu. Banyoda olabileceğini düşünüp yataktan çıktım.

''Süpriiiz.'' Aras elinde bir tepsiyle odaya girince kaşlarımı istemsizce yukarı kaldırdım.

''Bu ne?''

''Sana kahvaltı getirdim.''

''Neden? Aşağı inerdik.''

''Cenkle birlikte yaptık. O da Pınar'a götürdü.''

''Yani o söylediği için yaptın.''

''O söylemedi. Ben Sırma'ya götüreceğim dedim. O da o zaman ben de Pınar'a götüreceğim dedi.''

Bu kadar düşünceli olması beni etkilemedi desem yalan olur. Yani o aklıyla bunları düşünmesi güzel birşeydi.

''E ver bakalım.''  deyip tepsiyi elinden aldım. Kucağıma koyup biraz kenara kaydım ve oturmasını işaret ettim.

Yanıma oturduğunda tepsiyi biraz ona doğru kaydırdım. Yemeğe başladığımda o da bana eşlik etti.

''Gerçekten dün çok mutlu muydun?'' dediğinde yutkunup yüzüne baktım.

''Ne?''

''Dün sen Pınar'a anlatırken duydum.'' dediğinde donup kaldım. O banyonun kapısı o kadar ince miydi?

''Ben üzgünüm...sadece...bilmiyorum. Senin bu kadar kötü olacağını tahmin etmedim.''

''Üzülme Sırma. Sen mutluysan ben de mutluyum. Seni hep kahkaha atarken görmek istiyorum ama sen benimleyken gülmüyorsun. O adam seni mutlu etmiş. Onunla tanışmak isterdim. Ne yaptığını sorsam belki bana söylerdi. Ben de onun yaptıklarını yapıp seni güldürürdüm.''

''Hayır sakın onun gibi olma. Sakın. Sadece sen ol.'' deyip gülümsedim.

O da gülümseyip eline meyvesuyunu aldı.

Kahvaltıdan sonra hep birlikte havuza gittik. Aras havuzu daha güvenli bulmuştu. En azından havuz onu alıp götürmüyormuş.

''Kızlar buyrun limonatalarınız.'' Cenk elinde iki kocaman bardakla geldiğinde Aras da onu takip ediyordu.

''Teşekkürler.''deyip bardağı elinden aldım.

''Ne zaman döneceksiniz?'' dediğinde Pınar'a baktım.

''İki gün sonra.'' dedim.

''Bizde sizinle döneriz o zaman.''

''Ya da siz balayına devam edersiniz.'' dediğimde Pınar kaşlarını çattı. Cenk ise sırıtıyordu.

''Ama onlar karı koca değil ki.''

''Sen sus Aras.'' dediğimde başını sallayıp sustu.

Aras'tan

Havuz çok değişik bir yerdi. Bizim bahçemizde de vardı ama içinde su yoktu. Deniz gibi değildi. İçine çekmiyordu. Derin de değildi. Ama deniz de yüzmek daha eğlenceliydi. Çünkü yüzmeyi orda öğrendim.

Şuan suyun altındaydım. Pınarla yarışıyorduk. O nefesini çok uzun tutuyordu. Ben o kadar tutamıyordum. Kolumda birşey hissettiğimde suyun üstüne çıktım.

''Bu sefer sen kazandın.'' Pınar gülüp bana baktı.

''Gerçekten mi?'' deyince kafasını salladı. Başarmıştım. İlk defa ben kazanıyordum. Beraber çıkmıştık daha önce. Ama o hep benden sonra çıkardı.

''Hadi bir daha yapalım o zaman.''

''Dur. Suyun altında gözünü açmıyorsun Aras. Bence dene. Bu çok güzel.Aşağıda gözlerini aç. Biraz acıyacak ama alışacaksın.''