Detayla Randevu - Bölüm 10

3.2K 137 2
                                    

Medya: Edward'ın Elaine'e attığı ifadesiz bakışlar yazmışım bunun altına, yine yıllar önce. İfadesiz mi oluyor bu şimdi Ece? Gerçekten mi?.. 🙃On yıl önceki yüz okuma yeteneğimi maruz görün arkadaşlarım.

Bölüm 10

Her şey birkaç saniye içinde toparlanmıştı aslında. Bella parmaklarını Edward'ın saçlarından çekerek kendini yere bırakmış, her ne kadar az önce her şeyden kurtulup özgür olduğuna karar verse de utanarak kızarmış, telaşla bir şeyleri açıklamaya çalışmıştı. Neyse ki yanında Edward vardı, sadece birkaç cümleyle onun yarım saatten beri anlatmak istediği şeyi anlatmıştı.

"Benden numaramı istedi, ben de vermedim, sonra saçımla uğraşmaya falan başladı, işte buradayız." 

Eh, biraz fazla açık anlatmış olabilirdi ama en azından kızarıklığından biraz da olsa kurtulmasını sağlayacaktı. Bella onu hevesle onaylarcasına başını salladı ve onları temkinlice süzen Elaine ve Elliot'a baktı. Aslında bunun umurunda olmaması gerekiyordu. Az önce ne istediğine karar vermişti değil mi? Ne hissettiğine karar vermişti. Âşık değildi ona. Sadece aynı şey ona yapılsaydı berbat hissederdi. Sonuçta Elliot'ın hiçbir şeyden haberi yoktu ve onu üzmek istemiyordu.

"Peki, Edward'ın tepesinde ne yapıyordun tatlım?" 

Elaine gülerek Bella'yı izlemeye devam etti. Üzerinde hala ikinci kez reddedilmenin siniri vardı ve o asla ama asla duygularını belli etmezdi. Bunu yapabilmek için de birileriyle eğlenmesi gerekiyordu. Yan gözle Edward'ı izlemeyi de ihmal etmedi.

"Şey.. Bilmiyorum. Yani ben o an gerçekten çok eğleniyordum.." Yaptığı vurgu Elliot'ın gözünden kaçmamıştı. Kendisi de bunu görmüştü aslında. Az önce yüzündeki gülümseme çok içtendi ve düşündü bir an. Bella ona hiç bu kadar gerçek gülmemişti.

"Ah, bebeğim, onun üzerinde zıplamak kadar güzel bir şeyin olacağını ben de düşünmüyorum ama.. hiç yirmi dört yaşında gibi durmuyorsun." 

Bella neredeyse onu öldürecekmiş gibi baktı Elaine'e. Şimdi onu desteklemesi gerekiyordu. Ne yani? Yirmi dört yaşında olması hiçbir zaman eğlenememesi anlamına mı geliyordu? Ve Tanrı aşkına, ima etmek istediği şeyi kimse anlamadı mı sanıyordu? Ondan kork, E!

"Neyse," diye geçiştirdi Elliot. Yüzündeki gülümseme tamamen yalandı. En ufak bir doğruluk payı bile yoktu. Sadece onunla birlikte eve gidip aralarındaki şeyi düzeltmek istiyordu. O yüzüğü tekrar parmağında görmek için çıldırıyordu resmen. Kıskançlığı ikinci plana atmalıydı. "Akşam seni evde bekliyor olurum, tamam mı?" 

Bu Bella'ya yapılmış olan bir emri vakiydi aslında. Belki konuşmak için hazır değildi? Neden sürekli onun adına kararlar verip duruyordu ki? Belki de aralarındaki en büyük sorun buydu. Yine de başını salladı. Bu ortamdan kurtulmak istiyordu. Hemen.

"Son bir şey söyleyeceğim!" diye dikkatleri üzerine çekti Elaine. Konuşmanın başından beri ona bir saniye bile bakmayan Edward da dahil olmak üzere herkes Elaine'e bakıyordu şimdi. Elaine gözlerini Edward'a dikerek sesini kırıcı bir tona ayarladı.

"Sırf ilgi çekmek için yapılan bu umursamaz tavırlar bana sökmez. Ah, sakın üzerine alınma, genel olarak söylüyorum. Tanışıp kaynaşalım diye. Belki de pek çok ortak noktamız vardır, öyle değil mi Bay Mükemmel?" 

Edward'ın yüzünde Elaine'in gülümsemesini sağlayacak en ufak bir tebessüm bile yoktu. Aksine gözleri daha alaycı bakıyordu şimdi. Daha fazla rezil olmamak için kendini Elliot'ın peşinden koridora attı Elaine. Ne olursa olsun bu adamla konuşacaktı.

Detayla RandevuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin