19🔫

728 65 4
                                    

İyi okumalar 📖 💕

Babam "Hazır mısın?" evet anlamında başımı salladım. "Hazırım" dedim nefesimi de dışarı üfleyerek, babam "Tamam hadi çıkalım" "Baba daha bir saat var" "Bir yere gideceğiz" dediğinde başımı salladım.

Valizimi alırken babam"Bırak, sen in" dediğinde bıraktım. Aşağı inerken dolaptan bir dondurma aldım. "Baba, dondurma istiyor musun!" babam"Hayır, araba kullanacağım" dediğinde bir tane daha aldım.

İki tane yerdim. "Bak emin misin? Dondurmalarımı vermem!" dedim duyması için bağırarak, kahkahasını duydum. "Eminim hadi al dondurma çıkalım" dediğinde dolabı kapattım. Neriman Abla'ya "Belçika'da görüşürüz" gülümsedi "Görüşürüz yavrum"

Arabaya geçerken, gülümsüyordum. Babam arabayı çalıştırdı, emniyet kemerlerimizi takmadığımı fark ederek "Baba emniyet kemerini tak" diyerek kendiminkini taktım. Babam emniyet kemerini takmasıyla her yer toz bulutu olurken bilincim kapandı...

İlahi Bakış Açısı...
Mehmet arabaya yerleştirdiği bombanın patladığından emin olmak için arabasıyla onları izlemeye başladı.

Emniyet kemerlerini bağlamasıyla bomba aktif hâle gelecek ve patlayacaktı...

Yolda giderken dikkatle aracı izledi, araç patlamasıyla arabadan indi ve alevlerin içindeki silüetlere baktı. Bir yaşam belirtisi yoktu, gülümseyerek arabasına bindi ve telefonunu çıkarak Samet'e mesaj attı.

Kime: Samet

'Ben Mehmet, işi hallettim. Ölüm Tanrı' sına haber ver'

Samet'ten onaylayan bir mesaj aldığında arabayı çalıştırdı.

Patlayan arabayı gören Deniz öfkeyle 112'yi aradı. "Lanet olasıca! Hepinizi geberteceğim, soyunuzu sopunuzu silkeceğim" "Alo, bir araba patladı. Lütfen acil, Foça'dayız!" telefonu kapatırken kardeşi Berke'yi aradı.

"Mehmet'i takip et. Fatih'in ailesini al ama kadınlara dokunma" Berke"Ne oldu ağabey?" "Mavi'yi... Arabasını patlattı!" diyerek telefonu kapattı.

Deniz'den...
Korkuyla Savaş'ı aradım. Telefonu açtığında "Kimsiniz?" "Savaş ben... Deniz" Savaş sevecen bir tavırla "Ooo bizim platoniğimiz sonunda bizi hatırladı" bilmiyordu ki beş yıldır onları izliyorum...

Sıkıntıyla karışık korkuyla "Mavi... Hastanede" dediğimde gözlerim doldu, kalbimin sıkıldığını nefes alamadığımı hissediyordum...

Boşluğa düşer gibi olduğumda arabama yaslandım. Gözlerim yanan arabaya takıldığında vücudum artık beni dinlememiş, karanlığa batmıştı.

---
Gözlerimi açtığımda beyaz tavanı görmemle başımı çevirdim. Kolumdaki serumu çıkartırken kanayan kolumu umursamayarak ayağa kalktım. Hastane odasındaydım, odadan çıkarken "Deniz!"

Savaş'ın sesini duymamla oraya döndüm. Savaş bana sıkıca sarılırken iç çekişlerinden ağladığını anladım. Nefessiz kalmamla, sadece bekledim. Savaş' a sarılırken "Nasıl?" fısıldadığım şeyi ben bile duyamamıştım.

Oysaki ben buraları dağıtmak istiyordum... Yıkmak, kırmak, Mavi'yi kurtarmak ama hiç birini yapacak gücüm yoktu...

Savaş"Ameliyathanede..." dediğin de dizlerimin boşaldığını ve dizlerimin üstüne çöktüğümü algılamam uzun sürmüştü. Gözyaşlarım yanaklarımı ıslattığında kendime gelip yüzümü sildim.

"O iyileşecek... Mavi iyileşecek... Deniz gözlü kız, Deniz'in mavisi, Deniz'in denizkızı iyileşecek" diyerek fısıldarken aklıma gelen anıyla burukça gülümsedim.

Gecenin Kızı... /TAMAMLANDI/Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz