GG-16.Bölüm

66.7K 2.3K 350
                                    

Karşımda öylece dikilmiş bana bakıyordu ve ne yapacağımı ne diyeceğimi bilemez halde karşısında büzülüyordum.

''Hoşbulduk Sırma.'' deyip çatılmış kaşlarıyla yanıma geldi. Titreyen ellerimi avuçlarının içine alıp dudaklarına götürdü.

''Be-ben hohoşşgeldidin.'' Titreyen ellerimi durdurmaya çalıştırken o sanki kendinden geçmiş gibi ellerimi öpüyor ve kokluyordu.

''Seni özledim.'' dedi gözlerini açıp ama bunu öyle duygusuz bir biçimde söylemişti ki içimi bir korku kapladı. Gözlerinde nefret ve öfke görüyordum ama söyledikleri...

''Sen buraya nasıl girdin?''

''Cenk ve Pınar'ı takip ettim diyelim. Ve paranın da açamayacağı kapı olmadığına göre.''

''Kekeşke hahaber verseydin.'' dediğimde histerik bir kahkaha attı ve ve geri çekilip saçlarını geriye attı.

''Ne yapacaktın Sırma? Kocandan boşanıp eski hayatına devam ediyor gibi mi yapacaktın? Yoksa kocanı başka yere yollayıp ikimize özel bir ev mi hazırlayacaktın?''

''Ben..'' Titreyen sesimle birlikte gözlerimin yandığını hissettim.

''Sen bu kadar basit değilsin Sırma. Seni yalnız bıraktığım için bana bu cezayı mı  verdin? Elimde olmadan seni burda bırakmak zorunda kaldım diye böyle yapmak zorunda mıydın? Hem de  yarım akıl biriyle evlenerek..'' Mide bulantısıyla birlikte gözlerimin karardığını  hissettiğimde bir yerlere tutunmak için geri geri yürüdüm. Sırtımı duvarda hissettiğimde iyice yaslanıp başımı öne eğdim.

''Ben değil Sırma sen beni bıraktın.'' nefesini kulağımda hissettiğimde başımı kaldırıp ona baktım. Kokusunu içime çektim. Ve şuan onu ne kadar özlediğimi farkettim. Ona deli gibi sarılmak istiyordum. Kollarımı boynuna dolayıp sıkıca kendime çekmek..Ah bir daha asla bunu yapamayacağım.

''Değişmişsin.'' dediğinde nefesi yüzüme çarptı ve artık tutamadığım gözyaşlarımın dışarı çıkmasına izin verdim. Dizlerim tutmuyordu. Ve birden dizlerimin üstüne çöküp hıçkırıklarla ağlamaya başladım. Ellerini kollarımda hissetmemle beni kucağına çekmesi bir oldu. Bacaklarının üstüne beni oturttuğunda kollarımı hızlıca boynuma doladım ve kokusunu içime çektim. Çok özlemiştim ve hala aynı kokuyordu. Herşeyini özlemiştim. Sesini, tenine dokunmayı, koklamayı, sarılmayı..

''Affet beni. Hiçbirşey yapamadım.'' deyip yüzümü boynuna gömdüm.

''Hayır hayır. Ben özür dilerim. Gelemedim Sırma. Ne kadar gelmek istediysem babam bana engel oldu. Saçmalıklarıyla beni boğdu. Her ne olursa olsun gelmeliydim. Sen beni affet.''

''Hayır sen beni affet.'' deyip geri çekildim ve yüzüne baktım.

''Seni çok özledim Sırma.'' fısıltıyla dudaklarıma doğru eğildi. Hayır hayır. Böyle olmamalıydı. Aylar sonra birden karşıma çıkıp beni tekrar kendine bağlamasına izin veremezdim.

''Ben daha çok.'' deyip bir kez daha boynuna sarıldım.

Düğünden bir  hafta önce

Efe'den

''Baba gitmek istiyorum anlamıyor musun?''

''Efe gidemezsin dedim. Gitmeyeceksin. Geleceğini bir kıza bağlayamazsın. Yanımda kalıp benim oğlum gibi davranacaksın.''

''Sırf annem öldü diye bunları bana yaşatamazsın. Nasıl bu kadar sevgisiz olabildin anlamıyorum. Ben gideceğim ve sen de bana engel olmayacaksın baba.'' deyip işaret parmağımı yüzüne doğrulttum.

GELGİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin