GG-40.bölüm

49.3K 1.5K 132
                                    

Arasla birbirimize bugün daha da yakınlaştık. Benimle ilgili hislerini öğrendiğimden beri ona daha çok bağlandığımı hissettim. Alışveriş merkezinde onu kıskanmam da onu gerçekten sevdiğimi farketmemi sağladı.

Akşam yemeği için dışardan pizza söylemiştik. Gelmesini beklerken odama geçip duş almıştım. Çıktığımda yine burdaydı. Ve yine beni çıplak görünce yüzü kızarmıştı. Bense yaramazlık yapıp inatla onun yanında giyiniyordum. Eline aldığı havluyla hızlıca yanımdan geçip banyoya girdi. Çıkmasını bekledim. O giyinikti. Üstü hariç. Banyodan çıkınca üstüne birşey giymemeyi huy edinmişti. Ve kasları.. Gözlerim istemsizce kaslarına gitti. Vücudu eskisine göre çok iyiydi ve bende dokunma isteği yaratıyordu. Ah! Ne diyorum ben.

Kapı çalınca aşağı inmek için kapıdan çıktım. Merdivenlerden inerken birden kolumu tuttuğunu hissettim ve ona döndüğümde vücuduyla burun buruna geldim. Başımdan aşağıya kaynar suların döküldüğünü hissederken

"Sen bekle. Ben alırım." dedi. O da beni mi kıskanıyordu?

Salondaki geniş koltuğa geçip gelmesini bekledim. Geldiğinde pizzalarımızı yedik. Hala üstsüzdü. Ne kadar terbiyesizdim. Gözlerim sürekli üstündeydi.

"Aşkım?" deyip bana döndüğünde irkildim. Neden bilmiyorum. Sanırım yakalandığım için korktum. Anlamış mıydı yoksa? Sadece başımı salladım.

"Saat kaç?" dedi. Telefonumun saatine baktım.

"9 buçuk."

"Hava baya kararmış zaten. Ben de yeni yeni kararıyor zannediyorum." dedi pencereye bakarak. Ben hala onu inceliyordum. Sırtındaki çiziklere dokunmak istedim. Eskisi gibi belirgin değillerdi. Sanırım kas yaptıkça geçmeye başlamıştı. Dayanamadım dokundum. İrkilerek bana baktı.

"Noldu sırtına?" dedim normal görünmeye çalışarak.

"Küçük böyle bir takıntım vardı. Sırtım kaşındığında sivri şeylerle kaşırdım. Bir çivi görmüştüm bir keresinde. Sonrası bu."

"Sende psikopatmışsın ha." dediğimde güldü.

"Aklımın yerinde olmadığı kesin."

Benimki de şuan pek yerinde sayılmazdı. Sürekli olarak dün geceyi düşünüyordum. Ah! Neler oluyor?

Bir keresinde kızlarla bir araya gelmiştik. Ve konunun nerden geldiğini bilmiyorum ama o konulardan konuşuyormuş. O zamanlar Sena diye bir arkadaşım vardı. "İlk gece kızlar için zor olurmuş zaten. Ama ikinci gece kızlar istermiş. Babannem öyle söylüyor." demişti. Ama inanmamıştım.

Ah! Doğru muydu yani bu?

Pizza yedikten sonra film izledik. Saat 11 buçuğa geldiğinde bitmişti. Ve ben kendimi kasmaktan yorulmuştum. Ayağa kalktı. Elimi tutup beni de kaldırdı. Bana her dokunuşunda kazanların içine düşmek zorundamıydım.

Çıkıp üzerimi değiştirdim. Yine kısa bir gecelik. Kırmızı. Özellikle seçmemiştim ama sanırım içgüdüsel olarak almıştım. O çoktan yatağa girmişti. Bende yatağa girip ona sırtımı döndüm. Korkuyordum. Ama ondan değil kendimden. Kollarını belime sarıp beni biraz daha kendine çekti. Artık terlemeye başlamıştım. Omzuma kondurduğu öpücük de cabası. Vücuduma değen kaslarını hissettikçe ona biraz daha sokuldum.

Arkamdan sarılmaya devam ederken ellerini biraz daha etek uçlarıma yaklaştırdı. Yukarı sıyırdı. Yoksa? O da beni istiyor. Ah! Peki ben neden azgın kızlar gibi davranıyorum.

Eteğim belime geldiğinde durup yarama baktı.

"İzler geçiyor." dedi. Gerçekten aptalım. Ben gerçekten çok aptalım.

GELGİTWhere stories live. Discover now