8. İlgi Odağı

15.7K 664 20
                                    

Sophie'nin salona girmesi herkes tarafından şaşkınlıkla karşılanmıştı. Kızlar kıskançlıkla ona bakarken erkekler onunla dans edebilmek için sıraya girmeleri gerektiğini düşünerek suratlarını buruşturmuşlardı keyifsizce. Evli ve yaşı daha büyük insanlar kızın kim olduğu konusunda fikir yürütüyorlardı. 

Sophie yanında ona eşlik eden kıza döndü. "Bana neden sen eşlik ediyorsun?" diye fısıldadı. 

Kız Sophie ile aynı ses tonuyla konuştu. "Eleni Anne isminizin lekelenmesini istemedi efendim." 

Sophie Eleni'nin ne kadar düşünceli ve iyi kalpli bir kadın olduğunu o an bir kere daha anladı. Birincisi kız ona 'anne' demişti. İkincisi ise o böyle etkinliklere bayılırdı. Buna rağmen yerine başkasını gönderecek kadar yüce gönüllüydü. 

"Ben soylu değilim, benimle resmi dilde konuşmana gerek yok" dedi gergin bir sesle. İnsanların ona bakması sinirlerini iyice bozmuştu. Bu durum hiç hoşuna gitmiyordu. Tanımadığı insanlar ona selam veriyordu o da onlara selam veriyordu. Ne kadar da anlamsızdı. Daha önce hiç bu kadar kalabalık bir ortamda insanlar dikkatle ona bakmamıştı. En azından gözlerini dikip bunu belli edecek şekilde yapmamışlardı. 'Tabi ya herkes kralın beni yaka paça saraya getirdiğini biliyor.' diye düşündü. Oysaki herkes onun güzel gözlerine, doğal güzelliğiyle bırakılmış saçlarına bakıyordu. 

"İnsanlar neden bana öyle bakıyor Eva?" diye sordu fısıltıyla. O sırada yanına gelen bir erkek elini öpünce yarım ağızla gülümsedi. "Ne yani balo böyle bir şey mi? Elimi yalayıp durdular." diye söylendiğinde Eva gülmemek için kendini zor tuttu.

***

Henry elindeki içkinin tamamını içerek Sophie'ye baktı. Elinden gelse etrafındaki tüm erkekleri düelloya davet edebilirdi. "Marcus" dedi sonunda sinirle. "Sophie kapıdan çok da ileriye geçemedi. Ona yardım et. Helen de rahatça yürümesi için ona eşlik edebilir." dedi huysuz bir şekilde. 

Helen sanki abisinin bunu söylemesini bekliyormuş gibi "Ben giderim" dedi heyecanla ve cevap beklemeden Sophie'ye doğru ilerlemeye başladı. Helen bir süre abisi anlamasın diye hızlı yürüdü ama daha sonra fazlasıyla yavaş yürüyerek Sophie'nin yanına gitti. Sophie onu görünce "Kurtar beni" der gibi bakınca içinden kahkaha atmak geldiyse de kendini tuttu. Sophie'nin koluna girdi hafifçe. "Abim seni izliyor, neden onu biraz kıskandırmıyoruz?" diye fısıldadı kulağına.

Sophie Helen'e anlamamış bir şekilde baktı. Kral mı onu kıskanacaktı? İşte bu komikti. Bunu tam olarak anladığında kahkahasına engel olamadı. Helen ise muzip bir şekilde ona göz kırptı. "Mükemmel başlangıç gelecekteki kraliçe." diye fısıldadığında Sophie'nin yüz hali komik bir hal aldı ve Helen de buna kahkaha attı.

***

Henry Marcus'a dönüp "Neye gülüyorlar bunlar?" diye homurdandığında bir kahkaha da Marcus attı. Henry ise bugün bu salonda garip bir şeyler olduğunu hissediyordu. Herkes fazlasıyla mutlu görünürken tek gergin hisseden o muydu?

Henry, Helen ve Sophie'nin etrafındaki insanlarla konuşmasını izliyordu. Helen Sophie'yi getirmek adına henüz bir şey yapmamıştı. Üstelik Sophie'nin yanındaki kadının elindeki dans kartına birilerinin ismini yazıyordu. Bu kız delirmiş miydi yoksa bilerek mi yapıyordu?  Sophie'yi yanına getirmesini söylememiş miydi? Yani en azından ona benzer bir şey söylemişti. Ne demişti? "Helen ona eşlik edebilir." Lanet olsun. Helen zaten şu anda bunu yapıyordu. Henry içtiği son içki kadehini masaya bırakarak Helen ve Sophie'ye doğru emin adımlarla yürümeye başladı. Yanından geçen insanlar ona yol verirken bir de selam vermekle uğraşıyorlardı. Sophie'nin dans kartına Eva bir isim daha ekleyecekken kızın elinden kartı hızla aldı. "Son dans" diye mırıldandı. Eva "Ama ..." diye itiraz edecek olmuştu ki kralın korkutucu bakışlarını görünce sözünü tamamlayamadı.

Çok Uzak Diyarlardan -Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin