22.Aşkın Laneti

8.7K 463 24
                                    

foto: Mina'nın aşkı :)

Sophie odasına giderken Charlotte'un koridorun köşesinde düşünceli bir şekilde durduğunu görünce üzülmeden edemedi. Aylar önce bu saraya geldiğinde o da böyle yalnız ve huzursuz hissediyordu. Şimdi bu kızın kendisi gibi yalnız kaldığını görmek canını acıtmıştı. Sophie onun yanına doğru ilerledi.

Charlotte o kadar dalmıştı ki Sophie'nin yanına geldiğini fark etmedi bile. Sophie hafifçe öksürünce Charlotte düşüncelerinden sıyrıldı. Sophie gülümseyerek "Sarayda birilerinin canının sıkılmış olduğunu bilmek ne kadar üzücü, bir kraliçe için." dediğinde Charlotte iç geçirdi. 

"Sarayınız çok güzel ama... Louis hala iyileşmedi."

Sophie kaşlarını kaldırıp kıza baktı. Abisine ismiyle hitap etmesi saray kurallarına uygun değildi. Charlotte durumu anlayınca "Yani abim..." dediğinde Sophie gülümseyerek elini Chatlotte'un koluna koydu.

"O iyi olacak, sen de kendine sarayda gayet güzel bir uğraş bulabilirsin." Aklına Eleni geldi. O mutlaka bu genç kızı oyalayacak bir şey bulurdu. "Seni biriyle tanıştırmak istiyorum." dediğinde Charlotte başıyla onayladı ve Sophie ile yürümeye devam etti.

"Krallığınızın sizden başka varisi var mı?" Charlotte nedensizce gerilmişti ve Sophie bunu gerçekten şüpheli bulmuştu. Kız uzun bir süre cevap vermeyince Sophie belki de sarayını ve ailesini özlemiştir diye düşünerek üstüne gitmemeye karar verdi.

Eleni'nin odasına girdiklerinde Eleni kitap okuyordu. Eleni Sophie'yi görünce gülümsedi. "Kraliçem." diyerek selam verdiğinde Sophie bunu fazlasıyla garipsemişti. Yaşlı bir kadının üstelik fazlasıyla değer verdiği bir kadının böyle davranması hiç hoş gelmemişti ona. Yanında Charlotte olduğu için böyle yapmış olsa da Sophie buna çok içerlemişti. Sonuçta çok yakınlardı. 

Sophie kırgın bir şekilde Eleni'ye bakarken Eleni 'Böyle olması gerekiyor' dermiş gibi bakıyordu ona. Sophie sonunda dayanamayarak Eleni'ye koşup sarıldı. "Seni çok özlüyorum bu koca sarayda." diyerek kadının yüzüne baktığında Eleni gözleri dolmuş bir şekilde ona gülümsedi. 

Charlotte onlara şaşkınlıkla bakarken Sophie ona bakıp gülümsedi. "Eleni Teyze benim için gerçekten önemlidir. Sana sarayda vakit geçirmen için arkadaş ve uğraş bulacaktır." dedi Eleni'ye gülümserken.

Eleni başıyla onayladığında Sophie minnetle ona baktı. Elini karnına götürüp "Biraz dinlenmemi istiyor bebeğim." diyerek odadan çıktı. Çıkarken de Eleni'ye göz kırpmayı ihmal etmemişti.

***

Sophie yatağına uzandığında hamileliğin onu yorulacak bir şey yapmasa da halsiz hissettirdiğini düşündü. Çocuk doğduktan sonra bu rahat günler sona erecek her an her dakika onunla uğraşmak zorunda kalacaktı ama bunu seve seve yapacağına emindi.

Acaba Henry'e mi benzerdi, ona mı? İçten içe Henry'e benzemesini istedi birden. Ama huyu ona benzemesindi. İki Henry gerçekten onu yorardı. Sophie Henry'nin duygusal olarak onu ne kadar yorduğunu düşününce içi sızladı. Bu kadar zor olmak zorunda mıydı sanki? İkisi fazlasıyla mutlu olabilirlerdi aslında.

Sophie aşkın bu kadar gerekli olup olmadığını düşündü birden. Beyni aslında o kadar da önemli olmadığını söylerken kalbi aynı şeyi söyleyemiyordu. Ne yapması gerektiğini bilemiyordu aslında ama Henry'den uzak kalamayacak kadar da seviyordu onu. Henry'nin onun yanında olması hoşuna gidiyordu ama Henry ona hiç sevgiyle bakmıyordu.

Sophie elini karnına götürerek "Baban en azından seni sevecek biliyorum." diye mırıldanırken gözünden süzülen yaşa engel olamadı.

Henry bir süredir kapıda karısını izliyordu. Onu duymamıştı bile düşüncelerinin arasından. Sophie'nin bebeğe söylediği sözü duyunca tuhaf hissetti. Sophie'nin onu sevmediğini düşünmesini istemiyordu aslında. Karısıyla arasında bir bağ olması lazımdı mutlaka. Yoksa bir ömür nasıl geçecekti?

Çok Uzak Diyarlardan -Tamamlandı-Where stories live. Discover now