51🔫

382 38 11
                                    

Başımı iki yana sallayarak "Saçmalık, derdini söyle ve git" diyerek o düşünceyi aklımdan def etmeye çalışırken Baykuş"Tahminini söylemeyecek misin? Eminim pusu kurmuş korumaların da merak ediyordur" dediğinde gözlerimi kıstım.

"Derdin ne senin? İnsanlar birbirine benzer" diyerek ellerimi ceketimin cebine yerleştirmiştim. Baykuş"Madem onunla birbirimize benziyoruz neden bu kadar geriliyorsun?"

Tek kaşımı kaldırırken gülümsemiştim. "Gerilmiş olmam şaşkınlığımdan, sana inanacağımdan değil" yanındaki adamına elini uzatmasıyla adam bir kaç kağıt parçasını eline vermişti. Bana uzatarak "Al DNA testi, hoş gerçi ben olduğumu biliyorsun ama bakalım sadece oğlum ile benziyor muyuz? Yoksa bana mı çekmiş?"

Dişlerimi sıkarken kağıtları elinden alma gereksinimi duymayarak "Bir raporun üzerinde oynamak zor değil"
"Deniz'i yanımda istiyorum Gecenin Kızı, onun vazgeçilmezi sensin bu yüzden seni de yanım da istiyorum"

Gözlerimi devirerek "Hayal görüyorsun, sadece hayal de değil. Deniz'i oğlun sanman ile bunun imkansızlığının da farkındasındır umarım" dememle aslında içten içe kabul etmiştim ama bu fikiri söndürmeye çalışıyordum. "Mavi, Deniz benim oğlum" "Onun babası vefat etti ve inan karşımdaki adamı tanımıyorum"

"Çünkü beni iki kere gördün" dediğinde "Ben o evden çıkmazdım" "Mavi benim olduğumu biliyorsun! İnkar etme" "Baykuş derdin Deniz ve ben. Bizi alamayacağını biliyorsun ve psikolojik şiddet uygulamak istiyorsun, defol git" arkamı döndüğüm de yürümeye başlamışken "Sesimi neden değiştirdim o zaman?"

Durarak yerim de ona döndüm. Ellerimi iki yana açarak "Çünkü tam bir gerizekalısın" Baykuş başını iki yana salladı, gözlerin de beni kınayan bir ifade vardı. "Mavi hata yapıyorsun" derin bir nefes alarak "Ben hata yapmam Baykuş, hatayı kendim kurar, insanları içine çekerim"

Eve doğru yürürken dişlerimi sıkıyordum. Eve girmemle karşımda Deniz'i görmem bir oldu, bana şaşkın ama kısa bir bakış atarak salona geçtiğin de odama çıkmıştım

Olduğum yerde ayağımı yere vurmaya başlarken korumalarımdan Elyesa'yı aradım. "Bana 1999 tarihin de vefat otuzlu yaşlar da İzmir ve çevresin de vefat eden tüm erkeklerin listesini at"
"Peki efendim" demesiyle telefonu kapattım.

"Mavi?" Onur'un sesiyle oraya döndüm. Bana kaşlarını çatmış bakarken omuzlarımı düşürmüştüm, dinç mavi gözlerinde ki duyguları sezebiliyordum. Daha doğrusu sezmeme izin vermişti. Şaşırmış, korkmuş ve biraz da kızmış bir şekilde bana bakıyordu.

"Sonra konuşalım mı? Gerçekten bak şu an olmaz" dediğim de telefonum çalmıştı. Ekranda Duru yazısını görmemle "Bir sen eksiktin çünkü, bozuntu" diyerek telefonu açtım.

"Söyle ve kapat" Duru"Sana da selam, nasılsın?" dediğinde şakıyordu. "Derdini söyle ve kapat Gece" dememle "Buluşmak istiyorum" "Hayır, şimdi defol" diyerek telefonu yüzüne kapattım.

Onur bana öylece bakarken "Tek başına üstlenmek zorunda değilsin" kapının pervazında dururken "İçeri gelir misin?" diyerek onu bir nevi uyarmıştım. Kapıyı kapatarak içeri geçtiğin de "Deniz'in babası yaşıyor" diyerek fısıldadım, duysun istemiyordum. En azından şu an...

Onur kaşlarını çatarak "O ne demek?" "Basbayağı, Baykuş o çıktı" Onur gözlerini kapatarak derin bir nefes aldı. Onur "Tamam, Deniz zaten şüpheleniyordu. Ne zaman öğrendin ve söylemeyi düşünüyor musun?" dediğinde başımı iki yana salladım.

"Yeni öğrendim... Söyleyemem, en azından şu an" Onur"Savaş'a?" dediğinde "O da olmaz" "Tamam ama Deniz sana çok kızacaktır" "Zaten kızgın ve kırgın" dememle Onur"Mavi bunu yapmayın, birbirinize ulaşamıyorsunuz siz çok iyi arkadaştınız. Ne oluyor şimdi? Hep bir çekişme içindesiniz, siz büyüdünüz artık. Küçükken bu kadar çok kavga etmiyordunuz, şimdi daha mantıklı düşünüp birbirinize saygı duyacağınıza neler yapıyorsunuz"

Gecenin Kızı... /TAMAMLANDI/Where stories live. Discover now