''Neden bütün öfkeni benden çıkarıyorsun. Karşındaki etekli adamda bu işin içindeydi!'' dedi. Athena omzunun üzerinden Apollon'a bakarken suratını buruşturdu. 

''Her konuda cesur olmana karşın Ares'in karşısında bu kadar ödlek olman inanılmaz gerçekten.'' 

Apollon kaşlarını çattı. ''Ben ödlek değilim. Çok sevgili kardeşin sinir hastası bir tanrı olunca yapacak başka bir çarem yok güzelim.'' Apollon ve Athena tartışırken Ares'in gözleri Hades'e dönündü ve kafasını yana eğdi. ''Bak bunu hatırlattığın iyi oldu işte!'' dedi ve yumruğunu Hades'in suratına geçirdi. 

Hades geriye doğru havada uçarken Rebekah'nın ağzı şaşkınlıkla açık kalmıştı. Apollon ''Siktir!'' diye bağırırken Athena tepkisizce olanları izliyordu. Büyük meşe ağacına çarpıp yere düşen Hades ayağa kalkarken sendeledi. Çenesini ovuştururken gülümsüyordu. Yüzüne gelen saçları geriye yatırırken ''Bunu hak ettiğimi biliyorum.'' dedi. 

Boynunu iki yana yatırıp çatırdattı ve ardından genişçe gülümsedi. ''İşte bu gerçekten rahatlattı.'' dedi. Dudakları kıvrılan Rebekah Ares'in koluna vurdu. ''Ailemdeki herkesi pataklamaktan vazgeç! Onlara daha yeni kavuştum.'' dedi. Ares kolunu genç kızın boynuna dolayıp kendine çekti ve alnını öptü. Yüzündeki gülümseme gözlerine kadar ulaşıyordu. ''Sorunlu bir ailen olduğunu kabullenmen gerek Neraida Koritsi. Hepsi dayağı hak ediyor.'' Rebekah kıkırdarken Ares'in göğsüne vurdu.

''Lanet olsun! Hades'e sadece bir yumruk yetti. Beni o kadar patakladın ve hâlâ bununla tehdit ediyorsun ve daha yetmedi mi!'' diye söylendi Apollon. Ares bakışlarını ona çevirdi ve kaşlarını çattı. 

''Bütün bu pisliğin başı sensin. Kehanet sana geldi.''

Genişçe gülümseyen Apollon kollarını göğsünde birleştirdi. ''Teknik olarak kehanet bana değil kehanet sözcüme geldi. Yeni gidip o yaşlı kadını pataklayabilirsin. Zaten çok fazla yaşlı yerine başka genç ve güzel kehanet sözcüsü bulabilirim.'' 

Athena yanlarına yaklaşırken kafasını iki yana salladı ''Bazen çok boş konuşuyorsun Apollon!'' ardından Hades'e döndü ve ''Artık neden burada oluğunu anlatmalısın.'' dedi. 

Kafasını bir kere sallayan Hades ''Hekate ve diğerleri nerede?'' diye sordu. 

''Hekate, Klotho ve Caroline ile birlikte serada. Ama Eos'un nerede olduğu hakkında bir fikrim yok. Sizinle olduğunu düşünmüştüm.'' dedi Genç kız. 

''Evet bizimleydi. Hades'in diyarından buraya geldiğimizde birden ortadan kayboldu. Nerede olduğunu bilmiyorum. Bütün kız kardeşlerim ortadan kaybolmak konusunda uzman!'' dedi Apollon söylenerek. 

''Hades'in diyarına gidene kadar öfkeden deliye dönmüştün. Helena'yı bulma planı hakkında bu kadar sinirliyken ne oldu da keyfin yerine geldi gerçekten merak ediyorum.'' dedi Athena. 

Apollon kolunu Athena'nın omzuna atarken gülümsüyordu. ''Olan şey senin kardeşin. O planın uygulanmasını kesinlikle istemiyorum. Ama benim aksime kaçık kız kardeşim Rebekah planın ne olduğunu önemsemeden yapmak konusunda ısrarcı olacaktı. Ancak Ares burada. Onunda bunu istemeyeceğini biliyorum. Ve Rebekah'nın yapmasını engellememde bana yardımcı olacak. O yüzden mutlu ve rahatım.'' dedi ve sulu bir şekilde Athena'yı yanağından öptü. Athena homurdanarak geri çekilirken elinin tersiyle yanağını siliyordu. Ardından Apollon'un bacaklarının arasına sertçe vurdu. Apollon uluyarak özel organını tutarken ''Bir dana kişisel alanımı işgal etme Güneş tanrısı! Yoksa şuan acıyan yerini tamamen kaybedersin.'' dedi. 

Rebekah gülmemek için dudağını ısırırken Hades gösteriyi kollarını birleştirmiş gülümseyerek izliyordu. ''Bütün tanrıçalar aynı. Hepiniz bu kadar saldırgan ve huysuz olmak zorundasınız!'' dedi.

İNTİKAM (Tamamlandı / Düzenleniyor)On viuen les histories. Descobreix ara