18🔫

652 65 5
                                    

Mehmet"Bu hâlini sevdim. Benden korkmuyorsun" diyerek bana döndü. Ona dönerek "Delirdim, en sonunda herkes istediğini elde etti. Ben delirdim ve herkes tarafından korkulacak bir hâle geldim. Bundan şikayetçi değilim, eskiden de böyleydim ama bu kadar gözü kara değildim..."

Mehmet"Asıl deliler biz değiliz, bizi bu hâle getirenler" gülerek ona döndüm. "Edebiyat yapma bana" göz devirerek "Haksız mıyım?" dediğinde başımı salladım. "Haklısın kaptan" diyerek gelen hizmetli Neriman Abla'ya baktım.

"Kızım iç ilaçlarını hadi" dediğinde elinden ilaçlarımı aldım. Hepsini birden ağzıma atarken bir iki yudum suyla da yuttum.

Mehmet dikkatlice Neriman Abla'ya bakarken, Neriman Abla'nın gerginliğini hissedebiliyordum. Mehmet'in karnına dirsek atarak "Kadını korkutuyorsun" omuz silktiğinde göz devirdim.

Neriman Abla içeri geçerken Mehmet"Ne zaman gidiyorsun?" "bu akşam ya da yarın. Tamamen iyileşmeden dönemem" Mehmet"Neden bu kadar sakiniz?" dediğinde kahkaha attım.

"Gerçekten onu herkes merak ediyor" Mehmet"Cevapla o zaman" dediğinde "Bizi yazana sormalı" Mehmet"Kaderimizi yazan ile konuşamayız ama biz düşünebiliriz" dediğinde düşünerek "Hmm, bilmem ki uzun zamandır ortalıkta yokum. Sende yoksun bence o yüzden" dediğime kafasını sallayarak" Öyle kabul edebiliriz..."

Gülümseyerek tavanı izlemeye başladım," Neden gülüyorsun?" dediğinde omuz silktim." Gülmemek için sebep yok" gülerek "Aslında çok sebep var"

Dediğine kahkaha attım. "Haklı olabilirsin" kapı birden alacaklı gibi çaldığında, hizmetli Neriman Abla'ya bağırarak "Neriman Abla açma, ben bakıyorum! Mutfaktan ayrılma" ayağa kalkarak kapıya doğru yol aldım.

Tam kapıyı açacakken Mehmet elimi tuttu. "Dur, geri çekil ben açayım" dediğinde göz devirdim. Kapıyı açarken elimi onun elinin arasından çektim. Samet karşımızda öfkeli bir şekilde "Mavi! Nasıl, Mehmet'i çağrırsın! Onun nasıl biri olduğunu bilmiyor musun!?"

Arkamda duran Mehmet'i henüz görmemişti çünkü sadece bana odaklanmıştı. Göz devirerek "Mehmet ile ben çok iyi anlaşıyoruz, hemde Fatih'den daha çok"

Samet öfkeyle yüzünü avuçladı, Mehmet"Sorunun varsa benimle halletsene, ne diye Gecenin Kızı'na bulaşıyorsun?" " Mavi!"dedim uyarırcasına, Mehmet göz devirerek" Ben Gecenin Kızı diyeceğim" dedi yüzümüzü hizalayarak zaten çok da boy farkımız yoktu.

Alayla gülerek elimi yumruk yaptım. "İstetr misin?" havaya kaldırdığım elime bakarak göz kırptı "Bir gün kapışalım" gözlerimi kıstım. "Tamam! Ne zaman?" gözlerini kıstı o da, "Benim aklımda bir tarih var, zamanı gelince görürsün" dediğinde "Söylesene, ölüyor musun?"

"Maalesef bayan agresif. Zorlama söylemeyeceğim" Samet"N-ne? S-sen Mehmet olamazsın" dediğinde Mehmet ona döndü. "O istisna, size hâlâ aynı Mehmet'im... Görmek ister misin?" dedi ürkütücü bir sesle,

Samet öfkeyle dişlerini sıktı. "Mavi sen psikoloji okumuyor musun!? Mehmet'i Fatih yapamaz mısın?" ona döndüm. "İstedikten sonra neden olmasın? Ama işte sıkıntı isteme kısmında" dediğimde Mehmet"Sevdim ben bu kızı"

Samet göz devirerek" Dikkat et de öldürme" Mehmet'in gözleri karardığında yutkundum. Mehmet"Samet o dilinin yok olmasını mı istiyorsun?" dedi tüm soğukkanlığıyla

Samet korkuyla yutkunduğunda" Hadi herkes başka kapıya" diyerek kapıyı kapattım. İçeri geçerken mutfağa girdim, "İyi misin Neriman Abla?" Neriman Abla bana korkuyla bakarak, yanıma geldi ve ellerini yüzüme koydu. "Kuzum asıl sen iyi misin? Türkiye'ye gelmese miydin?"

"Sakin ol, iyiyim. Zaten bu akşam gidiyoruz, en geç yarın" dediğimde rahat bir nefes verdi, Mehmet kadının karşısında zebellah gibi dikilirken konuşmaya başladı. "Mavi dışarı mı çıksak?" "Olur" dedim omuz silkerek.

Neriman Abla'ya gülümseyerek "Geç kalmam" diyerek dışarı çıkarken Mehmet"Geç kalsa bile hesap soramazsın" "Mehmet! Abla sen ona bakma, kolay gelsin" diyerek beraber evden çıktık.

Mehmet ellerini ceplerine yerleştirerek "Çok saçma koskoca Gecenin Kızı evde bir hizmetliye hesap veriyor" dedi yerdeki taşları ayağıyla iterek, derin bir nefes alarak etrafıma baktım. "Bak Mehmet tekrar söylüyorum, ben Mavi'yim. Artık adımı bıraktım." gözlerini kıstı.

"Kabul etmiyorum. Sen güçlü birisin" "Mehmet, Mavi olarak da güçlüyüm" dedim sıkıntıyla, Mehmet"Ama Mavi versiyonunda zaafların var... Onları belli ediyorsun" "Olabilir, çünkü benim hayatım. Çatışmadan uzak"

Mehmet"Peki... Benim sana bir şey söylemem gerek" ona döndüm. Mehmet bana ne söyleyebilirdi ki?

Mehmet derin bir nefes alarak "O gün... Fatih'in ailesiyle evinize geldiğimiz gün... Seni ben zehirledim. Özür dilerim..." omuz silkerek "Özrünü başına çalabilirsin, tahmin etmiştim."

Mehmet başını kaldırarak "Gecenin Kızı kendine gel! Kızmayacak mısın? Silah çekmeyecek misin?!" dedi hayretle.

Silahımı belimden çıkararak, ona doğrulttum. "Çok mu istiyorsun? Vurayım mı şimdi?" Mehmet"Hayır ama... Ne bileyim..." göz devirerek silahı tekrar belime koydum.

"Bazen çok boş biri olabiliyorsun" dediğimde "Ben... Bilmiyorum şaşkınım, dört ayda bu kadar değişemezsin. Onca yılı... Hatırayı..."

Kararlılıkla "Ben buyum... Silmek istersem bir saniye düşünmeden anında silerim. Bunca yıl Gecenin Kızı olduysam onun sebebi intikam istemekti. İntikam ateşi beni harlıyordu, geçmişimi hatırlayarak intikamımı harlıyordum"

"Anlıyorum..." umursamadım, etrafımıza baktım. Biraz ileride Savaş'ı bir adamla konuşurken bulduğum da Mehmet'i umursamadan Savaş' ın yanına yürümeye başladım. Konuşmanın aslında bir tartışma olduğunu fark etmemle tempolu bir şekilde yürümeye başladım. Koşmamam gerekiyordu. Daha koşamayan bir Mavi' den tekrar Gecenin Kızı'nı istiyorlardı.

"Savaş!" diye bağırmamla birden sustu ve bana döndü. "Mavi?" dedi şokla gülümsedim. Gitmişti, gelmemişti. Hem babamla ne konuştuğunu da merak ediyordum.

"Ne yapıyorsun burada?" dedim adamı süzerek, Savaş"Senin burada ne işin var?" dedi tedirgince, gözleri Mehmet'e kaydığında öfkeyle "Sen mi buraya getirdin! Amacın ne?!" Mehmet çok rahat bir şekilde "Yürümek" dediğinde kahkaha atmamak için dudaklarımı birbirine bastırdım.

Savaş öfkeli bir soluk alıp adama döndü. "Bu o mu!" dedi Mehmet'i göstererek adam"Hayır, bu... Daha çok kurban" dedi gülerek, Savaş"Mavi, Fatih gidin buradan" "Sebep?" Mehmet"Ben Fatih değilim" demesiyle Savaş'ın beni kendine çekmesi bir oldu.

"H-hey sakin ol, onu ben çağırdım. Değil mi ortak?" diyerek güldüğüm de Savaş"Mavi beni bir gün kalpten götüreceksin" "Kalpten gidilirse ben giderim" dediğimde Mehmet' e "Bir şey mi içirdin bu kıza!"

Mehmet gülerek "İlk defa hiç bir şey yapmadım ve kendisi delirdi" dediğinde Savaş"Mavi yürü gidiyoruz" dediğinde başımı salladım.

Mehmet öfkeyle "Nereye?!" "Ne kırmızı görmüş boğa gibi bağırıyorsun? İstediğim zaman gidebilirim" dediğimde Mehmet öfkeyle yumruklarını sıktı.

"İyi git" dedi dişlerinin arasından, gülerek "Belki yıllar sonra görüşürüz, tabi eğer hâlâ kalırsan" dediğimde birden dondu, "İnme mi indi acaba?" Savaş"Yürü Mavi!" Mehmet hızlıca kolumu tuttu.

Ona döndüm, "Gitme" dediğinde kaşlarım havalandı. Mehmet"Benim ne zaman gideceğim belli değil, gidemezsin" şokla yüzüne bakarken Savaş"Mehmet, Mavi'den uzak dur. O aklındakileri sil, derdini anlamadığımı sanma"

Mehmet ona döndü "O zaman götürme! Benim bir dakika sonram bile belli değil" Savaş"Kimsenin değil" Mehmet"O anlamda demediğimi biliyorsun!"derin bir nefes alarak, sakinleşmeye çalıştı. Sinirle gözlerini yumup" Savaş anlamıyorsun, onu benden ayırma"

"Lan! Bana bakın, ben mal mıyım? Neden üzerimden konuşuyorsunuz?" "SEN SUS!" ikisi aynı anda demesiyle yutkundum.

Mehmet"Onu benden ayırma Savaş, yapma bunu bana..." Savaş öfkeyle "Senin kendi bedenin bile yok! Hayal ürünüsün! Bu kıza dokunmuyorsun anladın mı? Eğer yanında görürsem seni gebertirim" diyerek beni kolumdan tuttu ve çekmeye başladı.

Gecenin Kızı... /TAMAMLANDI/Onde histórias criam vida. Descubra agora