32🔫

471 48 19
                                    

Anne? Baba? Kardeş? Ağabey? Aile? Sevgi? Bağlılık? Bu kavramlar bana çok uzaktaydı, yirmi yıldır beni bunlardan uzaktalardı.

Ben doğduğum ilk gün yetimhaneye bırakılmış anne kokusunu duyumsamamış, ilk kelimemi söylerken yanımda olmamış, ilk emeklememi görmemiş, ilk adımımı ona değilde dadılara atmış bir kızdım ben.

İlk kelimem herkesin tahmin ettiğinin aksine 'anne' idi ve ben hayatımda bir kere anne demiş onda da yanımda olmayan kadına karşı büyüdükçe sevgi duymuştum. Hayal etmiştim, gözlerimiz aynı olsa? Saçlarımızın rengi? Yüzündeki elmacık kemikleri ve sol dudağının hemen altında bir tane gamze?

Annemi bir yerden sonra düşünmeyi bırakmış umursamamaya başlarken gözümün önünde onu naif çocuk ruhumda ve hayallerimde öldürmüştüm.

Baba? Babam... Bana nerede olduğunu bilmediklerini söylemişler, bende bir kız çocuğu olarak kahramanımı kaybetmiştim, korkak bir kahraman(!) düştüğümde kaldıran korkak bir kahraman...

Kardeş ya da karındaş? Aynı karında büyümüş kavga edebilecek bir kardeş. Herkes kardeşi ile didişir haksız mıyım? Kardeşten kastım, abi, abla, küçük kardeş. Kavga vazgeçilmez olur, mesela kardeşler birbirine kıytırık kıyafetlerinde neredeyse dövecek hâle gelir ama başlarına bir iş gelse birbirileri için canlarını vermeye hazırdır. Ben bunları Savaş ve Deniz'de öğrenmiştim...

Savaş'ın inatla t-shirtlerini alırdım, o bana aynısından alsa bile onunkini giymek beni güvende hissettirirdi. Yanımdaki ailemin farkına varırdım.

Ben yedi yaşıma kadar yetimhanede dadımın dayaklarına katlanmış yedi yaşından sonrada Ali Kutsi tarafından kaçırılmıştım. Orada da yemek ve bir damla suyu bana mahrum görerek her gün içki ve uyuşturucu veriyorlardı, düzenli saatlerde kızgın demirlerle dövüyorlardı. Benim bir yerden sonra çığlık atmayı bırakmam onların gücüne gitmiş daha çok işkence etmeye başlamışlardı. Uyuşturucuya bağımlı olduktan sonra bana yemek vererek krizlere sokmuş intihar etmeyi denemiştim. Orada bana şu an babam ile aynı isme sahip olan Kenan Amca ve kızı iyi davranıyordu ama o da bir yerden sonra kızı için beni dövmeye başlamıştı.

Sonra kurtarıcım olan Onur Abi gelmişti, beni oradan ağlamaktan kızarmış gözleri ile çekip çıkarmıştı, yetimhanede yanına almak istediğinde beni bir ailenin sahiplendiğini öğrenmiş bir süre ses çıkarmamıştı.

Ben intikam denen oyunu, cehennemden şeytanın oyunu ile çıkarılmış insanların en zayıf noktasından vurulmuş olan intikam ateşini sekiz yaşındayken tattım.

Ali Kutsi'den intikam ve benim gibi kimse olmaması için on iki yıl çalıştım. İçime kapanmış, beni evlat edinen aileye karşı bir kere tebessüm etmemiş Onur ve Savaş ile yer altına girmiş Gecenin Kızı ünvanını almıştım.

Kimse Gecenin Kızı'nın yüzünü bilmiyordu, uzaktan işlerini halleden ya da  birine bu ad söylenirse ölümü olduğunu bildikleri biriydim. Yüzümü gören sayılı kişiler vardı ve bana yanlışları olduğu anda karşısında azrailin yardımcısı oluyordum. Canını alıp ruhunu Azraile teslim ederek görevimi tamamlıyordum.

Bir süre sonra intikamımı almış ama başıma Fatih adında bir bela almıştım, daha doğrusu Ali Kutsi'nin oğlu çift kişilikli hasta Mehmet Fatih...

Beni bir hastalığa sürüklemiş, hastalığımı kabullenecek kadar da güçlü bir kızdım.

Onur Abi'nin zamanında Ali Kutsi ile iş birliği yaptığını ve hâlâ daha yapıyor oluşu ile dünyam başıma yıkılmış baba olarak gördüğüm adam benim için ölmüştü ama şimdi aslında uyuşturucu ticareti yapmadığını zorunlu olduğunu öğrenmiştim. Aslında gümrükten geçtikten sonra onları yaktığını orada alacağı adamı öldürdüğünü ve Ali Kutsi'nin adamlarını bitirmek için deliller topladığını...

Gecenin Kızı... /TAMAMLANDI/Where stories live. Discover now