Sana varlıklı bir ailenin tek kızıdır. Üniversiteyi bitirmiş, sadece hayır işleriyle ilgilenen, kendi halindeki Sana'nın hayatı babasının ve halasının onun için uygun gördüğü Jungkook ile evlenmeye karar vermesiyle değişecektir.
"25 yaşındayım, be...
-Ya rica etsem Rose'yi de yanına alır mısın? Kız orda tek başına kalmasın, bilmediği bir yer.
+Ok, tabii, ben alayım hatta ona bileti.
-Çok sağol, sonra hesaplaşırız.
+Ya saçma saçma konuşma ne hesabı. Sen Rose'yi ara bilgi ver, ben sana bilet detaylarını da atarım az sonra. Bizi havalanından aldırırsın, bir yemek ısmarlarsın, olur mu?
-Olur tabii. Çok sağol tekrardan görüşürüz.
Taehyung'la konuşarak Rose meselesini halletmiştim, kız bir başına orada kalmayacaktı. Odaya geri döndüğümde Sana uyuyordu, mesafe bırakarak yanına uzandım. Yatağa dağılmış olan uzun saçlarına dokundum. Ona doğru dönerek uzanmaya devam ettim. Bu kız gerçekten de söylediği gibi kendini beğenmiyor muydu? Yoksa iltifat almak için olta mı atıyordu? Bu kızda, gördüğü en kusursuz fiziklerden biri vardı, ince beli, uzun bacakları...Son zamanlarda zamanlarda çok denk gelmediğim "honey thighs" denilebilecek üst bacaklara, şekilli kalçalara sahipti.
Bu şekilde ona bakmayı bırakmak zorundaydım, yoksa uyuyamazdım. Aramıza yastıklardan bir set yaptım. Telefonumu aldım ve gözlerimi açık tutamayacak hale gelene kadar oyun oynadım.
Sana POV
Uzun zamandır bu kadar keyifle uyuduğumu hatırlamıyorum. Gülümseyerek gözlerimi açtığımda bir tuhaflık olduğunu anlayamamıştım. Ancak tam olarak bilincim açıldığı an farkettim ve çığlık atmamak için ağzımı kapadım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Ona farkettirmeden, yavaşça üzerinde olan bacağımı , vücudunun altında kalan kolumu dikkatlice çektim. Kalbim deli gibi çarpıyordu, hatırlamadığım bir şeyler yaşamış olabilir miydik?
Bu aynı yatak fikri hiç iyi olmamıştı, yarı uyanık ben, normal halime kıyasla çok daha cesur ve cüretkar hatta davetkar olabilirdim, kendime güvenemiyordum.
Jungkook hiçbir şeyden habersiz yatakta öbür tarafa doğru dönüp yanındaki yastığa sarıldı.
Bense tekrar ona bakarak, daha deminki anın sıcaklığıyla hızla atan kalbimin normal rutinine dönmesini bekliyordum.
Banyoya girdim, hazırlandım, saçlarımı kuruttum. Jungkook hala uyuyordu. Dünkü telaştan çok yorulmuş olmalıydı. Yanında duran telefonunun ekranı aydınlanmıştı, Rosé ismini görüyordum.
