29

390 28 6
                                    

Jungkook POV

Şirkete geri döndüğüm sırada Rose beni arıyordu:

-Kookie, az sonra görüşmeye geliyorum, sen de orada olacaksın değil mi?

Gelen maillere bakıyordum, Tanrım nasıl gözümden kaçmıştı, 14:00-15:00 arası yönetici asistanı görüşmeler diye not düşülmüştü.

Ama onun öncesinde kısa bir toplantıya girecektim, operasyon bölümüyle birlikte. Toplantı bittiğinde saat çoktan 14:00 olmuştu.

Mr Lee'nin asistanı elime bir dosya tutuşturdu:

-Mr Jeon, bunlar yönetici asistan adaylarınız, sizin referansınızla gelen hanımefendiyi en son randevu olarak aldım. İK'dan Miss Yoo yanınızda olacak. Normalde bu işe alım süreçleri çok aşamalı oluyor ama sizin durumunuzdan dolayı hızlandırdık. Hatta referansınızla gelen Miss Park için ön sözleşme protokolü hazırlandı. İşte Miss Yoo'da geliyor.

Karşıdan uzun boylu, kısa sarı saçlı genç bir kadın geliyordu gülümseyerek.

Karşıdan uzun boylu, kısa sarı saçlı genç bir kadın geliyordu gülümseyerek

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.




-Merhaba Mr Jeon, Ben İnsan Kaynakları Sorumlusu Yoo Jeongyeon. Yönetici Asistanınızın işe alım sürecinde size eşlik edeceğim.

Jeongyeon POV

Evet şu meşhur, gökten inme üst düzey yönetici, aka damat Jungkook'la tanışacaktım. Bir kaç kez mailleşmiştim ama yüz yüze görüşmemiştim. Kendisi ile ilgili fikirlerim çok olumlu değildi. Daha kendisini tanımadan sinir olmuştum.

Bana yeni gelecek yönetici asistanı bulmamı iki hafta öncesinde söylemişlerdi ve adaylarla ilk görüşmelerimizi bu hafta başında yapmıştık, üç birbirinden iyi aday seçmiştim. Ama birden yeniden ilan açmamız istendi, üstelik de tuhaf kriterlerle...

Bizim şirketimiz Amerika, Çin, Japonya, Rusya ile iş yapıyordu. İstediğimiz diller de öncelikli olarak bunlar oluyordu, Fransızca nereden çıkmıştı?

Sonrasında elimize bir CV ulaştı ve bunu alacaksınız dediler. Bu saçmalık için beni neden karıştırıyorlardı ki? Zaten kimi alacağımız belli, madem sözleşmeyi de hazırlayın, gelecek hanımefendi kaç para istiyorsa onu da yazalım.

Mr Lee'nin kızı Lee Sana'yı çok yakından tanımıyordum, bir kaç kez sohbet etme fırsatımız olmuştu, ama mesafeli durmayı tercih etmiştim, ne de olsa büyük patronun kızıydı o. Uyumlu, kaprissiz bir kız olduğu konusunda herkes hem fikirdi ama.

İlk üç adayın görüşmesinde Jungkook denilen adam bilgisayarıyla uğraşıyordu, adayların yüzüne bile bakmadı, zavallı adaylar ne kadar iyi Çince, İngilizce, Japonca konuştuklarından bahsediyordu.

Teşekkür ederek üçüncü adayı da uğurladık, "Biz size dönüş yapacağız."

Sonunda beklenen hatun gelmişti, sanki görüşmeye değil de şirketi kontrol etmeye çalışan bir CEO eşi havasıyla içeri girmişti, tüm parfümü odayı doldurmuştu. Cv'sine tekrardan göz attım, aslında fena sayılmazdı ama çağırdığımız diğer üç aday kadar güçlü değildi.

Güzellik olarak bakacak olursak bir önceki üç adayın güzelliğini toplayıp 10 ile çarpmak bu kadının güzelliğini tarif etmeye yetmeyecek gibi duruyordu.

Kız zaten işi almış gibi yan haklardan konuşuyordu, tatiller, ikramiye, özel sağlık sigortası...

Ortamda farkedilmemesi imkansız tuhaf bir hava vardı, kız her soruyu cevapladıktan sonra imalı bir şekilde Jungkook'a bakıyordu, Jungkook'a baktığımda onun bu kızı ağzı açık keyifle gülümseyerek izlediğini farkettim.

Umarım hislerim beni yanıltıyordur, ama bu yönetici asistanı ile damat arasında bir haltlar dönüyordu.

-Miss Park biz sizi arayacağız, teşekkürler.

+Tamam, ne zaman ararsınız?

-En kısa sürede.

Genç patrona döndüm:

-Alıyoruz sanırım değil mi Mr Jeon?

+E-evet, bir an önce işlemler yapılsın.

Koridora çıktığımızda Park "Rosé" Chaeyoung bizi kenarda bekliyordu. Ben başımla hafif selam vererek yanından geçtim. Arkadan fısıltıyla geçen konuşmayı duyabiliyordum ama:

-Rose neden burda bekliyorsun? Dışarda görüşürüz.

+Tamam ama çabuk gel.

Planlanmış Evlilik (J.J.K. x Sana) SAKOOKWhere stories live. Discover now