Park Jimin'in vampir bara gelmesinin tek amacı, tek gecelik ilişkiye girip para kazanmaktı.
****
04.04.2018//16.02.2020
#2 in yoonmin 010520
#1 in yoonmin 040520
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kulaklarım uğulduyordu.
Duyduğum şey gerçek olamazdı. Jimin ölüyor olamazdı.
Ben, onu ölümden kaçırırken kendi ellerimle ölümün kucağına atmış olamazdım.
"Nasıl?" diye sordum sesimi nasıl bulduğuma hayret ederek. Nefes bile alamıyor gibiydim oysa. Ayaklarım beni nasıl taşıyabiliyordu?
"Aptalsınız. Melezler de hızlı iyileşiyor, evet ama normal vampirler kadar değil. Bir asır devirmiş vampirler kadar hiç değil. Tanrı aşkına, en azından dövmeyi yaptıktan bir on dakika sonrası için bekleyemez miydiniz? İğne darbeleriyle beraber erittiğiniz gümüş derisinin altından kanına sızdı çok yüksek ihtimalle." Tükürürcesine konuştuğunda salaklığıma küfürler ediyordum. Ben bunu neden düşünememiştim? "Aptalsınız, gerçekten aptalsınız."
"Ölüyor dedin." Yutkunarak konuştuğumda kulağıma tiz bir ses ulaştı. Sanırım kapı çalıyordu. Dean, "Ben açarım." diyerek yanımdan ayrılana kadar onun varlığını bile unutmuştum. "Ölüyor dedin, yani kurtulabilir, değil mi?" Evet, demeliydi. Evet kurtarılabilir, demeliydi. Hayır, demek zorundaydı. Evet demek zorundaydı.
"Tabi eğer çok geç kalmadıysak ya da kalmazsak." dedi omuzlarını silkerek.
"Yoongi!" Hoseok'un telaşlı sesini işittiğimde ona kısaca bir bakış atıp tekrar Jimin'e döndüm. O da yatakta öylece uzanan Jimin'i görmüş olacak ki bir küfür savurdu. "Siktir! Jimin?" Yanına varıp elini yüzünde dolaştırdı. Şu son 20 dakika içerisinde teni biraz daha mı soluklaşmıştı yoksa bana mı öyle geliyordu?
"Ne yapılması gerekiyor?" Kendimi dizginliyordum. Delirmemek, çığlıklar atmamak ve etrafa saldırmamak için kendimi dizginliyordum. Soğukkanlı durmaya çalışıyordum. Ancak soğukkanlı durmaya çalışmak ilk kez bu kadar zor, bu kadar yıkıcıydı benim için. İçim çığlık çığlığayken sesleri bastırmaya çalışmak çok zordu.
"Dolaşım sistemindeki kanı yenilemem lazım. Taze kanla. Yani birinin vücudundan direkt olarak aktarmam gerek. Karşılıklı olacak ama, onun vücudundaki kan da karşısındaki kişiye geçecek. Alış-veriş gibi."
"Tamam." dedim hiç düşünmeden. "Benden al. Ne yapacaksan benim üzerimden yap."
"Hayır, sadece seninle olmaz." dedi. "En az bir kişi daha olması gerek ama birden fazla olursa daha iyi olur. Çünkü size de zarar verecek. Zehirlenmiş kanı, en az hasar için bölüştürmem gerek." Elini alnına atıp gergince kaşıdı. "Ancak burada yapamam. Ekipmanlarımı getirmem lazım ama gidip gelmem uzun sürer. O yüzden onu tesise taşımamız daha iyi olacaktır."
