Karar Anına Giden İlk Adımlar Bölüm 94

3.4K 218 149
                                    

Çok uzun bir süre sonra nihayet sevgili Carlos'uma bölüm atabildim, elde olmayan nedenler demeyeceğim sonuçta gecikmiş bir bölüm bu, o yüzden affınıza sığınıyor tüm sevgili ve değerli okur arkadaşlarımdan özür diliyorum. Umarım keyifle okursunuz, bölümü beklediklerini içtenlikle söyleyen ve beni son derece mutlu eden sevgili canlarım, sonsuz ama çok sonsuz kucak dolusu sevgilerimle... 


            Güneş artık gölgesini de alıp uzaklaşmış ortalığı alaca karanlığa bırakmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

            Güneş artık gölgesini de alıp uzaklaşmış ortalığı alaca karanlığa bırakmıştı. Gökyüzünün kararmaya yüz tutmuş gri bulutları, dev pencerenin camlarına karanlık bir gölge gibi vuruyordu. Odasındaki anormal sessizliğin farkına varan Carlos derin bir nefes alıp gözlerinin önündeki alacakaranlığa bıraktı kendini. Bugün oldukça yoğun çalışmıştı. Kendisini bekleyen ve biriken işleriyle telefonların bağlanmasını da yasaklayarak bütün gün uğraşmıştı. 

         Yeni devir aldığı yatçılık şirketi nihayet istediği gibi tamamlanmıştı. Kendi kriterlerine göre baştan sona yeniden yapılandırdığı ve organize ettiği şirketin dosyasını son bir kez daha gözden geçirmişti. Şirkette yeniliğe gitmiş, bütün birimlerde değişiklikler yaptırmıştı. Ve bu durumda tabiî ki şirketin eski personeline de çeki düzen vermiş, haddinden fazla alınmış personel sayısında da azaltma yapmak durumunda kalmıştı. İşten çıkardığı personellere tazminatlarını hak ettiklerinden fazlasını ödeyerek onları mağdur bırakmamış hatta çalışmaya devam etmek isteyenleri başka şirketlerinde işe başlatmıştı. Tabi bu personeller Carlos'un araştırıp soruşturarak verimliliklerini öğrendiği ve kaybetmemesi gerektiğini bildiği çalışanlardı.

         Carlos kendine ait yatıyla denize açılmayı severdi. Bir çoğunda yanında Tao ya da kardeşleri olurdu, birlikte denizin keyfini çıkarıp güzel bir hafta sonu geçirirlerdi. Ama en çok da kendi başına açılmayı, yalnız başına kalıp kafasındaki düşünceleri dağıtmayı tercih ederdi. Bundan sonra da Serap Ayça ile sık sık yat gezilerine çıkmayı planlıyordu kafasında. Aklına gelince içi gıcıklandı, sevgili karısıyla baş başa olduğunu hayal etti bir an, açık denizin ortasında sadece ikisi olacaktı, bir de ıssız adalarda orada yaşayacakları hazları düşününce daha da ateş bastı içini.

         Şirketin açılışı ve evliliklerinin duyurusunu birlikte kutlamayı düşünüyordu. Serap Ayça'yı eşi olarak tüm Yeni Zelanda'ya resmen bu kutlamayla tanıtacaktı. Elindeki dosyayı gülümseyerek ait olduğu klasörün üstüne bıraktı. Bu şirket ona gerçekten uğurlu gelmişti.

          Yat turizmi için ideal bölge olan yüz kırk dört adayı komple içine alan By Of İslands'da bizzat kendisinin yaptığı olumlu araştırmalardan döndüğü gün, havaalanında Serap Ayça'ya rastlamış ve o günden sonra da hayatı tamamen değişmişti. Hayalini kurduğu kalbinin sahibine ve onunla kurduğu gerçek bir yuvaya kavuşmuştu.

         Babası ile ilk temellerini attıklarında bağlardaki yeşil üzümler birer inciyi anımsattığı için annesinin adını koyduğu Yeşil İnci vadisinin en yüksek tepesine dikilmiş olan evleri nihayet annesinin sağlığındaki gibi sıcacık, sevgi dolu, hayat dolu bir yuvaya dönüşmüştü. Karısı Serap Ayça ona uğurlu gelmişti. Serap Ayça geldikten sonra, yıllardır uykuda olan babası mucizevi bir şekilde uyanmış tekrar aralarına dönmüştü. Şimdi yeniden mutlu bir aile olmuşlardı.

UZUN BEYAZ BULUTLARIN ÜLKESİNDE BİR SERAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin