14🔫

855 65 17
                                    

"H-hayır hem ben daha psikiyatrist değilim ki" dediğimde tekneye yumruk attı. Kolumu hızlıca kendine çektiğin de vücudum da sürüklenmişti. Korkarak yüzüne baktığım da "Benden korkma!" boşta olan elimle telefonumu aldım.

Kulaklıkları da cebimden çıkarırken kulaklıkları kulağına takarak şarkıyı açtım. Elleri ne yaptığıma bakmak için gevşerken ayağa kalktım ve onu da kaldırdım. Kolundan onu çekerken daha yeni çıkmamıza rağmen tekrar yağmura çıkardım.

Bir kulaklığı çıkarırken "Derin nefesler al, öyle bir şey yok. Olumlu düşün ve gözlerini kapat." diyerek kulaklığı tekrar taktım. Ben denize bakarken o ise bana bakarak "Ciddi olamazsın, gerçekten dikkatimi dağıtarak sinirimi azaltıyorsun" dediğin de "Biraz öyle olmuş olabilir, şarkı insanı rahatlatır, eğer sinirliysen derin bir nefes al, yağmurun yağması seni rahatlatır çünkü yağmuru seviyorsun, hem senin de benim de sakin kalmamız gerekiyor haksız mıyım? Sen sinirlenir ve kendinden geçersen Fatih olursun bende bayılırım" diyerek tekrar denize döndüm.

Gözlerini kıstı, "Bunlar ne için?" dediğin de "Mehmet bana inanılmaz bir şekilde birden yumuşadın, sebebini söylemiyorsun bende bu yumuşamaya biraz iyilik yapabilirim değil mi?" "Bir çıkarın yok yani?" dedi duygusuz bir şekilde.

"Senin bir çıkarın olmasında" boynunu kıtlatdığında yutkundum, gözleri ateş saçarken "Sen ne dedin?" "Y-yağmur dedim. Y-yağmuru h-isset" diyerek hızlıca denize döndüm. Saçlarım uzamıştı, artık omuzlarıma geliyordu.

"M-Mehmet, gidelim artık. Hastalanacağız, lütfen doktor kontrolüm vardı" dediğim de elini alnıma koyduğunda vücudum korkuyla ürperdi. "Ateşin yok" dediğin de göz devirdim.

"Diyorum ya bu öyle hastalık değil diye!" Mehmet sinirle "Bana bağırma!" dediğin de bir adım geriledim. Nefesim boğazıma düğümlendiğin de, başım dönmeye başlamıştı.

Mehmet küfür ederken beni kucağına alarak içeriye kadar taşıdı. Hızlıca battaniyeleri bana sararken, baş parmağıyla işaret parmağını alnımın ortasına yerleştirmesiyle geriledim. "Şş, sakin ol, tamam şu an gerçekten korkuyor olabilirsin ama bir şey yapmıyorum. Söz veriyorum sana bundan sonra bir şey yapmayacağım, seni koruyacağım. Şimdi gözlerini kapat, korkma" dediğin de gözlerimi kapattım. "olumlu şeyler düşün mesela adam öl... Yani şey Fenerbahçe derbisine gittiğini düşün, bak saçların ve gözlerin mavi, üstünde Fenerbahçe forması, orada çok eğleniyorsun. Bağırarak gülüyorsun, hiç bu kadar mutlu olmamışsın, en sevdiğin kişiler yanında. Marşı duyuyorsun, değil mi?" dediğin de gözlerimi açtım, bir yandan başıma masaj yapıyordu. Gözlerimin içine baktı, yumuşak bir şekilde.

Gülümseyerek evet anlamında başımı salladım. Mehmet" En sevdiğin marşı hangisi? Yüzüncü yıl mı?" gülümsemem arttı, işe yaramıştı. "Evet, yüzüncü yıl" gözlerini kapatarak derin bir nefes verdi.

"İyisin?" dedi sorarcasına evet anlamında başımı salladım. "İyiyim, teşekkürler" hızlıca ayağa kalktı. Tekneyi dönderirken gidemediğimizi fark ettiğim de "Bence yağmur dindikten sonra denemeliyiz" dediğim de "Çoğalacaktır, Fatih'in telefonu nerede, birilerine haber verelim" dediğin de "Denizde"

Bana döndü "Gecenin Kızı benimle oynama nerede telefon?" "Denizde dedim ya! Fatih sakarı düşürdü" sesi tenimi yakıp kavururken bütün soğukkanlılığıyla konuştu. "Fatih'ten korkuyor musun?"

Hayır anlamında başımı sallayarak "Senden korkuyordum, şimdi de o kadar korkmuyorum" dediğin de "İyi" diyerek tekrar tekneyle uğraştı. Gözlerim kapanırken uyumamak için kendimi zor tutuyordum, kendimi yorgun, yorgunluğun sebebiyle hâlsizliğim vardı.

Başımı geriye yasladım, gözlerim açık durmakta zorlanıyordu. Mehmet"Uyuma sakın. Gecenin Kızı sakın! Duydun mu beni!?" ona döndüm. Onaylayan bir mırıltı çıkardım,"Sadece beş dakika sonra uyandır" gözlerim açık durmamakta direnirken gözlerimi kapatmam ile birisi ellerini yanaklarıma koydu.

Gecenin Kızı... /TAMAMLANDI/Where stories live. Discover now