Mount & Blade : WARBAND (DÜZENLEMEDE)

Zafer Bizimdir!

Yafes gözlerini açmıştı ve çadırda yatıyordu. Doğrulmaya çalışmıştı ama omzu sargılı idi ve sızlıyordu. Hemen yanındaki masadan bir bardak su alıp içmişti. Dışardan asker sesleri geliyordu. Hafif doğruldu tam ayağa kalkacakken içeri mareşal Lord Lakhem girmişti.
-Kral Yafes, Nelag Kalesi surlarında verdiğimiz mücadeleyi hiç bir zaman unutmayacağım zafer bizimdir Nelag kalesi gayrı sizin mülkünüzdür. " diyerek müjdeyi vermişti. Nelag kalesinin ele geçirildiğini duyan Yafes tanrıya şükretmiş ve kalenin imarı için emir vermişti.

Öğlene doğru kale içindeki hazırlıklar bitmiş Kral atının üstünde kaleye girmişti. Kalede imar çalışmalarının yanı sıra garnizon kuvvetleri de ayarlanmıştı. Sınır kalesi olan bu kaledeki garnizon önemliydi zira Veagirlerin saldıracakları ilk yer bu olsa gerek diye düşünmüştü kral. Kral bir süre kalenin içini dolaşmış zindanlara kadar inmişti. Orda gözüne bir parça kağıt ve bir isim dikkatini çekti. Kağıtta eski Zendar şehrinin bir resmi ve altta "son hatıram" yazıyordu. Kağıdın ucunun gözüktüğü yeşil, eski minderi kaldırmıştı. Minderin altında zemine kazınmış bir şekilde "Esfadon" yazıyordu. Bu Kral'ın çok dikkatini çekmişti. Biraz sorup soruşturmuş olsa da hiçbir şey bulamamıştı. Herkesin tek bildiği 100 yıl önce Zendar'da ünlü bir isim olduğu idi.

Kalenin fethi Veagir Krallığında geniş bir yankı buldu. Khudan Şehrinde çoktan hazırlıklar başlanmıştı. Şehir kuşatmaya hazırlanıyor surlar tamir ediliyor, askerlerin zırhları yenileniyordu. Hazırlıklara Reyvadin'den gelen Lordlar da eşlik etmiş Khudan asrın savaşına hazırlanır gibi hazırlanıyordu.

Kral Yafes tam bir hafta boyunca Nelag kalesinde beklemiş Lordlarını ve askerleri toplamıştı. Kergit ve Sarranid sınırındaki Lordlar dahi gelmiş büyük bir savaşa hazırlanıyorlardı. İki taraf da müthiş bir hazırlık içindeydiler. Ancak Yafes'in elini çabuk tutması icap ediyordu. 1256 yılının güz aylarına gelinmişti. Sefer biraz daha uzarsa kış ayları gelecek ve sefer zora girecekti. Bu yüzden kuşatmanın da bir an önce bitmesi gerekiyordu.

Kalenin fethinden bir hafta sonra Lord Lakhem'in mareşalliğinde yola çıkılmış savunma için ise Komutan Alayen kalede bırakılmıştı.

İki gün süren yolculuk sonucu Kral Yafes ve ordusu Khudan şehri önlerine gelmişti. Kuşatma çok zor olacaktı çünkü şehir garnizonu çok kalabalıktı. Veagirler büyük bir harbe gireceklerini farketmiş ona göre hazırlıklar yapmışlardı.

Ordu bir gün dinlenmiş ve ertesi gün daha şafak sökmeden kalkmışlardı. Herkes zırhını giymiş, kılıcını kuşanmış, miğferlerini takmış, hançerleri bellerine bağlamıştı. Kral Yafes ise zırhını giymiş ve ordunun önüne çıkmıştı. Onlara cesaret verici bir konuşma yapmış kuşatmaya başlama emrini vermişti.

On iki kuleden oluşan dış surlar ~5 metre yüksekliğinde ve 1,5 metre genişliğindeydi.
Surlarda büyük bir kapı üstünde iki kule ve askerler vardı. Garnizon kuvvetleri tam olarak kapıya üstten müdahele edemezlerdi bu yüzden şehir surlarını aşmanın kolay olduğunu düşünmüşlerdi. İç kale ise daha sağlamdı. Bir ana kuleden oluşan ana kalede şehir lordunun makamı vardı. Kuşatma öncesi ana kaledeki Boyar Vuldrat'ın ailesi güvenlik tedbiri için saraydan çıkarılmış ve Karindi Kalesine götürülmüştü.