TILSIM|Aurora 2

|Yılbaşı Özel Bölüm|

Selam! Aurora'yı özlediniz mi? Bu özel bölüm serisi sizi çok beklettiğim için üç bölümden oluşacak. Olay akışından bağımsız tabii. Bol bol yorumlarınızı bekliyor olacağım. Bir sonraki bölümlerde kısa zamanda görüşmek üzere iyi okumalar! 🦋

I

"Evet, yeni yıla nerede ve nasıl giriyoruz?" diyerek masadaki çerezlerden birini ağzına attı ve kendini arkasındaki koltuğa bıraktı, Miray.

Ailemin epey önceden kullandığı eski tip, geniş, bahçeli bir evdeydik. Dünyalıların en son yaşadığımız zaman çizgisinde oturduğu evleri andırdığından bizimkilerin burada kalmasının iyi bir fikir olduğunu düşünmüş, bu amaçla evi tamamen onlara vermiştim. Fakat sonradan burası resmen buluşup sohbet etme yerimiz haline gelmişti. Özellikle de Chris, ona dokunmasak evden çıkmaya hiç niyetli değildi. Sadece evin içinde turlamak, yemek yemek ve uyumak onun için yeterliydi. Hepimiz salonun farklı yerlerinde konumlanmış kendi halinde bir şeylerle ilgilenirken Miray'ın açtığı konu dikkatleri onun üzerine çekmişti.

Ah, evet, yeni yıl.

Miray'ın bir ezberbozan olduğunu düşünecek olursak bu soruyu onun, benim, Lucas'ın ve Falicia'nın dışında birinin sorması çok daha normal olabilirdi çünkü biz yeni bir yılın gelişini kutlamazdık. Tabii söz konusu Miray iken ortada normallik aramak başlı başına bir hataydı.

"Yeni yıl mı?" diyen Falicia'nın ses tonundan durumu garipsediğini anlayabiliyordum. Bu soruyu sorduğu esnada başını öne eğmiş, uzun siyah saçlarını toplamaya çalışıyordu. Muhtemelen insanlarda böyle bir kutlama yapıldığını bile hatırlamıyordu. Kafasını kaldırıp saçındaki lastik tokayı iyice sıktıktan sonra Miray'a baktı ve sözlerine devam etti. "Ne yeni yılı?"

İç çekerek Miray'a sorduğu soruyu ben yanıtladım. "İnsanların düzenli olarak yaptığı bir kutlama. Adından da anlaşıldığı gibi yeni yıla girişlerini kutluyorlar işte."

"Ve tabii ki Aisley'in anlattığı kadar sıkıcı bir şey değil." diyerek gözlerini kırpıştırdı Miray. İtiraz ederken bile enerjikliğinden ödün vermemesine gülmekle yetindim.

Lucas oflayarak kafasını geriye attı. "Ne gerek var şimdi Valerie, başımıza iş açmasana!"

"Bakıyorum da yine gruptan enerji akıyor." diyerek yapmacık bir şekilde gülümsedi ve yerinden kalktı Miray. Hepimizin ortasına geldi, kollarını iki yana açtı ve diğerlerinin üzerinde gözlerini gezdirdi. "Bu evde kimse yeni yılı kutlamak istemiyor mu gerçekten? Hadi ama! Ruhunuz ölmüş sizin, ruhunuz."

"Ne yapacağız ki?" dedi Bill. "Bu gezegendeki neredeyse kimsenin öyle bir şeyden haberi bile yok. Herkesi toplayıp ejderha gösterisi mi düzenlettireceğiz?"

Miray'ın başta baygınca üzerimizde gezinen bakışları Bill'in bu sözlerinden sonra düşünceli bir şekilde tavana kayarken "Hayır, hayır, hayır..." dedim, tedirgince. "Bu hiç iyi bir fikir değil."

Miray'ın benim sözlerimi duymazdan geldiğini ve hala düşünmekte olduğunu gördüğümde gözlerimi irice açtım ve onun ilgisini çekebilmek için başımı göz hizasına gireceğim şekilde yana eğdim. "Miray, gerçekten iyi bir fikir değil. Beni duyuyor musun sen?"

Nihayet bakışlarını bana çevirdikten sonra hayal kırıklığıyla gözlerini devirdi. "Of! Tamam, anladım." Kendisini yeniden koltuğa bırakırken kollarını birbirine bağlayıp somurttu. "Yalnız gerçekten aşırı sıkıcısınız, bilin istedim."

Hemen yan tarafında oturan Dan alayla kaşlarını çatıp "Biliyoruz, biliyoruz..." diyerek Miray'ı kendine çekerken hepimiz onun çocukça tepkisine gülmekle meşguldük. Tamam, bu çifti hayatımın sonuna kadar sevimli bulmaya devam edecek olabilirdim.