5✿Pignus

19K 1.8K 596
                                    


Pignus; rehine.

Sırlar. Bazen, kendimize bile kabul ettiremediğimiz gerçekleri başkalarıyla paylaşmaya cesaret edemeyiz. Bu cesaretsizliğin sebebi korkularımız değildir. Yalnızca o gerçekler bizden başkalarına taşındığı zaman ruhumuza bunun ağır geleceğini düşündüğümüz anlar olur. O gerçekler zamanla baskınlığını arttırır, ilk önce kilitli kutulara kapatıp içimize gömdüğümüz sırlara, daha sonra ise etrafımızdaki iyi ya da kötü herkesten saklamaya çalıştığımız zaaflarımıza dönüşür. İnsanlar ve evrenin başka yerlerinde yaşam kurmuş tüm canlılar bunları tadar. Canımızı en çok yakan kendimize saklamak zorunda hissettiklerimizdir, bize en fazla bunlar acı verir.

Boreas'ın o sözlerinin ardından uzun zaman sonra yeniden düşüncelerimin işlevini yitirmesine neden olmaya çalışan sırlarım gün yüzüne çıkmıştı. Geçmişte yaptıklarımı hatırlamak bana iyi gelmiyordu. Yalnızca kendime sakladığım o sırlar... Boreas'ın onları nasıl öğrenebildiğini çözmeye çalışmak istemiyordum. Kendi kendime bile itiraf etmekte zorlandığım o berbat hataları yeniden anımsamak istemiyordum. Tılsımın kırılması gibi tüm evreni etkileyecek büyüklükte bir olay değildi belki, ancak benim için hiçbir şey o hatalardan daha yıkıcı olamazdı.

O sahte ismin kulağıma çalındığını birkaç defa duydum. Aisley, Aisley, Aisley... Ancak düşüncelerim öyle derinlere inmiş, ruhum öyle sıkışmıştı ki sanki o ismi söyleyenin sesini algılayamıyor, cevap veremiyordum. "Alicia!" diye bağırdığını kavradım en sonunda Lucas'ın. Yavaşça bakışlarımı karşımdaki duvara asılı olan ahşap çerçeveli tablodan alıp ona çevirdim ve ne olduğunu sorar gibi kafamı iki yana salladım.

"Sen iyi misin? Parktan ayrılıp eve geldiğimizden beri tek bir kelime etmedin." dedi Lucas. "Ayrıca fazlasıyla dalgınsın." diye Lucas'ın sözlerine ekleme yaptı Falicia.

"Hayır, yok bir şeyim. Aklıma planla ilgili birkaç şey takıldı da..." İstemsizce iç çektim. "Her neyse, ilk olarak ne yapıyoruz?"

"Artık harekete geçme zamanı geldi." deyip gülümsedi Falicia. "Boreas öyle perişan hale geldi ki birkaç gün hiçbir şey yapamaz. Bu fırsatı değerlendirerek Valerie'yi kurtarma işini sonraya erteleyecek, grubumuzun arasına sızacağız. Öğrendiğime göre bugün hepsi bir kafede buluşacak. Biz de o kafeye onlardan biraz sonra gideceğiz, tesadüfen aynı yere gelmiş gibi davranacağız. Brian'ın ve Dominic'in ilk karşılaşmanızdan sonra seni unuttuğunu sanmıyorum Aisley, özellikle Brian seni görünce aralarına davet edecektir. Senin arkadaşların vasfıyla ben ve Lucas da aralarına dahil olmuş olacağız. Tanıştıktan sonrası kolay zaten."

Yalnızca başımla onayladım ve derin bir nefes alarak yavaşça dışarı üfledim. İşte başlıyorduk.

Her ne kadar kafenin içine onlardan sonra girecek olsak bile, Falicia'nın öğrendiği buluşma saatinden -tüm bu bilgilere nasıl ulaşabildiğini gerçekten bilmiyordum- yarım saat önce mekanın önündeydik. Onun arabasının içinde sabırsızca bekliyorduk. Falicia sürücü koltuğunda, Lucas ön koltukta otururken benim arka koltukta oturmam kendimi çocuk gibi hissetmeme neden olsa da haklı görünen bir gerekçeleri olduğundan dolayı bunu kabul etmiştim. O çok mühim (!) olan sebep şuydu ki; buraya gelen Brian veya Dominic'in bakışları içeri girmeden önce arabaya takılacak olursa arka koltukta saklanmam çok daha kolaydı. Onun yerine arabayı biraz daha uzağa park etmek bence çok daha mantıklıydı ama bu iki ezber bozanla bir çatışmaya girme niyetinde olmadığımdan dolayı şansımı çok zorlamamıştım.

Buluşmaya yirmi dakika kala birkaç metre uzakta o fotoğrafta gördüğüm erkeklerden biri göründü. Yüzlerini hatırlamamak ne yazık ki isimleri konusunda da kesin konuşmamı engelliyordu. Kahverengi, özenle şekillendirilmiş saçları esen hafif rüzgarla biraz geriye savruluyordu. Geniş omuzlu, uzun biriydi ve güzel giyinmişti doğrusu. Buluşma için kararlaştırılan vakitten yirmi dakika önce burada bulunduğuna göre bu tip şeyleri önemsiyordu. Biraz düşününce yüzünü anımsar gibi oldum ve kim olduğuna dair görüşüm kesinleşti. "Bu onlardan biri," dedim, "Dan."

TILSIM|Aurora 2Where stories live. Discover now