40. Bölüm

5.5K 329 106
                                    


* işaretli yerde türküyü açınız. Zara-Yare Söyleme

🇹🇷

"Neye zamanın yok Üsteğmen Ceylan?"

Ceylan duyduğu sesle kaskatı kesildi. Yavaşça arkasını döndüğünde uzun zamandır görmediği yüzle karşılaştı.

"Arif?" Arif'in ciddi suratı bir anda yumuşadı ve gülümseyerek Ceylan'a doğru ilerledi. İki adımda kadının yanında bitti ve kolları arasına aldı. Ceylan üzerinden tedirginliğini atamadan Arif'in sarılışına karşılık verdi.

"Ooo! Ne demek bizsiz kucaklaşma!" Ozan'ın neşeli sesini duyduğunda Ceylan geri çekildi ve anında kendini Ozan'ın kollarında buldu. Gülümseyerek onun da sarılışına karşılık verdi. Etrafa baktığında Sefa ve Yiğit'in de tam yanlarında sarılmak için beklediklerini gördü.

"Ceylan hanım! Bakıyorum da iyice unuttunuz bizi. Hiç arayıp sormuyorsunuz!" Ceylan, Ozan'ın sitemiyle burukça gülümsedi.

"Yoğun oluyoruz," dedi, dedi ama bunun bir bahane olduğunu ordaki herkes biliyordu.

"Ceylan!" Arkalarından güçlü bir bağırış geldiğinde Ceylan Sefa ile sarılıyordu ki hızlıca kollarından çıktı. Dişlerini sıkarak kendilerine doğru yürüyen Aslan'a selam durdu.

"Emredersiniz Komutanım!" dediğinde Aslan ve diğerleri yanlarına gelmiş, Aslan sinirle Ceylan'a sarılan adamlara bakıyordu.

"Yüzbaşı Aslan! Namınızı çok duyduk. Sizinle tanışmak ne büyük onur," dedi Arif tek kaşı kalkmış bir halde. Adamın Ceylan'a olan tavırlarını çözmeye çalışıyordu.

"Sizi tanıyamadım," dedi Aslan kendisine bakan genç adama bakarken. Arif bakışlarını Ceylan'ın üzerinden çekti ve hafif bir tebessümle elini uzattı. "Yüzbaşı Arif Koyuncu!" dediğinde Aslan başını sallayarak kendisine uzatılan eli tuttu ve sıkı bir selamlaşma geçti aralarında.

"Ceylan'ın eski Tim'iyiz." Ozan'ın sözü üzerine Aslan bakışlarını adamların üzerinde gezdirdi. Tam söze girecekti ki yanlarına Zafer Komutan geldi.

"Oo kaynaşmışsınız bakıyorum!" diyerek elini Aslan'ın omzuna attı. Barın, Kerem ve Macit'in gözleri fal taşı gibi açıldı. Şok içinde Aslan'a bakıyorlardı. Aslan dişlerini sıkarak yanında duran adama baktı. O anda şaşkınca kalakaldı.

"Abi!" İşte şimdi herkes şok olmuştu.

"Abi ya! Ulan şerefsiz nerelerdesin sen!" Zafer Komutan yalancı bir azarlamayla konuştu ve ardından hızlıca Aslan'ı kucakladı. Aslan gülerek kendisine sarılan adama erkekçe karşılık verdi.

Ceylan şaşkınca olanları izlerken herkesin sormak istediği soruyu dillendirdi.

"Komutanım," dediğinde ikiside ona dönmüştü. Hafifçe öksürerek kendini düzeltti, "Komutanlarım," dediğinde herkes hafifçe gülmüştü. "Siz tanışıyor musunuz?" diye sorduğunda Zafer hafifçe geri çekilerek Ceylan'a döndü.

"Aslan'la 2 sene sınırda çatıştık. Bundan yıllar önce aynı ekipteydik!" dediğinde Aslan'da başını sallayarak onayladı.

"Demek Aslan'ın Tim'ine geçtin ha! İşte şimdi içim rahatladı. Gözüm arkada kalmayacak!" dediğinde Aslan yavaşça Ceylan'a baktı. Ceylan hafifçe gülümsedi. O sırada Zafer kollarını açarak Ceylan'a ilerledi.

"Gel bakayım sana bir sarılayım," dediğinde Ceylan, Zafer Komutan'a doğru ilerledi. O sırada Aslan hızla araya girdi. "Sonra sarılırsınız, şimdi işlerimiz var," diyerek Ceylan'ın kolundan tuttuğu gibi çekiştirdi. Zafer Komutan kolları açık bir şekilde şaşkınca giden ikiliye bakarak kaşlarını çattı. Yan tarafa döndüğünde gülmemek için kendini zor tutan Mermi Tim'i askerlerini gördü. Kendi askerlerine baktığında hepsinin kaşlarının çatık olduğunu gördü.

DAĞ CEYLANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin