Sana varlıklı bir ailenin tek kızıdır. Üniversiteyi bitirmiş, sadece hayır işleriyle ilgilenen, kendi halindeki Sana'nın hayatı babasının ve halasının onun için uygun gördüğü Jungkook ile evlenmeye karar vermesiyle değişecektir.
"25 yaşındayım, be...
Halam ısrarla işe ara vermemi ve tamamen düğüne konsantre olmamı istiyordu. Ama düğün benim umrumda değildi, bir organizasyon şirketine işi paslayıp işe gitmek daha mantıklı gelmişti.
Sahte düğünümdeki çiçeklerin rengini zerre umursamıyordum. Aslına bakacak olursak hayalimdeki düğün fikirlerini bu sahte düğünle lekelemek istemiyordum.
Halam gece gündüz düğün için çalışıyordu, davetli listesi başlı başına bir olaydı. Takılardan, balayına götüreceğim bavulun hazırlanmasına kadar düşünüyordu.
"Evde bir şey değiştirilmesin ben olduğu şeklinde yaşamak istiyorum."
Halam çıldırmıştı, "Delirdin sanırım sen? Bize mi tepki veriyorsun seni zorladık diye?".
Her şeye karşı tepkisizdim, yüzüm solmuş ve zayıflamıştım. Jungkook'la görüşmüyorduk, telefonumu almıştı ama beni aramıyordu. Namjoon ise oldukça mesafeliydi, mesaj atmayı bırakmıştı. Tüm holding beni konuşuyordu, yüzüğümün karatından, giyeceğim gelinliğin dedikodusuna kadar her şeyi... Sanki royal wedding bekliyorlardı.
Yine hasta hissettiğim bir gün kendimi bir tuvalet kabinine attım, midem bulanıyordu ama kusamıyordum, belki de revirde uyumalıydım, eve gitsem halam başımın etini yiyecekti.
O sırada içeri giren iki kadın sohbet etmeye başladı:
-Haftasonu tatile gittik ya otelde kimi gördüm tahmin et?
-Kimi??
-Şşşş, aramızda kalsın ama Jeon Jungkook'u gördüm, hem de bir kadınla, çok samimi.
-Şaka yapıyorsun? Belki sadece arkadaşlardır.
-Hayır öpüşüyorlardı.
- Sana mıydı yanındaki?
-Hayır, uzun karamel rengi saçları vardı. Daha zayıf nasıl desem daha seksi imajı olan bir kızdı.
-Aman Tanrım! Bu tam bir skandal.
Dedikoduyu dinleyen kız üzülmüyordu bunları dinlerken, aksine coşkuyla ellerini çırpıyordu. Aşağılanıyordum, ve evlendikten sonra da kim bilir bunu kaç kez yaşayacaktım.
-Ben sana dedim, Jungkook aşık olduğu için değil şirketler birleşsin diye evleniyorlar. Yoksa böyle sıkıcı bir kızla ne yapsın?
-Haklısın, zengin baban varsa şanslısın, oysa sen çok daha seksisin mesela.
-Kesinlikle!! Sen de öyle, ama böyle odun gibi kadınlıktan uzak kızlar iyi adamları kapıyor.
Ağlamak istiyordum ama ağlayamıyordum, yüzüm ateş gibiydi. Kızlar çıktıktan sonra kabinden çıktım, yüzümü yıkadım.
"Hala bu evlilikten vazgeçebilirsin, kendine bunu yapma!" diye söylendim ama sonra aklıma birden Mrs Jeon geldi, onun şevkatle, sevgiyle bakan gözleri...Ben bu evliliği aşk için yapmıyordum ki? Neden umursayım...
