13✿Imperium

15.5K 1.6K 451
                                    


Imperium; güç.

Sarı, parlak saçları, kapalı gözlerini süsleyen uzun kirpikleri, kalkık burnu ve biçimli dudaklarıyla Cerelia her haliyle güzel olabilecek, insanları etkileyebilecek türden bir kızdı. Fakat bilinci kapalıyken karakteri yüzüne yansımıyor, güzelliği masumiyetiyle birleşerek ışıltısını ikiye katlıyordu. Bu tanımın benzerini yine Cerelia için daha önceden de yaptığımı hatırlıyordum, öldüğünde. Şeytaniliğinin ortaya çıkmadığı nadir anlardan birindeydik ve başına çökmüş olan Dominic'in bakışlarından, her ne kadar kavga etseler de onu sevdiğini okuyabiliyordum. Bunun için insan sarrafı olmaya da gerek yoktu üstelik. Nabzını ölçtükten sonra yaşadığı rahatlığın yüz ifadesine yansıyış anı tarif edilemez cinstendi.

"Sadece bayılmış." diyerek geri çekildi ve kafasını kaldırarak diğerlerine baktı.

"Yere çok sert düştü, bayılması normal." dedim içlerini biraz olsun rahatlatabilmek umuduyla. Açıkçası içlerinin rahatlamaması gerekiyordu, çünkü ne olduğundan hiçbirinin haberi yoktu. Burada şu an ne olup bittiğini, o aletin ne olduğunu ve Cerelia'nın üzerinde nasıl bir etki yarattığını Lucas ve Falicia dahi bilmiyordu. Uyandığı zaman da fark etmeyeceklerdi. Yeni bir göreve kadar hiçbiri durumun ciddiyetini kavrayamayacaktı.

"Her şeye rağmen iyi bir takım çalışmasıydı." dedi Chris, bize dönerek. "Adam kaçsa da, ölmeyerek sahte bir kimlik kullandığını öğrenmiş olduk. Muhtemelen sıradaki görevimizden önce onu bulmamız istenecek."

"Elinde o alet olduğu sürece bizim için tehlikeli." dedi Sara. "Cerelia'yı resmen geriye uçurdu."

Acilen buradan gitmeliydik ve şu an en az diğerleri kadar bilgisiz görünen Falicia ile Lucas'ı bir an önce durumdan haberdar etmeliydim.

"Eğer Cerelia uyandıktan sonra bize ihtiyacınız olmayacaksa, biz gidelim." dedim hepsinin üzerinde gözlerimi gezdirerek.

"Sorun değil. Cerelia'nın sizi görmek isteyeceğini sanmıyorum zaten." dedi Dan. İkinci cümlesi biraz daha homurdanış şeklindeydi. Brian ikaz edici bir tonda öksürdü.

"Cerelia uyanınca sizin burada olmamanız sorun teşkil etmez demek istedi, gerisini biz halledebiliriz diye. Gidebilirsiniz, Chris'in de dediği gibi güzel bir takım çalışmasıydı."

Yutkunarak başımla onaylamakla yetindim.

"Ne maceraydı ama!" diyerek yayını otel odasındaki koltuğa attı Lucas. İnsanlara görünmeden bu aletlerle buraya girebilmek için kullanmadığımız yöntem kalmamıştı. "Matthias Leardon ismi durumunu nasıl buluyorsunuz? Büyük tesadüf."

Falicia, Lucas'ın aletlerini attığı koltuğa otururken "Tesadüf falan değildi. Besbelli Matthias tarafından kurulmuş bir tuzaktı. Benim anlamadığım şey, neden ortaya çıkmadığı ve ne amaçla bunu yaptığı." dedi ve ardından kafasını geriye yaslayarak gözlerini kapattı. "Başım ağrıyor, epey uzun bir geceydi. Ayrıca sizi kurtarmasaydım kim bilir haliniz ne olacaktı, bir kereliğine de olsa kendi kendinize sorunları çözemez misiniz?"

"Fazla güçlüydüler." diyerek omuz silkti Lucas. Pek de önemsiyor gibi durmuyordu.
"Yalnız Cerelia'yı bayıltan şu alet mükemmel bir icat değil miydi? Sanki Cerelia'nın gücünü çekmiş gibi oldu. Yalnızca bayıltması büyük şans, öleceğini düşünmüştüm."

Bu sözlerinin üzerine Falicia ilgiyle gözlerini açıp kafasını kaldırdı. "Sahiden." dedi kaşlarını çatarak. "Matthias hangi ara Genivra'dan alet alır oldu? Bildiğim kadarıyla o, Genivra'nın güçleri etkisizleştirmek için kullandığı ama etkisi geçici olan alet. Gerçi görünümü biraz daha farklıydı."

TILSIM|Aurora 2Where stories live. Discover now