Yeni Kaleler Yeni Lordlar

413 29 0
                                    

Asugan kalesi geniş bir tamirattan geçiyordu. Kapı yerine oturtulmaya çalışılırken kaleye gelen giden devriyeler ve köylüler işin bitmesini bekleyemiyordu. Surlar Mühendis Artimenner'ın yardımıyla eskisinden sağlam olacak şekilde onarılıyordu. Değiştirilen sancaklar hırçın bozkır rüzgarına karşı koyarken lordun salonunda Yafes önünde açık olan harita ve komutanları ile durum değerlendirmesi yapıyordu. Kergit diyarı bu olayla çalkalanırken yeni ve genç kral oturmaya hevesli değildi. Kral Yafes, Asuganı kendine bir üs olarak kullanıp genişleme politikası izlemeye karar vermişti. Ancak bir sorun vardı. Kergitlere ait en yakın kale olan Distar Kalesi, Tulga şehrine yakın ve tehlikeli bir yerdi. Buranın fethi ve korunması için daha çok askere ve lorda ihtiyaç vardı. Bu arada Lord Lakhem ve komutan Alayen dönmüş askerlerini garnizona vermişti. Kral Yafes 'in toplam olarak 3200 küsur askeri vardı. Kuşatma konusunda sıkıntı yaşamazdı ancak koruma çok sıkı olmalıydı. Ayrıca ellerini hızlı tutmalı Veagirlerle savaş bitmeden Distar'ı almaları gerekirdi. Yafes'in aklına arka planı zor, uygulaması daha zor bir fikir gelmişti. Distar kalesi lordu Alagur Noyan'ı yanına çekecekti. Kalradya'da çok nadir işe yarayan, ancak çok etkili bir yöntemdi. Böylece hızlı bir fetih gerçekleşmiş olacak, askerler ölmeyecek ve yeni bir lord kazanacaktı. Alagur Noyan hakkında duyduğu şey Sancar Han'ı pek sevmediği hatta Veagir seferine katılmadığıydı. Onu yanına çekmek için Lakhem'e danışmak istemişti. Uzun süren asker toplama işinden sonra kaleye gelen Lakhem dinlenmeye çekilmişti.

Kapısını tıklatan bir asker gir komutuyla içeri girmiş:
-Efendim. Majesteleri sizi merkez salonda görmek istediğini bildirdi." demişti. Hala yorgun olan Lakhem sakince ayağa kalkmış ve üstüne bir şeyler giymiş ve askerle beraber salona gelmişti. Salona girince reverans yaptığında Yafes gülerek:
-Bunlara hiç gerek yok lordum. Birbirimizi böyle şeyler yapmayacak kadar tanıyoruz." Demişti. Gülümseyerek doğrulan Lakhem Yafes'in daveti ile dört köşeli olan küçük, ahşap masaya oturmuştu. Yafes:
-Lord Lakhem. Size mühim bir mesele danışmak istemiştim. Distar lordu, Alagur Noyan. Onu tarafımıza çekmeliyiz." demişti. Lakhem:
-Bu hiç kolay olmayacaktır efendim. Kergitler hanlarına çok bağlıdırlar. Ancak Alagur'un Sancar ile arasının pek iyi olmadığını duymuştum." demişti. Yafes:
-Çok doğru. Bize sinirli olmasa itibarı yerlerdeki Asugan'a da teklif götürürdük ama şimdi durduk yere hiddetlendirmeyelim." diyerek kahkaha atmıştı. Lakhem de eşlik ederek gülmüş daha sonra ise masaya eğilerek önemli bir şey söylercesine:
-Ona toprak vereceğinizi söylerseniz size sıkıntısız bir şekilde katılacaktır efendim. Ona Sancar'dan görmediği şefkati, güveni gösterin " demişti. Kral Yafes en sonunda bir elçi veya aracı yerine kendi askerileri ile Distar'a gitmeye karar vermişti. Alayen ve Lakhem'in onlarca ısrarına rağmen birkaç gün sonra kaleden az sayıda askerle ayrılmıştı. Yol üstündeki Dugar köyüne uğramıştı. Hem köyü hem de bölgedeki birliğini incelemişti. Bölgedeki birliğin komutanı ile uzun süreli bir değerlendirme yapmıştı. Köy yaşlısından biraz erzak alarak yeniden yola koyulmuştu.

Tulga ile Distar yolunun ayrımına geldiğinde uzaktan surları az çok belli olan Tulga şehrine bakan Yafes atını Distar'a çevirmişti. Distar platosunun doruğuna çıktıklarında etrafını çeviren Kargıcıları çok geç görmüşlerdi. 100 kadar Kargıcının arasından temiz zırhlı ve işlemeli miğferi bir atlı çıkmış ve Yafes'in önüne gelmişti. Miğferini başından çıkaran adam:
-Sizler de kimsiniz. Sancağınız hiç tanıdık değil. Hızlı anlatırsanız iyi olur zira bu mızrakları daha fazla tutamam." diyerek kahkaha atmıştı. Ciddiyetini bozmayan Yafes:
-Siz Alagur Noyan'sınız herhalde. Sancaklarınızdan ve üslubunuzdan belli. Neyse ben Yafes. Asugan lordu ve kralı. Sizinle görüşmeye geldim." demişti. Ciddileşen Alagur:
-Yafes mi? Sen ha. Asugan'ın katili. Seninle konuşacak bir şeyim yok. Kanın bozkıra akmadan git buradan." demiş ve atını gerisin geriye döndürmüştü. Yafes bağırarak:
-Sana bir teklifim var. Diyarın tarihine adını yazdıracak. Gerçek bir amaç için savaşacağın bir dava." demişti. Atının dizginini çekerek durduran Alagur Noyan askerlerine çadır kurulmasını ve mızrakların indirilmesini emretmişti. Hava kararırken çadırlar kurulmuş, Yafes ve askerleri misafir edilmişti. Çadırda Alagur'u bekleyen Yafes ikram edilen içeceği içerken Alagur çadırı aralamış ve içeri girerek posta oturmuştu. Alagur:
-Dinle Asugan kralı. Şu son bir gündeki her şey gizli kalsın istiyorum. Bir şey söyleyeceğini söyledin ben de bozkır adetince seni misafir ettim. Lütfen çabuk söyle ne söyleyeceksen." diyerek yarım yamalak bir kibarlıkla karşılamıştı Yafes'i. Yafes elindeki bardağı yere bırakarak:
-Gizli kalacağına bir şüphen olmasın. Söyleyeceklerime gelince. Seni tarafımda görmek istiyorum. Bana ve davama yemin etmeni istiyorum." demişti. Alagur:
-Neden böyle bir şey yapıp kendi krallığımdan hain, diyardan dönek damgası yiyeyim ki. Bana ne katabilirsin Kral." demişti. Yafes:
-Seni diyarın halkına yapılan zulmü sonlandırmaya davet ediyorum. Beni hafife aldığını biliyorum. Ama ben buraya birkaç ay önce geldim. Akabinde tek başıma tüm kergit ordusunu püskürtüp sıfırdan bir krallık kurdum. O soylu kralları bilmem ama ben her daim ezilen halkın yanındayım. Ayrıca benle olanlara da gayet paylaşımcı davranırım. Size toprak, şan, şöhret verebilirim ama hepsinden öte içinizin rahat olacağı bir dava, minnet duyan bir halk, barış dolu bir gelecek tek vaadimdir." demişti.

En başta pek yanaşmasa da Alagur Noyan teklifi kabul etmiş ve toprakları ile birlikte Yafes'in tarafına geçmişti. Kral Yafes, Distar kalesinin Lord Alagur'da kalabileceğini söylemişti. Yafes'in sancağını alarak öpen Alagur kalesine asacağını ve emrinde olduğunu söylemişti. Artık krallığının 2 kalesi bulunan Yafes gözünü büyük balığa, Tulga Şehrine dikmişti. Tulga şehrini alabilirse gücünü ve ününü tüm Kalradya ya gösterebilir ve yanına daha fazla lord çekebilirdi. Ayrıca Tulga'yı kendi başşehri, payitahtı ilan ederek resmen Kergitlerin bittiğini ilan edecekti. Düşünceleri bu yönde olan Yafes hummalı bir hazırlığa girişme emri vermişti. Ancak işi zorlaşmıştı. Veagirlerle savaşları bitmeye yakın olan Kergitler yavaş yavaş Tulga'ya dönmeye başlamışlardı. Bunu gözetleyen Yafes hazırlıkları yavaşlatmış ve plan masasına geri dönmüştü. Herkes Tulga'da iken kuşatma yaparsa ordusu fazla dayanamaz ve geri çekilmek zorunda kalırdı çünkü Tulga, Kalradyadaki en büyük 6 şehirden biriydi. Tüm bunları düşünürken Kalradyadaki olayları da takip ediyordu. Sarranidlerin hiçbir devletle savaş durumunda olmaması Yafes'e bir fikir vermişti. Sarranidlerle bir olacak ve Kergitlere saldıracaklardı. Ancak bunun için Sultan Hakim'le anlaşma yapması gerekiyordu. Asugan'a hiç uğramadan bir mektupla planını Lakhem'e bildirmiş ve onu naibi ilan etmişti. Yafes, 30 sarranid memlükle Shariz'e doğru yola çıkmıştı. Yolda giderken civarın nabzını yoklamış, köylerde ve kalelerde ahalinin durumunu öğrenmişti. Öğrendiği şey tüm civarın savaştan muzdarip olduğu ve Sultan Hakim'i pek sevmediği idi. O tüm bunlarla ilgilenirken Kergit cephesi ise lordları elinde tutmak için ziyafetler ve para dağıtımı yapıyordu. Sancar Han, Kral Yafes'in gücünü ve yapmak istediklerini sezmişti ve lordlarını kaybetmek istemiyordu. Bu arada Veagirler ise ne barışa yanaşıyor ne de sıcak bir savaş yapıyorlardı. Kervan yağmalayıp köy basıyor ve ekonomik olarak Kergitlerin ticaretini sabote ediyordu. Sancar Han ise çok zor durumda kalmıştı. Bir yandan lordlarını kaybediyor bir yandan ticareti engelleyen bir düşman ve bir yandan Tulga sınırlarına dayanan Kalradya Devleti, onu zor durumda bırakmıştı.

Mount & Blade : WARBAND (DÜZENLEMEDE)Where stories live. Discover now